1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü
1 Mayıs, 1889'da 2. Enternasyonal Konferansı'nda 'birlik, mücadele ve dayanışma günü' olarak kabul edildi. Osmanlı döneminde, 1900'lerin başlarında kutlanmaya başlayan 1 Mayıs, 1923'te resmi bayram ilan edildi. Geçmişten bugüne 1 Mayıs'ın önemini ve yaşananları sizler için derledik.
"Sekiz saat çalışma, sekiz saat eğlence, sekiz saat dinlenme" diyordu Robert Owen 1817’de. Zira verimi artırmak için işçilere çalışmak ve uyumak için de zaman verilmeliydi. Ancak çalışma süresinin 8 saate inmesi o dönem için pek de mümkün değildi. Nitekim 1800’lerin sonuna kadar da mümkün olmadı.
Çünkü sanayi devrimiyle ülkelerin ekonomik kalkınmasını hızlandırmanın bir bedeli vardı. Kadın, erkek, çocuk demeden işçi sınıfını oluşturan yurttaşların günde 12 saat çalışması gerekiyordu. Verimliliği azami seviyeye çıkarmak isteyen işverenlerin tutumuysa işleri daha fazla zorlaştırıyordu, zira fabrikalar 24 saat boyunca aralıksız çalışmaktaydı.
Çalışma sürelerinin kısaltılması ilk olarak 1840’larda gerçekleşti. 1947’de gerçekleşen eylemler sonucunda kadınlar ve çocukların günde 10 saat çalışmaları kararlaştırıldı.
8 saat çalışma süresinin kabul edilmesiyse ancak 1886’da gerçekleşti. O dönemde bu kararı tek tanıyan sendikalar oldu.
Ne hükümet ne de işverenler 8 saatlik çalışma süresini kabul etmemişlerdi. Bunun üzerine 1 Mayıs 1886’da ABD’nin Chicago eyaletindeki Haymarket meydanında yaklaşık yarım milyon işçi toplandı. Günlerce süren grev ve gösterilerin ardından 3 Mayıs 1886’da Chicago’daki McCormick fabrikasında, en az altı işçinin hayatını kaybettiği bir çatışma yaşandı.
Ertesi gün Haymarket Alanı'nda yapılan gösteride patlayan bomba sonucu 7 polis hayatını kaybetti. Geri kalan polisler protestoculara ateş açtı. Belirsiz sayıda protestocu öldü ve yaralandı.
Grevi örgütleyen 8 kişiden 4’ü idam edildi. İdamlardan 2 yıl sonra 1889'da Paris’te düzenlenen 2. Enternasyonal Konferansı’nda 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edildi.
TÜRKİYE’DE 1 MAYIS
1 Mayıs kutlamaları ilk olarak 1900’lerin başlarında başladı. I. Ve II. Dünya Savaşları sırasında kutlamalara ara verildi. Ankara’da ilk kutlanışı 1922’de oldu.
Türkiye’de 1 Mayıs;
1923 yılında yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi.
1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı ve yürüyüşlere izin verilmeyeceği belirtildi.
1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası ile işçilerin her türlü gösteri ve yürüyüş yapması yasaklandı.
1935 yılında 1 Mayıs`a "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
1936-74 yılları arasında 1 Mayıs yasaklandı. 1975 yılında yarım yüzyıl sonra ilk yasal 1 Mayıs kutlaması, TSİP tarafından İstanbul Tepebaşı’nda bir düğün salonunda yapıldı.
1976 yılında 1 Mayıs DİSK’in öncülüğünde Taksim Meydanı’nda yapıldı. Yaklaşık 400 bin işçi katıldı.
'KANLI 1 MAYIS'
Ertesi yıl yaklaşık 500 milyon kişi yine Taksim Meydanı’nda buluştu. DİSK başkanı Kemal Türkler’in konuşması sırasında açılan ateş sonucu yaklaşık 200 kişi yaralandı, 37 kişi de yaşamını yitirdi. Olayda 2 bine yakın mermi atıldığı saptandı ancak hayatını kaybedenlerden yalnızca 5’i kurşunlar nedeniyle hayatını kaybetti. Aradan geçen bunca zamana rağmen olayın failleri hala bulunamadı. 1977 yılının işçi bayramı ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak tarihe geçti.
1978’de kutlamalar devam ederken 1979 yılında Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul’da mitinge izin vermedi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, kitlesel tutuklamalar yapıldı. 1 Mayıs’ta İstanbul’da sokağa çıkan 1000’e yakın kişi gözaltına alındı, 330 kişi tutuklandı.
12 Eylül dönemindeyse 1 Mayıs yasakları devam etti. 22 Nisan 2009 günü TBMM Genel Kurulu’nda, 1 Mayıs’ın, “Emek ve Dayanışma Günü” adıyla tatil olmasına ilişkin kanun tasarısı kabul edildi.
2010 yılında, tam 32 yıl sonra Taksim Meydanı ilk kez ‘eyleme’ açıldı.
2013’ten itibarense Taksim’de 1 Mayıs
kutlamalarına izin verilmedi.
HAZIRLAYAN: Damla ÜNSEVER