Atatürk’ün son 100 günü

Hasan Rıza Soyak (genel sekreteri):

"O gün odaya girdiğim zaman Atatürk yatağın ortasında oturmuş, iki elini yanlarına dayamış mütemadiyen öğürüyor ve:

'Allah kahretsin' diye söyleniyordu. Ara sıra da hizmetçilerin tuttukları tasa koyu kahverengi pıhtılaşmış kan çıkarıyordu.

"Nöbetçi doktor Abravaya ile o sırada yetişen Prof. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar. Bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; herhalde iyi göremiyordu ki bana sordu:

'Saat kaç?''07.00 efendim.'

Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık. Başucuna sokuldum:

'Biraz rahat ettiniz, değil mi efendim' diye sordum. 'Evet...' dedi. Arkamdan Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti:

'Dilinizi çıkarır mısınız efendim?' Dilini ancak yarısına kadar çıkardı. Dr. İrdelp tekrar seslendi: 'Lütfen biraz daha uzatınız.'

Nafile. Artık söyleneni anlamıyordu. Dilini uzatacağı yerde tekrar tamamen çekti. Başını biraz sağa çevirerek Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve: 'Aleykümselam' dedi.

Son sözü bu oldu."

8 Kasım Salı aksamı saat 19.00'da, yani dördüncü ponksiyondan tam 30 saat sonra Atatürk son sözünü söyledi ve ikinci ağır komaya girdi.

Bu komadan bir daha çıkamayacaktı.

Nevzat Bahtiyar'ın aracındaki delil toplama görüntüsü dava dosyasında Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı Seçimlere müstakil gireceğiz Osman Yalçın'a yakalama kararı! Dosya maksatlı olarak manipüle ediliyor Teslim edilen konut sayısının 155 bine ulaştığını duyurdu