Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Mülteci meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değildir

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabine toplantısı, Beştepe'de saat 15.05'te başladı. Toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulunmak üzere Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın kameralar karşısına geçti.

"Barış Pınarı Harekatı, Kuzey Suriye'de bir terör koridoru hatta bir terör devleti kurmayı hedefleyen amaçları ortadan büyük oranda kaldırmıştır. Bu terör koridoruna çok ciddi bir darbe vurulmuştur" diye konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye ile Rusya'nın Kuzey Suriye'de yapacağı ortak devriyenin ikincisinin yarın gerçekleşeceğini belirtti.

Kalın, "Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı ve PKK ile mücadelesi, DEAŞ ile mücadeleyi zaafa uğratıyor' iddialarını ortaya atmak, bu terör örgütüne kol kanat germekten başka bir şey değildir." dedi.

Kalın, "Müttefiklerimizden terörün her türüne karşı açık, net tavır almalarını bekliyoruz. Bu ister Amerika Birleşik Devletleri olsun ister Avrupa Birliği olsun ister başka ülkeler olsun. PKK'yı kağıt üzerinde terör örgütü olarak tanımlamak tek başına yetmez, pratikte ne yaptığınız önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Barış Pınarı Harekatı çerçevesinde bu terör örgütünün (PKK/YPG) sınırlarımızdan uzaklaştırılması, bu mücadelenin bittiği, yahut yavaşladığımız, durakladığımız anlamına asla gelmez. Bunu açık ve net bir şekilde tekrar ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Kalın'ın açıklamalarından satırbaşları:

Suriye'de gerek siyasi sürecin ilerletilmesi, gerek Anayasa Komisyonu'nun çalışması, seçimlerin yapılması noktasında önümüzde yapılacak çok şey var. Barış Pınarı Harekatı, kuzey Suriye'de terör devleti kurmayı hedefleyen amaçları ortadan kaldırmıştır. Ama teyakkuz halimiz devam etmektedir. Zira teröristlerin hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini biliyoruz, Suriye üzerine oynanan oyunları biliyoruz. Cumhurbaşkanımız da bunu ifade etmiştir.

"Mültecilerin güvenli bir şekilde bölgeye dönecek şartları oluşturmak"

Adalet Bakanlığımız uzayan davaların hızlandırılması, vatandaşın yargıya olan güvenin arttırılması noktasında hazırladıkları taslağı kabinede paylaştılar. Milli Savunma Bakanlığımızın sunumları oldu. