Akşener'den Merkez Bankası ve İstanbul Sözleşmesi eleştirisi

İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Sayın Erdoğan'ın paşa gönlü ne istiyorsa o yapılıyor. Sadece canları istedi diye uluslararası anlaşmayı kendileri adına feshedilebiliyor. Bir gecede Merkez Bankası'nın bir başkanını görevden alabiliyorlar. Bu yetki aşımı milletimiz için hak gaspıdır" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Nevruz Bayramı'nı kutlayarak başlayan Meral Akşener, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi ve Merkez Bankası Başkanı'nın değiştirilmesini sert sözlerle eleştirdi. Akşener, "Sayın Erdoğan'ın paşa gönlü ne istiyorsa o yapılıyor. Sadece canları istedi diye uluslararası anlaşmayı kendileri adına feshedilebiliyor. Bir gecede Merkez Bankası'nın bir başkanını görevden alabiliyorlar. Bu yetki aşımı milletimiz için hak gaspıdır. Bu gaspın bir kez önü açıldı mı nerede duracağını kestirmek zordur. Seni o makamlara getiren Türk milletinin iradesine, Türk devletinin hukukuna halel getirecek hesabın içindeysen yol yakınken geri dön. Aynı hukuksuzluğu başka yerlerde kullanmayı hesaplıyorsan, yanlış hesap Bağdat'tan döner" diye konuştu.

"Arkadaşlar zorda, oylar eriyor" diyen Akşener, "Erdoğan panik içerisinde kimin gözüne nasıl girerim, nasıl oy devşiririm diye çırpınıyor" ifadelerini kullandı. Akşener, "İstanbul Sözleşmesi'nin hedefi belli. Kadınları, aileyi ve çocukları korumak" diye konuştu.

"Türkiye'de son 1 yılda 304 kadın öldürüldü" diye sözlerini sürdüren Akşener, "Boşanmalar çığ gibi artıyor. Boşanmalar artıyor. Şiddetin bunda rolü büyük. İşte İstanbul Sözleşmesi bunun için vardır. Birkaç oy uğruna kadınlarımızı, çocuklarımızı feda etmeyi seçtiler" dedi. Akşener, "İlk seçimlerden sonra bu utancı temizleyeceğiz. Biz doğrularını anketlere göre belirleyenlerden değiliz. Söz konusu kadınların hayatı, çocukların sağlığıdır. Bizim için gerisi teferruattır. İktidar istediğini söylesin, biz biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır" ifadelerini kullandı.

"Merkez Bankası yap-boz tahtasına döndü"

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Merkez Bankası Başkanı'nın değiştirilmesini şu sözlerle eleştirdi:

"Türkiye'yi yönetenler ne içeride ne dışarıda yatırımcıya güven vermiyor. İşinizle, aşınızla zerre ilgilenmeyen bu iktidar ömrünü tamamlamıştır. Piyasalar için istikrar ve güvenin adresi olması beklenen Merkez Bankası'nı yap-boz tablosuna çevirmelerinin nedeni budur.

Merkez Bankası Başkanı'nı 4,5 ay sonra bir gece yarısı görevden almak ekonomiyi uçuruma sürükleyen bir adımdır. Şuursuz kararlar sonucunda Türkiye yüksek faizin acı reçetesi, yüksek kur ve enflasyonla boğulmaya devam ediyor. 2001 krizinde Türkiye dünyanın en büyük 18'nci ekonomisiyken bugün son sırada tutunmaya çalışıyoruz. Faizler son 4 yılın da zirvesine çıktı. Kendisi faiz düşmanı ama faizi artıran da kendisi.

Cuma sabahı iktidara yakın bir gazete faiz artırımına 'tezgah' dedi, aynı gazetenin yazarı yeni başkan oldu. 'Gazete manşetleriyle bize istikamet veremez' diyordun, onlar manşet atıyor, sen gereğini yapıyorsun. Nereden nereye. Manşetlerle vuruş vuruşa geliyordunuz, manşetlere eğile eğile gidiyorsunuz. Merkez Bankası Başkanı'nı uyarmak istiyorum, o koltuğa yeni talipler var. Ayasofya İmamı Twitter'dan ayar verip, başkanlığa göz kırptı. Sayın Başkan siz siz olun o koltuğa alışmayın."

"Reform paketine kimse inanmadı"

"Bu ülkenin Cumhurbaşkanı sorumlu davranmak, ihtiyaç olan reformları yapmak zorundadır" diyen Akşener, "Çıktın paket açıkladın kimse inanmadı. İnandırıcı bir paket olsaydı, Merkez Bankası faiz artırmak zorunda kalmazdı. Damadınla birlikte bu ülkenin 128 milyar dolarını buharlaştırmasaydın, Türkiye faiz şampiyonluğuna oynamayacaktı. Bugünkü şartlarda iktidarın fahiş hataları yüzünden, yüksek faiz kaçınılmaz olmuştur. Sermaye kontrolü gibi şaibeli yollara başvurmayı aklının ucundan bile geçirme" dedi.

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Kremlin'den Esma Esad açıklaması Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu