4 yıl önce bugün: Reyhanlı saldırısı

Tam 4 yıl önce bugün Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör saldırılarından biri gerçekleşti. Saldırıda 52 kişi öldü, 146 kişi yaralandı. Reyhanlı saldırısına dair her şeyi sizler için derledik.

Tam 4 yıl önce bugün Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör saldırılarından biri gerçekleşti.

11 Mayıs 2013'de Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde art arda iki patlama meydana geldi. Saatler 13.37'yi gösterdiğinde belediye binası önünde bir bombalı araç patladı. İlk patlamadan 3 dakika sonra, saat 13.40'ta ise postane binasının önünde ikinci patlama gerçekleşti.

Bombalı araçlarla düzenlenen bu saldırı, 2015 Ankara saldırısından sonra Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ikinci saldırısı olarak kayıtlara geçti.

Saldırıdaki can kaybına ilişkin İçişleri Bakanı Muammer Güler'in yaptığı ilk açıklamada '4 ölü 18 yaralı var' denildi. Akşam üzeri dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan, ölü sayısının '20'nin üzerinde' olduğunu söylerken, bu sayı akşam saatlerinde 40'ın üzerine çıktı.

Son rakamlara göreyse saldırıda 52 kişi ölürken 146 kişi de yaralandı.

YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ

Öte yandan saldırıyla ilgili yayın yasağı getirildi.

Yasağa ilişkin olarak Başsavcılık talebinde, "olay yerinin ayrıntılı görüntüleri, olayda ölen ve yaralananlara ilişkin görüntüler ve bilgiler de olay soruşturmasına ilişkin ve soruşturma kapsamındaki bilgi ve görüntüler olup bunların görsel ve yazılı medyada yayınlanması da soruşturmanın gizliliğine zarar verecek ve soruşturmanın geleceğini tehlikeye düşürecek hususlardan olduğu" ifade edildi.

YAPILAN AÇIKLAMALAR

Saldırının ardından yetkililerden açıklamalar da art arda geldi. Yayın yasağının getirildiği saldırıyla ilgili bilgi edinmek ancak yetkililerin açılamalarıyla mümkündü.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), saldırıya yönelik yaptığı açıklamada, "Bugün Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen, insanlıktan nasibini almamış, vicdanı kararmış, gözünü kan bürümüş odaklar tarafından masum kişilere yönelik olarak yapılan menfur saldırıyı şiddetle kınıyor, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, aile yakınlarına sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "provokasyonlara karşı uyanık ve dikkatli olunması" konusunda uyarıda bulundu.

Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise "Kim herhangi bir kaosu Türkiye'ye yansıtmak isterse bunun karşılığını görür" açıklamasında bulundu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASI

Başsağlığı dileyen ve süreci takip edeceklerini ifade eden dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ise yaptığı açıklamada, "Ben buradan tüm Reyhanlı'daki kardeşlerime şu mesajı göndermek istiyorum. Bu süreç hassas bir süreç. Özellikle çözüm süreci diye ülkemizde yeni bir dönemi başlattık ve bu yeni dönemi hazmedeyemenler, ülkemizdeki bu özgürlük havasının teneffüs edilmesine ne yazık ki olumlu bakamayanlar, bu tür eylemler içerisine girebilir" dedi ve ekledi:

Buradaki hassasiyetleri kaşımak suretiyle de bu tür adımlar atılabilir. Bildiğiniz gibi burada da 20-25 bin Suriyeli sığınmacı kamplarımızda yaşıyor veya oralardan gelip şu anda bizim misafirimiz durumunda olanlar var. Bunları hazmedememek gibi bir süreç de olabilir. Bunu gerekçe göstererek de orada bu havayı tahrik etmek isteyenler olabilir. Bu konularda da çok çok dikkatli olmamız lazım. Çok çok hassas olmamız gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.

REYHANLI'DA ÖLENLER ŞEHİTTİR

Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Reyhanlı’da hayatını kaybedenlerin şehit sayılacağını, birinci derece yakınlarının ise ‘şehit’ ailelerine istihdam kolaylığı tanıyan yasadan yararlanacaklarını açıkladı.

Bakan Şahin, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: İlk paketi çıkarttık tazminat ve maaş farkı vardı. Şimdi ikinci bir paket bakanlar kurulunda. Bunda da istihdam hakkı var. Reyhanlı’da ölenlerin hepsi şehit ve bu paketlerin kapsamına giriyor.

MUHALEFET PARTİLERİ NE DEDİ?

Hükümet yetkililerinin yanı sıra muhalefet partileri de açıklamalarda bulundu. Muhalefet partileri genel olarak saldırıdan hükümeti sorumlu tutarak, Suriye politikasını eleştirdi.

Ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Hani bir deyim vardır ya 'perşembenin gelişi çarşambadan belli' diye. Bu bölgede sorunu görmemezlikten gelme, adeta bu sorunu dinamitleme gibi bir anlayış içinde iktidar." açıklamasında bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, "Bir tarafta eli silahlı ve kanlı PKK militanları sınırlarımızda at koştururken, diğer yanda Suriye menşeili provokasyon ve saldırılar gittikçe artış göstermektedir." dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, "Suriye'de iç savaş başladığından beri hükümettin tavrı ve politikasının doğru olmadığını belirtiyoruz. Türkiye'de bu tür saldırılara karşı birlik olma zamanıdır. Bu dönemde özellikle sivil yurttaşlarımızı hedef alan saldırılar karşısında hükümeti sorumlu tutmak ve eleştirmek yerine birlik içerisinde hareket etmek zorundayız. Çünkü bu saldırılar, Türkiye'nin her bölgesini, herkesi ve her kesimi hedefleyebilir. Burada Alevi-Sünni ve Kürt-Türk çatışması gerilimi yaratmak istenebilir."

