İdlib'den El Şayrat'a yaşananlar
4 Nisan 2017'de İdlib'de düzenlenen hava saldırısında çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtilmişti.
4 Nisan 2017’de İdlib’de düzenlenen hava saldırısında çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtilmişti. İlk açıklamalarda 43 olarak ifade edilen ölü sayısı 72’ye kadar yükselmiş, daha sonra 100’ün üzerinde olduğu ifade edilmişti. Buna ek olarak yaklaşık 300 kişinin de yaralandığı açıklanmıştı.
Öte yandan saldırının Suriye ordusu tarafından düzenlendiği ve kimyasal gaz kullanıldığı iddia edildi. İdlib’de hayatını kaybedenlerin otopsisi sonucuysa ölenlerin vücudunda sarin gazı ortaya çıktı ve kimyasal gaz saldırısı olduğu netleşti.
4 Nisan 2017’den bu yana yaşanan gelişmeler ve yapılan açıklamalar şu şekilde:
4 Nisan’da Suriye Sivil Savunma Ekibi, Suriye ordusunun İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun bölgesinde klor gazı kullandığını, ilk tespitlerde 43 kişinin öldüğünü söyledi. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün belirttiğine göreyse en az 58 kişi ölürken 300'e yakın kişinin de gazdan etkilendiği kaydedildi. Öte yandan ölenlerden 11'inin çocuk olduğu açıklandı.
SALDIRI SONRASI YAPILAN AÇIKLAMALAR
Suriye, saldırıyla ilgili kimyasal silah suçlamalarını reddetti. Yapılan açıklamada İdlib'e yapılan saldırı doğrulandı, ancak muhaliflerin vurulan bir depoda kimyasal gaz bulundurmuş olabilecekleri ifade edildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın İdlib saldırısının 'baş sorumlusu' olduğunu savundu ve saldırıyı ‘korkunç’ olarak nitelendirdi.
Fransa Dışişleri Bakanı Ayrault, "Bu iğrenç saldırıyı kınıyorum” dedi. Uluslararası güvenliği tehlikeye atan böylesi ciddi eylemler karşısında, herkesi sorumluluklarından kaçmamaya davet ediyorum ifadelerini kullanan Ayrault, BM’yi acil toplantıya çağırdı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlık dışı saldırılar kabul edilemez, Astana sürecini zedeleyebilir" dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bu bizim için kabul edilemez ve tüm süreci heba edebilir" yorumunda bulundu.
Rusya, "Rusya Hava-Uzay Kuvvetleri'ne bağlı uçaklar, İdlib'in Han Şeyhun bölgesini bombalamadı.” açıklamasında bulundu.
İngiltere Başbakanı Theresa May, "Kimyasal silah kullanımını her koşulda kınıyoruz. Eğer kanıtlanırsa bu Suriye hükümetinin barbarlığının yeni bir kanıtı olacak" dedi.
"Açık söylüyorum, bütün Suriyelilerin temsil edildiği istikrarlı bir Suriye’de Esad’ın hiçbir geleceği olamaz. Bu acıların sürmesine izin veremeyiz" diyen May, ilgili bütün tarafları Esad’sız bir Suriye'ye doğru geçişi temin etmeye çağırdı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, korkunç olarak tanımladığı saldırı için "olay soruşturulmalı ve sorumlular hesap vermeli" ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump, İdlib’de gerçekleştiği ileri sürülen kimyasal saldırıya dair yaptığı açıklamada saldırıdan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı sorumlu tuttu.
Trump ayrıca Suriye yönetiminin işlediği suçların, Barack Obama idaresinin ‘zayıflık ve kararsızlığı’ sonucu olduğunu belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Rusya ve İran’ı Beşşar Esad’a baskı yapmaya çağırdı.
YARALILAR TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ
İdlib saldırısından etkilenenler Hatay ve Adana’daki hastanelere getirilerek tedavi altına alındı. Toplam 31 yaralının tedavi gördüğü, 3 ağır yaralı Suriyelinin ise hayatını kaybettiği açıklandı.
5 Nisan’da da İdlib’deki hava saldırısının Suriye ordusu tarafından yapılan kimyasal bir saldırı olduğu iddiaları üzerine açıklamalar devam etti. Öte yandan Adana’da ölen 3 Suriyeliye otopsi yapılacağı açıklandı.
5 Nisan 2017’de yaşananlar şu şekilde:
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Suriye'nin İdlib kentinde, muhaliflerin ürettiği kimyasal silahları içeren bir mühimmat deposunun Suriye ordusuna ait uçaklar tarafından vurulduğunu belirterek kimyasal gaz kullandıkları iddialarını reddetti.
