Bahçeli'nin moderatör tepkisinin perde arkası!
AK Partili Binali Yıldırım ve CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun çıkacağı ortak yayının moderatörlüğünü İsmail Küçükkaya’nın yapacağı açıklanmıştı. MHP lideri Bahçeli ise bu duruma tepki gösterdi. Yazar Muharrem Sarıkaya, Bahçeli’nin tepkisinin perde arkasını yazdı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan AK Partili Binali Yıldırım ve CHP’li Ekrem İmamoğlu canlı yayında bir araya gelecek. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, ve CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay basın açıklamasında iki adayın 16 Haziran saat 21.00’de ortak yayına çıkacaklarını bu programı da FOX TV’de Çalar Saat programını sunan İsmail Küçükkaya’nın yöneteceğini açıklamışlardı.
Bahçeli’den tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, programın moderatörüne tepki göstermiş ve, “Şayet İsmail Küçükkaya’nın moderatörlüğü kesinleşirse, bilinsin ki, 16 Haziran 2019 tarihinde 21.00’den itibaren televizyon izlemeyeceğim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının tartışmasını takip etmeyeceğim” ifadeleriyle programı takip etmeyeceğini açıklamıştı.
“Bahçeli’nin program tepkisi…”
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, bu tepkinin perde arkasını kaleme aldı. Sarıkaya’nın “Bahçeli’nin program tepkisi…” başlıklı yazısı şöyle:
“Öneriyi ilk olarak arkadaşım Didem Arslan Yılmaz dile getirdi…
Teklifi yapan olarak hakkı olan moderatörlük görevini üstlenemeyecek olsa da Türkiye’nin demokratik siyasi sürecine ve unutulan geleneğinin yeniden başlamasına vesile oldu.
Habertürk olarak kıymetli bir adımın atılmasına aracılık etti.
İnanıyorum ki pazar günü gerçekleşecek iki adayın ekran karşılaşmasını yönetecek sevgili arkadaşım İsmail Küçükkaya da Didem Arslan Yılmaz’ın hakkını teslim edecektir.
Tabii, Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dün akşam saatlerinde twitter üzerinden Küçükkaya’nın program moderatörlüğüne sert itirazları karşılık bulmaz ise…
Bahçeli’nin tepkisinin nedenine gelirsek…
Aktarıldığına göre, karşılık beklemeden İstanbul’da aday çıkarmayacağını açıklayan, Yıldırım’ın ortak adayı olduğunu ilan eden MHP’ye program ile ilgili herhangi bir danışmada bulunulmamış.
Bu gelişme, “Kürdistan…” söylemiyle yükselen, ancak “kol kırılır yer içinde kalır” anlayışıyla bir süreliğine içe atılan tepkiyi de dışa çıkarmış.
“Çekinmediğimizi gösterdik”
AK Parti ise moderatör belirlenirken, “Kimseden çekinecek tarafımız yok, kim olursa olsun varız; programı da bize uzak biri yönetsin, ona da varız” yaklaşımı içinde hareket ettiklerini belirtiyor; bir amaç güdülmediğini vurguluyor.
Aktardıklarına göre “kamuoyuna, hiçbir şeyden çekinmeyen ve kaçmayan, tam tersine kendine güveni olan imajının verilmesi” hedeflenmiş.
Moderatör belirlenirken de iki taraf da isimler önermiş, liste üzerinden itirazlar yapılmış, AK Parti’nin tercihi doğrultusunda Küçükkaya üzerinde uzlaşılmış ve protokole bağlanmış.
Bu aşamada programın çekileceği yer ve teknik ekip konusu da karşılıklı müzakereye neden olmuş.
TRT’nin tekniğine de ret
CHP, programın TRT’de gerçekleşmesinin ötesinde, teknik ekibin de alınmasına itiraz etmiş.
Sonuçta programın Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda, iki parti tarafından görevlendirilecek ortak teknik ekip tarafından gerçekleştirilmesi karara bağlanmış.
MHP lideri Bahçeli’nin tepkisi sonrası program ile ilgili yeni bir gelişme olur mu derseniz, “bugünden konuşmak için erken” derim.
Bahçeli’nin açıklaması sonrası hem AK Parti hem de CHP’deki hava bir değişimin olmayacağı yönündeydi.
CHP yönetimindeki yaklaşım ise şu cümleyle özet buluyordu:
“Protokole bağlanan bir karar var. Bundan sonra ancak AK Parti’nin vazgeçmesiyle program iptali şeklinde değişiklik olur. Onun da takdirini kamuoyuna verir.”
Durum bundan ibaret…”