NATO, ABD VE RUSYA AÇIKLAMALARI

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Reyhanlı saldırısını kınadığını şu ifadelerle belirtti: Bugün Hatay'ın ilçesinde gerçekleşen, birçok can kaybı ve yaralanmaya neden olan ölümcül saldırıları kınıyorum. Bu aşağılık eylemler sivillerin yaşamlarının nasıl hiçe sayıldığını gösteriyor.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, "ABD patlamaları kınamaktadır ve müttefikimiz Türkiye'nin yanındayız. Bu korkunç haber, özellikle Türkiye ile ortaklık içinde ne kadar yakın çalıştığımız düşünülürse hepimize verilmiş bir mesajdır" dedi.

Rusya Duma Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov ise, "Türkiye'de terör saldırısında yine Suriye suçlandı. Her zaman olduğu gibi her şeyden sorumlu. Birisi barış konferansını bozmak istiyor ve askeri seçeneğe itmek istiyor" açıklamasında bulundu.

SORUMLULARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Saldırının düzenlendiği gün açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 'olağan şüpheli' olarak Suriye istihbaratını işaret etti. Arınç, "Suriye El Muhaberatı olağan şüpheli noktasındaki düşüncemizdir. Suriye tarafından planlanıp icra edildiğini gösteriyor" dedi.

Öte yandan İçişleri Bakanı Muammer Güler, yaptığı açıklamada, saldırıları düzenleyenlerin Suriye gizli servisi El Muhaberat'la bağlantılı olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: Olayın faillerinin tespitiyle ilgili çalışmalar büyük oranda tamamlanmıştır. Saldırıyı düzenleyen örgüt ve mensuplarının Suriye'deki rejim yanlısı El Muhaberat örgütüyle bağlantılı oldukları belirlenmiştir. Örgüt de bellidir, kişiler de büyük oranda bellidir. Plaka tespitleri vesaire yapılmıştır.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, Almanya'da yaptığı açıklamada "Bunlar üzerinden yaptığımız çalışmalarda rejimle doğrudan irtibatlı eski bir Marksist terör örgütüne ait olduğu ortaya çıktı,"dedi.Davutoğlu'nun işaret ettiği örgüt ise Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) içinden çıkan 'Acilciler' örgütüydü.

Saldırıdan dört ay sonra, DEAŞ'ın yayınladığı bir bildiriyle saldırıyı üstlendiği iddia edildi. 2 Ekim 2013'te Emniyet Müdürlüğü, saldırıyı DEAŞ'ın düzenlediği iddiasını reddederek ‘Failleri yakaladık’ dedi.

27 Mart 2013’teki AGİT toplantısındaysa Türkiye elçisi Tacan İldem, bombalı saldırının ‘El Kaide unsurlarınca yapıldığını‘ belirtti.

SORUŞTURMA SÜRECİ

Saldırıya ilişkin savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında 15 Mayıs 2013'te Adana Adliyesi'nde sorgulanan 8 şüpheliden 4'ü tutuklandı.

18 Mayıs 2013'te saldırıda kullanılan araçları satın aldığı iddia edilen M.G., Samandağ'ın 5 km bulunan Titüs Tüneli ve Beşikli Mağarası bölgesinde 5 gün saklandıktan Lazkiye'ye kaçmak isterken yakalandı.

21 Mayıs'ta Adana Adliyesi'ne sevk edilen 6 şüpheliden 5'i tutuklandı. 

11 Haziran 2013'te saldırının başşüphelisi olarak aranan Nasır Eskiocak Hatay'ın Yayladağ İlçesi'nin Güveçci köyü bölgesinde 3. Hudut Taburu ve Hatay Polisi'nin yaptığı operasyonda yakalandı. Eskiocak ile birlikte ona yardım ve yataklık yaptığı öne sürülen 4 kişi daha gözaltına alındı. 

14 Haziran'da ifadeleri alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkemece Nasir Eskiocak'ın da aralarında bulunduğu 4 zanlı tutuklandı. 1'i ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

29 Haziran'da saldırıda bombaları patlattığı suçlanan Doğan Öztürk tutuklandı.

23 Ağustos'ta adliyeye sevk edilen 7 zanlıdan 3'ü tutuklandı.

Soruşturmada saldırıyla ilgili olarak toplam 32 şüpheli gözaltına alınırken bunlardan 20'si tutuklandı.
 

İsrail'in hedefindeki yeni ülke belli oldu! Eczanelere 5 litrelik etil alkol sınırlaması Balıkesir'de patlayıcı fabrikasında patlama! İçişleri Bakanı Yerlikaya Suriye'ye dönenlerin sayısını açıkladı Şifreli dil geliştirmişler! Özgür Özel CHP'yi siyasi çıkmaza sürüklüyor