Öte yandan Kremlin, Rusya'nın Suriye'de Esad'ı desteklemeye devam edeceğini ve askeri operasyonlarını sürdüreceğini açıkladı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sunulacak karar tasarısını veto edeceklerini belirtti.
ABD Başkanı Trump, 'Benim Suriye ve Esad'a karşı tavrım çok değişti. Bu olay kırmızı çizginin ötesinde benim için çok çizgileri geçti' açıklamasını yaptı.
Donald Trump'ın kıdemli danışmanı Steve Bannon’un, Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki görevine son verildi. Ayrıca Amerikalı yetkililer, İdlib’te düzenlenen saldırıda, sarin gazının kullanıldığını açıkladı.
ÖLÜ SAYISI 72 OLARAK AÇIKLANDI
Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nün (SOHR) yaptığı açıklamaya göre Suriye’nin İdlib kentine düzenlenen saldırıda ölenlerin 20’sinin çocuk, 17’sinin de kadın olduğu açıklandı. SOHR’nin açıklamasına göre saldırıda toplam 72 kişi yaşamını yitirdi.
Saldırıya ilişkin olarak Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye hükümeti tarafından ‘kimyasal saldırı olduğuna dair bulgular’ olduğu açıklandı.
BM TOPLANTI DÜZENLEDİ
BM Güvenlik Konseyi, Fransa tarafından yapılan acil toplantı çağrısı üzerine Türkiye saatiyle 17.00’da toplantı düzenledi. BM, Suriye için Rusya, ABD, İran ve Türkiye'den 72 saatlik ateşkes istedi.
6 Nisan’da yapılan otopsi sonucunda ölülerin vücudunda kimyasal gaz bulgusuna rastlandı. Bunun üzerine ABD Başkanı Donald Trump Suriye'ye müdaha edebileceklerini söyledi. Ayrıntılar şöyle;
6 Nisan’da Adana’da ölen 3 Suriyelinin otopsisi yapıldı. Otopsiye Dünya Sağlık Örgütü Gaziantep Temsilcisi Annette Heizelmann, Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu üyeleri Sahar Yazbek ve Sami Barrek katıldı.
OTOPSİ SONUCUNDA SARİN BULGUSU
Otopsi sonuçlarına dair ilk açıklama Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan geldi. Bozdağ, “ilk bulgulara göre şahısların 'kimyasal boğucu gaz'a maruz kalmaları sonucu hayatlarını kaybettikleri, akciğerlerinde 'yoğun ödem' bulunduğu tespit edilmiştir" dedi.
Akşam saatlerinde sağlık bakanlığı tarafından yapılan açıklamadaysa, “Hastalarda Sarin gazına maruz kaldıklarını düşündüren bulgulara rastlanmıştır” denildi.
GÜN İÇİNDE YAPILAN AÇIKLAMALAR
Gün içinde Suriye, Rusya ve ABD’den açıklamalar yapıldı.
Suriye’nin, Suriye
ordusunun İdlib'in Han Şeyhun bölgesine yaptığı ilk hava
saldırısının salı sabah 11.30'da gerçekleştirildiği ve Nusra
Cephesi'nin silah deposunu hedef aldığını söylediği belirtildi.
Açıklamada, Nusra Cephesi ve DEAŞ'ın kimyasal silah depoladığı
ifade edildi. Öte yandan Suriye ordusunun halkına veya teröristlere
karşı kimyasal silah kullanmadığı ve kullanmayacağı
bildirildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Suriye ordusunun her cephede kazandığı bir dönemde kimyasal silah kullanılmasının kimin için yararlı bir iş olacağı sorusu karşısında, "Şüphesiz, yasal liderliğinin meşruiyetini sorgulatmak isteyen güçler ve teröristlerle onları destekleyen kişiler var" dedi.
Saldırıyı 'tehlikeli ve canavarca bir suç' olarak tanımlayan Peskov, herhangi bir soruşturma yapılmadan suçlunun kim olduğuna karar verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan Dmitriy Peskov ‘Rusya'nın Esad'a desteği sınırsız değildir’ dedi.
TRUMP: MÜDAHALE EDEBİLİRİZ
Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de güvenli bölge oluşturulması için çok sayıda liderle görüştüğünü belirtti.
ABD Başkanı Trump, 6 Nisan’da Senato üyelerine yaptığı bir konuşmada bugünkü saldırının sinyallerini verdi. Trump konuşmasında Suriye'ye "askeri hamlede" bulunmayı düşündüğünü belirtti.
