Atatürk’ün son 100 günü
Bu sabah 7'de evimde uykudan uyandım. Banyoda bulunduğum sırada telefon çaldı. Atatürk geceyi biraz rahatsız geçirmiş. Hemen saraya koştum.
Meğer dün Atatürk dört günlük mutlak istirahatten sonra Makbule, Afet ve Sabiha Gökçen'in ziyaretlerini kabul etmiş, kendileriyle uzun uzun görüşmüş, sonra da radyoda İbrahim Necmi'nin dil hakkında verdiği konferansı dinlediği için fazlaca yorulmuş. Ve gece yarısı birden rahatsızlanmış. Doktor, nöbet usulüne yeniden başvurmuş.
Nöbeti devraldım. Bu sırada Atatürk odasında uyuyordu. Çok acı şeyler düşünüyordum ki Atatürk çağırdı.
İçeri girdiğim zaman yatağının içinde sigara içiyordu. Beni görünce gayet kesik ve güçlükle isitilen bir sesle;
'Salih' dedi, 'Dün akşam büyük bir sıkıntı geçirdim. Çok fena idim. Kustum. Hafızam tamamen kaybolmuştu.'
Bunları söylerken dikkatli dikkatli yüzüme bakıyordu. Gözlerini biraz daha açarak ilave etti:
'Sanırım yediğim nohutlu yemek dokundu.'