Zorunlu askerlik uygulaması, 2011'de dönemin Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyon hükümeti tarafından kaldırılmıştı ancak Rusya’nın Ukrayna işgalinin başlamasının ardından zorunlu askerliğin yeniden uygulamaya konulmasına ilişkin tartışmalar da yoğunlaşmıştı.
Almanya’da zorunlu askerlik tekrar gündemde
2022’de patlak veren Rusya’nın Ukrayna işgalinden bu yana Avrupa ülkelerinin savunma harcamaları artarken, Almanya’da muhalefet partisi CSU’nun lideri Markus Söder, 2011’den bu yana zamanın değiştiğini belirterek ülkesinin savunması için zorunlu askerliğin yeniden getirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Almanya’da muhalefetteki Hristiyan Sosyal Birliği Partisi (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder, 2011’deki Angela Merkel şansölyeliğinde partisinin de bulunduğu koalisyon hükümetinin kaldırdığı zorunlu askerliğin tekrar hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
‘MEVCUT POLİTİKALAR PRATİKTE İŞE YARAMIYOR’
Almanya merkezli Bild gazetesine konuşan Söder, "Ordu için paraya, net finansman yapılarına, insansız hava araçları gibi silahlara ve tabii ki zorunlu askerliğe ihtiyacımız var. Mümkün olan en kısa sürede… Aksi takdirde, Almanya'nın kendini savunma yeteneği uzun vadede garanti edilemez" dedi.
Düzenlemenin CSU’dan Karl-Theodor zu Guttenberg'in savunma bakanlığı döneminde kaldırıldığının hatırlatılması üzerine Söder, "Zaman değişti" diyerek mevcut bakan Boris Pistorius’un politikalarının pratikte işe yaramadığını söyledi.
UZMANLAR ‘MÜMKÜN DEĞİL’ DİYOR
Yaklaşık 181 bin askeri bulunan Almanya'da bu sayının 2031'e kadar 203 bine çıkarılması hedefleniyor ancak uzmanlar, bu sayının da ülke savunması için yeterli olmayacağını söylüyor. Yaşlanan nüfus ve nitelikli işgücü eksikliğinden dolayı askerlik yapacak personel bulmakta zorluk yaşana ülkede 2031 için hedeflenen sayıya ulaşılamayacağı belirtiliyor.
Zorunlu askerliğin kaldırılmasını "hata" olarak nitelendiren Savunma Bakanı Pistorius, Almanya'nın savunma harcamalarını artırması ve silahlı kuvvetlerin modernize edilerek yeni güvenlik sorunlarıyla başa çıkabilecek hale getirilmesi gerektiğini belirterek, "Avrupa'da bir savaş tehdidi olabileceği fikrine alışmalıyız ve bu da savaşa hazır olmamız gerektiği anlamına geliyor" ifadesini kullanmıştı.