ERDOĞAN: LAFTA KALMASIN
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Trump’ın sözlerini değerlendirdi. Erdoğan katıldığı canlı yayın programında, “Trump'ın Suriye'ye müdahale açıklaması lafta kalmasın. İcraat olursa Türkiye olarak ne gerekiyorsa yaparız. Amerika başta olmak üzere bütün koalisyon güçleri bir araya gelelim. Putin’le de konuştum bunun arkasında Esad var mı yok mu, anlamıyorsa bizim içinde üzücüdür.” dedi.
Türkiye ayrıca konuya ilişkin olarak BM'ye mektup göndererek, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
7 Nisan’da yaşanan gelişmeler şu şekilde:
04.30 : ABD , Akdeniz’deki savaş gemilerinden 59 Tomahawk Cruise füzesini Suriye’nin Sinsar ve El Şayrat hava üslerine fırlattı.
05.00 : ABD Başkanı Donald Trump, düzenlediği basın toplantısında saldırı emrini bizzat kendisinin verdiğini ilan ederek, "Bu akşam kimyasal saldırının gerçekleştirildiği Suriye'deki hava üslerinin vurulması talimatı verdim. Tüm uluslara Suriye'de devam eden katliam ve ölümlerin son bulması için çağrı yapıyorum. Kimyasal silahların kullanımı ve yayılmasını önlemek Amerika'nın ulusal güvenliği için de hayati önem taşımaktadır." açıklamasında bulundu.
05.10 : Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Vladimir Safronkov, ABD'nin Suriye'ye askeri müdahalesinin olumsuz sonuçları olacağını söyledi. Safronkov, olumsuz sonuçların ne olacağına dair de "Irak'a, Libya'ya bakın" dedi.
05.30 : Pentagon, El Şayrat üssü vurulmadan önce Rusya'ya bilgi verildiğini açıkladı. Ancak ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, saldırı öncesinde veya sonrasında Rusya ile irtibata geçilmediğini söyleyerek Pentagon’un tersi bir açıklamada bulundu.
05.45 : USS Ross ve USS Porter ABD savaş gemileri, Suriye açıklarına yaklaştı.
05.50 : Pentagon sözcüsü Jeff Davis, "İlk göstergeler Suriye hükümetinin kimyasal silah kullanma kapasitesini azaltacak şekilde saldırının El Şayrat hava üssündeki pek çok hava aracını, destek altyapı sistemini ve ekipmanını tahrip ya da yok ettiğini gösteriyor" dedi.
06.40 : AP ve Reuters haber ajanslarına konuşan Humus Valisi Telal Berazi, Şayrat hava üssüne yapılan füze saldırısı sonucu can kayıpları olduğunu açıkladı.
07.45 : Üstte konuşlu en az 15 savaş uçağının imha edildiği veya hasar gördüğü bildirildi. Uçakların büyük kısmının Rus yapımı Sukhoi savaş uçakları olduğu açıklandı. Saldırıda en az bir asker öldüğü belirtilirken füzelerin düşmesiyle hava üssünde büyük bir yangın çıktığı söylendi.
07.50 : Rusya, BM Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "Bakanlık, yakın zamanda konuya ilişkin açıklama yapacak" dedi.
İRAN VE RUSYA KINARKEN BİRÇOK ÜLKE ABD'YE DESTEK VERDİ
07.50 : Suudi Arabistan, ABD saldırısına tam destek verdiğini duyurdu. Trump’ın hamlesini ‘cesur bir karar’ olarak nitelendiren ülke, Suriye’deki askeri hedeflere yönelik operasyona tam destek vereceğini ifade etti.
08.00 : Suriyeli gözlemciler, füzelerin vurduğu hava üssünün neredeyse tamamen yok olduğunu bildirdi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, saldırıda en az dört asker öldü.
08.10 : Avustralya da operasyona destek verdiğini açık bir şekilde ilan etti.
08.20 : İran, ABD’nin Suriye'deki hava üslerini vurmasını kınadı.
08.25 : Humus valisi, siviller de dahil beş kişinin hayatını kaybettiğini, 7 kişinin ise yaralandığını açıkladı.
08.30 : ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, "Saldırının orantılı olduğunu düşünüyoruz çünkü son kimyasal saldırının yapıldığı tesis hedef alındı. Saldırıyı uluslararası ortaklarımızla dikkatli bir şekilde koordine ettik. Hem bölgedeki hem de Ortadoğu'daki müttefiklerimizden aldığımız tepkiler attığımız bu adımı yoğun şekilde destekler nitelikte" dedi.
