Dolar ne kadar? 30 Ocak 2019 döviz fiyatları!

Dolar ne kadar oldu? 30 Ocak döviz fiyatları! Dolar ve euro, Merkez Bankası enflasyon raporu karşısında nasıl bir eğilim gösterdi. Dolar ne kadar oldu? 30 Ocak döviz fiyatları! Detaylar haberimizde…

Dolar ne kadar oldu? 30 Ocak döviz fiyatları! Sorusu bugün Merkez Bankası enflasyon raporu ve FED'in faiz kararı nedeniyle en çok merak edilen konular arasında oldu.

Dolar kuru, bugün TCMB enflasyon raporu öncesi hafta başında başlayan yükseliş eğilimiyle dün 5.36 seviyesini aşmasının ardından öğlen saatlerinde gevşemiş ve kayıplarını geri almıştı.

Dolar kuru, 30 Ocak sabahında dünkü kapanış seviyesi olan 5.3146 TL'nin bira üzerinde, 5.3170 ile güne hafif yükselişle başladı. Euro/TL ise 6.08 - 6.09 bandında dalgalanıyor. Gram altın ise 224, 599 TL’den güne başladı

Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB)Başkanı Murat Çetinkaya yılın ilk enflasyon raporunu açıklıyor. Çetinkaya, "TCMB 2019 yıl sonu enflasyon öngörüsünü yüzde 15.2'den yüzde 14.6'ya indirdi" dedi.

 Merkez Bankası'nın 2019 enflasyon tahmini sonrası dolar 5.2850 TL'den euro ise 6,0414 TL'den işlen görüyor. Gram altın ise 223,1330 TL2den işlem görüyor.

Dolar kapanışını 5.2834 TL'den euro ise 6,0406 TL'den yaptı. Gram altında ise kapanış 222,7800 TL'den oldu

GOÜ para birimlerine paralel bir seyir izleyen TL için kritik çarşamba gününde Merkez Bankası bu yılın ilk enflasyon raporunu saat 10'da açıklayacak.

Merkez Bankası 2018 yılının son enflasyon raporunda 2019 yılı sonunda enflasyonun yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 15.2 olmak üzere yüzde 12.3 ile yüzde 18.1 aralığında öngörmüştü. Tahminlerde büyük bir değişiklik beklenmiyor.

Öte yandan, dolar ve euro cephesinde TL karşısında dünden beri baş gösteren değerlenmede bazı finans kuruluşlarının TL'de kısa pozisyonlarını kapatacağını açıklaması nedeniyle, yatırımcıların kâr realizasyonuna yöneldiği belirtiliyor.

 Uzmanlar enflasyon raporunda faiz indirimine yönelik sinyallerin olup olmayacağına yönelik mesajlara dikkat edileceğinim belirtiliyor. TCMB, son PPK toplantısında gerekirse ilave mali sıkılaşma vurgusu yaparak uzun süredir devam eden faiz inidirimi söylentilerini taca çıkarmıştı.

Akşam başlayacak FOMC toplantısında ise para politikasına ilişkin revizyon mesajları izlenecek. 2018'in son toplantısında daha güvercin mesajlar veren ve başta Trump olmak üzere hisse senedi piyasalarının hızlı bulduğu faiz artırımda FED'in frene basıp basmayacağı izlenecek. Bugünkü toplantısı sonrası politika faizinin sabit bırakılması beklenirken, vadeli işlemler piyasasın da FED'in bu yıl faiz artırımı yapmasını fiyatlamıyor.

Merkez Bankası nedir?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ise 11 Haziran 1930 yılında kurulmuştur. Kurulduktan sonra merkez bankasına birçok görev ve fonksiyon yüklenmiştir. Merkez Bankası da uyguladığı çeşitli politikalarla, amacını ve görevlerini yerine getirmeye çalışır. Aynı zamanda diğer bankaların kontrolüne ve ekonomik gelişmeye katkı sağlamayı hedefler.

Merkez bankası; para politikalarından sorumlu olarak bir ülkenin ya da birliğin banka kurumudur. T.C. Merkez Bankası’nın sitesine de girerseniz dikkatinizi çekecek ilk şey; ‘Fiyat istikrarının sürdürülmesi ve sağlanmasıdır.’ yazısı olur. Bu en temel amaçlarındandır ve bunun dışında birçok amacı mevcuttur. Merkez bankası siyasi müdahalelerden uzak, yasalarla çalışan ve bağımsız olan bir yapıdır, öyle de olması gereklidir. Bu tür yapılaşmayı sağlayan ise ekonomileri gelişmiş, zengin ülke örnekleridir. T.C. Merkez Bankası da bunlara örnektir. Fakat dünya üzerinde bulunan bütün merkez bankaları bu şekilde değildir. Bazıları kamuya bazıları da özel mülkiyete aittir. Peki, T.C. Merkez Bankası görev ve fonksiyonları nelermiş, şimdi onlara bakalım.

Merkez Bankasının Görevleri Nelerdir?

