Alman televizyonunun Atatürk'e saldırısına tepki!
Alman devlet televizyonu ARD’de yayınlanan bir belgeselde, ‘Atatürk, Hitler döneminde Almanya’dan zehirli gaz aldı’ iddialarına hem Almanya’daki Türk toplumundan hem de Türkiye’deki siyasiler ve tarihçilerden tepki geldi.
Alman Birinci Kanalı (ARD) televizyonu, yayınladığı bir belgeselde, ‘Atatürk’ün Almanya’dan satın alınan zehirli gazı Dersim’de Alevilere karşı kullandığı’ iddiası hem Türkiye’de hem de Almanya’daki Türk toplumunda büyük tepki çekti.
ARD’de Thorsten Mack ve Karaman Yavuz’un hazırladığı, ‘Unutulan Katliam- Atatürk Alevileri Nasıl Öldürdü’ isimli belgesel pazar akşamı yayınlandı. Altı dakika süren ve Tunceli’de çekilen belgeselde arşiv fotoğraflara yer verilirken, röportajlar da yer aldı. Hürriyet gazetesinden Turan Yılmaz ve Ömer Erbil'in haberine göre, Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretlerle dolu olan yayında, “Türk arşivlerinde 1937 yılından kalma önemli bir belge bulundu. Dersim’den sorumlu generalin zehirli gaz talebinden sonra, Nazi Almanya’sına 20 ton zehirli gazın ısmarlandığını gösteren bir belge. Atatürk’ün imzasını taşıyor. Kemal Atatürk, Türkiye’yi modern ulus devlet haline getirmek istedi. Hitler rejimiyle çalıştı” iddialarına yer verildi.
Açıklama yaptılar
Programa Almanya’da yaşayan Türk toplumundan gelen sert tepkiler ve tek taraflı yayın eleştirileri üzerine program sorumluları yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada “Mustafa Kemal Atatürk’ü Hitler ile kıyaslamadık ve eşitlemedik” denildi.
Siyasilerden tepkiler
Alman devlet televizyonunda Atatürk’ü, Nazi diktatörü Hitler ile kıyaslayarak yapılan densizliğe siyasiler de büyük tepki verdi.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı: Almanya’da belli bir kesimin insanlık suçuna başka ülkeleri de ortak etme, böylelikle yapılanları normalmiş gibi göstermeye çalıştığı gözleniyor. Bu çerçevede utanmazca Türkiye’nin kuruluş yıllarını ve Atatürk’ü hedef aldıklarını görüyoruz. Atatürk’e dil uzatmak bütün Türk halkına dil uzatmaktır. Yayını şiddetle kınıyorum.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek Cumhuriyet’i ilan eden, her seferinde seçilerek Cumhurbaşkanlığı makamına oturan Atatürk ile parlamentoyu feshederek, führerliğini ilan eden Adolf Hitler’in isimlerinin aynı cümlede kullanılması dahi büyük bir saygısızlıktır.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay: Yer yüzündeki bütün totaliter rejimleri deneyen, insanlık düşmanı vahşi liderler çıkaran Almanya, bunun verdiği aşağılık kompleksiyle utançtan kurtulmak için Atatürk’e, dolayısıyla Türkiye’ye ve Türk milletine saldırıyor, iftira ediyor. Atatürk, insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en büyük liderlerinden birisidir.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan: Bu dünya Atatürk’ü de tanıyor Hitler’i de tanıyor. Hitler sadece bir şahsiyet değil bir düşüncenin tezahürüdür. Bu düşünce içinden çıktığı toplumun genetik kodlarında mevcuttur.
Tarihçiler: Asla kullanılmadı
Tarihçi İlber Ortaylı: İddialar doğru değil. Gaz odası Alman kimya endüstrisinin icadıdır ve mühendisliğidir. Türklerin yapacağı bir şey değildir. O da ikinci harpte yapılmış. Birinci harpte kimsenin yapacağı bir şey değil.
Tarihçi Sinan Meydan: Belgeselde gösterilen belgeler Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde açık duruyor, gizli de değil. Ben bunları 2013 yılında El Cevap adlı kitabımda yayınladım. Türkiye 2. Dünya Savaşı’na giderken düşmanın silahları ile silahlanmak istiyor. Sadece Almanya’dan değil 1938 yılında İngiltere’den de gaz istiyor. Ama bunların geldiğine yönelik bir belge yok. Algı yönetiyorlar istendiyse alındı, alındıysa kullanıldı mantığındalar. Doğu’da Kürtlere karşı Dersim olaylarında kullanıldığına dair bir rapor, belge fotoğraf yok.
O dönemde yabancı istihbaratlar kol geziyor Anadolu’da. Hiçbir istihbarat raporunda buna dair bir belge yayınlanmadı.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mithat Atabay: 1934 yılından itibaren Almanya’nın silahlanmaya başlaması üzerine Türkiye de ordusunu güçlendirmek, caydırıcı olmak istiyor. Almanya ile Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma bir yakınlaşması da var. İki yenilmiş devlet. Almanya’dan gaz istemesinin amacı orduyu güçlendirmek. Dersim olaylarında gaz kullanıldığına dair bir belge, rapor ortaya çıkmadı. Ordu müfettişliğinin raporları var. Yabancı devletler, gazeteciler var. Kimse böyle bir iddia gündeme getirmedi. Üstelik orası dağlık bir bölge ve coğrafi olarak gaz kullanımına uygun da değil. Gaz atarsınız kendiniz zehirlenirsiniz.