08.35 : İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD’ye destek verdiklerini belirtti. Yapılan yazılı açıklamada, "Başkan Trump, güçlü ve net bir mesaj gönderdi. İsrail, Başkan Trump'ın bu kararına tam destek vermekte ve Esad rejiminin korkunç eylemlerine karşı verilen bu kararlılık mesajının sadece Şam'da değil, aynı zamanda Tahran'da, Pyongyang'da ve diğer yerlerde de yankılanmasını ümit etmektedir." ifadelerine yer verildi.
Öte yandan İngiltere de ABD’yi desteklediklerini açıkladı. İngiliz hükümet sözcüsü, "Birleşik Krallık hükümeti ABD'nin adımlarını tümüyle destekliyor. Suriye'deki rejimi caydırmak için atılan bu adımın rejimin yaptığı kimyasal silah saldırısına uygun bir karşılık olduğuna inanıyoruz" dedi.
08.45 : Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, saldırı öncesi Washington tarafından bilgilendirildiklerini söyledi.
08.50 : El Meyadin TV, Suriye ordusunun füze saldırıları öncesinde üsteki birçok savaş uçağını tahliye ettiğini aktardı.
08.55 : Kremlin’den yapılan açıklamada uluslararası hukukun çiğnendiği, yaşananların ABD-Rusya ilişkilerine zarar vereceği belirtildi. ABD’nin Suriye’ye müdahalesi, ‘egemen devlete saldırganlık’ olarak tanımlandı.
09.05 : Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şu açıklamayı yaptı: Sivillerin üzerine ateş eden, muhtemelen kimyasal silahları sivillerin üstüne atan o askeri üssün vurulması önemlidir, anlamlıdır. Ama uluslararası camia, Esed rejiminin bu barbarlığına karşı tavrını çok net bir şekilde sürdürmelidir. Ta ki Esed rejimi artık halkına zarar veremez hale gelebilene kadar. Dolayısıyla bunu olumlu karşılıyoruz ama bunun sonunun gelmesinin ve Esed rejiminin tamamıyla uluslararası alanda cezalandırılmasının şart olduğunu düşünüyoruz."
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral H.R. McMaster ise,
üç seçeneğin sunulduğunu ve birinin değerlendirildiğini ifade
etti:
"Bu tür bir kimyasal saldırı karşısında pasif kalmanın riskini de askeri bir adım atmanın risklerini de değerlendirdik. Saldırının sinir gazı olduğunun anlaşılmasının ardından Ulusal Güvenlik Konseyi'ni topladık. Yeterli uzunluktaki toplantıların ve kapsamlı değerlendirmelerin ardından bu adımda karar kılındı. Üç seçenek konuşuldu, Trump özellikle iki seçenek üzerinde durdu ve sonunda askeri üssün vurulması hayata geçirildi."
09.50 : Suriye, "Üsse saldırı sınırlıydı ve bekleniyordu" açıklamasını yaptı. Suriye Enformasyon Bakanlığından yapılan açıklamada "Askeri gerilimin tırmanmasını beklemiyoruz" denildi.
10.00 : ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Washington'dan Beşşar Esad'ın kontrolünde bulunan havaalanlarını yok etmesini istedi. Clinton, Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulmasını savundu.
10.05: İhlas Haber Ajansı, ölü sayısını yedi olduğunu belirterek ölenlerin isimlerini açıkladı: Muhammed Hanna, Süleyman Ali Mohammed, Lamak Hourani, Çavuş olan Alaa Muhammed, Mohamed El Assaad, Haidar Majed Hamo ve Tuğgeneral Sharaf Khalil İbrahim.
10.10 : Suriye ordusu, füzelerin isabet ettiği üstte altı kişinin öldüğünü açıkladı. Açıklamada maddi hasarın büyük olduğu belirtildi.
10.40 : Rusya Dışişleri Bakanlığı, BMGK'yı acil toplantıya çağırdığını resmen duyurdu. Ayrıca ABD’yle imzalanan Suriye’de hava güvenliği anlaşması askıya alındı.
İki ülke arasındaki bu anlaşma, savaş uçaklarının Suriye hava sahasında karşı karşıya gelmesini ve tehlikeli yakınlaşmaları önlemeyi amaçlıyordu. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada "Rusya tarafı, havada yaşanabilecek olayları önleme ve hava güvenliğini sağlamaya yönelik ABD ile yapılan anlaşmayı askıya almıştır" ifadeleri yer aldı.
11.15: Çanakkale Boğazı'na Marmara Denizi'nden bugün saat 09.30'da giriş yapan, Rus Donanması'nın Karadeniz filosuna bağlı 152 borda numaralı 'Nikolai Filchenkov' adlı genel çıkarma gemisi, boğazda gemilerin manevra yapması en güç nokta olan Nara Burnunu döndükten sonra, saat 11.15'de, Çanakkale önlerine ulaştı. Geminin Akdeniz’e ineceği belirtildi.
11.30 : Çin, Suriye’de durumun daha da kötüleşmesinin ivedilikle önlenmesi gerektiğini açıkladı. Pekin yönetimi, tüm taraflara siyasi çözüme bağlı kalma çağrısı yaptı.
11.40 : Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, saldırının ABD'nin Irak işgalini hatırlattığını söyledi. Lavrov, "Umarım bu provokasyon ilişkilere kalıcı hasar vermez. Ölenler arasında Rus vatandaşı yok." açıklamasında bulundu.
11.55 : İdlib'te yeniden hava saldırısı düzenlendiği iddia edildi.
12.15: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Benzer katliamların yeniden yaşanmaması için acilen uçuşa yasak bölge ve güvenli bölgenin hayata geçirilmesi gerekmektedir" dedi.
12.30 : Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, "ABD saldırısı, barbarca kimyasal saldırıya karşı bir kararlılığa ihtiyaç olduğunu gösteriyor. AB, Suriye'deki vahşeti bitirmek için ABD ile çalışacak" dedi.
12.45 : Rusya Savunma Bakanlığı, 23 füzenin düştüğü üstte 4 ölü ve 2 yaralı olduğunu açıkladı. Rusya Savunma Bakanlığı sözcüsü İgor Konaşenkov, “ABD’nin saldırıyı uzun zaman önce hazırladığı bugün açık şekilde görüldü. Her uzman, Şayrat’a düzenlenen saldırının İdlib’in Han Şeyhun bölgesindeki olaylardan daha önce hazırlandığını anlayabilir. Han Şeyhun’daki gelişme, bugünkü saldırının resmi gerekçesi oldu. Askeri güç gösterisi ise sadece iç politikadaki nedenlerden dolayı gerçekleşti” dedi.
Öte yandan Suriye devlet ajansı SANA, saldırıda yaşamını yitiren 9 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlardan 4’ünün sivil olduğunu aktardı.
13.05 : Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ortak açıklama yaptı:
"Kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliamın ardından Suriye ordusuna ait hedefler ABD tarafından vuruldu. Bunun sorumlusu yalnızca Devlet Başkanı Esad’dır. Defalarca kimyasal silah kullanması ve kendi halkına suç işlemesi nedeniyle Fransa ve Almanya 2013 yazında, Guta’daki katliamın ardından yaptırım talebinde bulunmuştur. Fransa ve Almanya ortaklarıyla birlikte, Birleşmiş Milletler çerçevesi içinde, Devlet Başkanı Esad’ı suçlarından ötürü sorumlu tutmak için çabalarına devam edecektir. Almanya ve Fransa BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de siyasal dönüşüme yönelik 2254 sayılı kararını hayata geçirmek için uluslararası toplumu, elinden gelen her şeyi yapmaya çağırmaktadır."
13.10 : İsrail'in eski ulusal güvenlik danışmanı Yaakov Amidror, "Amerikalılar Ruslara şunu söylüyor: Siz artık ne Suriye'de ne de Ortadoğu'da tek başınıza değilsiniz; biz devreye girmek için her adımı atmaya hazırız ve eğer Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni nötralize ederseniz, onun izni olmadan da ne yapacağımızı biliyoruz." şeklinde konuştu.
13.20 : NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "NATO Suriye'de barış ve politik bir ortamı sağlamayı amaçlayan tüm uluslararası çabaları destekliyor" dedi.
14.00 : ABC News’e konuşan bir görgü
tanığı, Suriye’nin saldırıyı beklediğini söyledi. Tanık, Suriye’nin
personel ve malzemelerin bir kısmını önceden üsten çıkardığını ve
saldırının 35 dakika sürdüğünü belirtti.
BBC'ye konuşan bir başka görgü tanığı ise, "Burası çok yoğun
kullanılan bir hava üssüydü, Suriye’nin her yerine savaş uçağı
gönderiliyordu" dedi.
14.05 : Türkiye'de bazı sendikalar, Ankara'daki Rusya Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi düzenledi.
14.10 : Rusya Savunma Bakanlığı, Lazkiye'deki hava üssü ve Tartus'taki deniz üssünün S-300 ve S-400 füzeleri tarafından korunduğunu duyurdu.
14.20 : Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, saldırıyı 'aptalca ve sorumsuzca' olarak niteledi, "Terörle mücadelede atılacak adımları hızlandırma azmimizi artırdı" dedi.
Akşam saatlerindeyse Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), olağanüstü toplantı düzenledi.