T.C. Merkez Bankası’nın birçok görevi bulunmaktadır. Bunların en başında sitesinde de yer alan ‘fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek’ olduğunu söylemiştik. Bunun dışında merkez bankasının diğer görevlerinden biri de para basmadır. Dolaşımdaki para çeşitli politikalar için artırmak istenirse, bu merkez bankasının görevidir. Para basılıp basılmayacağının kararını verir ve buna göre faaliyetlerde bulunur. Bunun yanında devlet için kaba bir tabirle ödeme ve tahsil etme işlemlerinde de bulunur. Yani bir nevi veznedarlık görevi üstlenir.

Merkez bankalarının önemli görevlerinden biri de para politikalarını uygulamaktır. Şöyle ki uyguladığı bu politikalarla para arzının kontrolünü sağlar. Böylelikle faiz oranlarında belirlemeler yaparak ekonomiyi düzenlemeye çalışır. Faiz oranlarının belirlenmesiyle enflasyon, deflasyon, ülke döviz kuru gibi durumların kontrolünü sağlaması hedeflenir. İşte bu durum genelde uyguladığı çeşitli politikaların, piyasalarda etkili olmasıyla mümkündür.

Bankaların üzerinde bulunan görevi ise sektörün denetlenmesi ve düzenlenmesini gerçekleştirmesidir. Ayrıca bankaların ve hükümetin kredi kurumu olarak da görevlerini sürdürür. Bunu yaparken ülkenin altın ve döviz rezervlerinin kontrolünü sağlar. Bu yüzden altın, döviz gibi araçlar üzerinden yatırım yapan kişilere, merkez bankasının faiz oranlarıyla birlikte rezerv tutma oranlarının da kontrol edilmesi gerektiği söylenir.

Merkez bankasının görev ve amaçlarını toparlayacak olursak; fiyat istikrarının sağlanması, döviz ve altın piyasalarında istikrarın sağlanması, para piyasalarında etkin rol alması, büyümenin gerçekleştirilmesi ve istihdamın tam bir şekilde gerçekleştirilmesi şeklinde olduğunu söyleyebiliriz.

Merkez Bankası’nın fonksiyonları nelerdir?

Merkez Bankası amaçlarını ve görevlerini yerine getirmek için birçok fonksiyondan yararlanır. Bunlara politika araçları da denir. Bunlar üzerinde çeşitli düzenlemeler yaparak, istediği ölçüde değişimlere sebep olmaya çalışır. Para politikaları ve piyasa işlemleri bu fonksiyonların başında gelir.

Para politikaları, merkez bankasının para arzı üzerinde değişiklik yapmak istediğinde uyguladığı kararlardır. Bu kararları alırken de enflasyon ya da deflasyonun yaşanmasını engelleyerek, tam istihdama ulaşmak ve bunun sürdürülmesini sağlamaktır. Bunu uygularken ekonominin durumuna bakar. Yani ekonomi bir durgunluk ya da yavaşlama içerisinde ise para arzının kontrolüyle, böyle bir durumdan çıkarılmasını sağlamaya çalışır. Para arzının değişimi ise birçok ekonomik faktörü zincirleme olarak etkiler. En başta da faiz oranları üzerinde bir etki gösterir. Para politikaları ise genişleyici veya daraltıcı olarak uygulanır.

Genişleyici para politikaları; para arzının artırılarak, faiz oranlarının azaltılması hedeflenerek yapılır. Böylelikle faiz oranlarının düşmesi, kredilere olan talebin artmasını ve ekonomi içerisinde bir canlılık olmasını sağlamaya çalışır. Daraltıcı para politikası ise tam tersidir. Yani para arzının azaltılarak faizlerin oranlarının yükseltilmesi ve sonucunda da ekonomik düzenin yavaşlatılması sağlanır. Merkez bankası bu politikalarını gerçekleştirirken bankaları kullanır. Yani bankaların rezerv karşılıklarının artırılması ya da azaltılması şeklinde uygulamalarda bulunur. Böylelikle bankaların kaydi para yaratma hacimleri artar ya da azalır. İşte burada devreye piyasa işlemleri girer.

Piyasa işlemlerinde karşımıza; açık piyasa işlemleri (APİ), reeskont ve rezerv oranları çıkar. Açık piyasa işlemleri yani APİ’leri kullanırken yaptığı işlem, devlete ait bono ve tahvilleri piyasaya satması ya da piyasadan alması şeklindedir. Bu işlemlerin yapılması bankaların rezerv oranlarını doğrudan etkilediği için Merkez Bankası’nın sıklıkla başvurduğu politikalardan biridir. Ayrıca içlerinde en esnek uygulanabilecek

Gitmeyenler 333 katı daha fazla para ödeyecekler... Bebeğini tiner içirip katletti! Zeynep Bastık 'en seksi Türk kadını' seçildi! Sosyal medya ikiye bölünde Noterlerde yeni dönem başlıyor Yumurtada fiyat artışının sebebi ne? 'Çete lideri' ev hapsinde firar etti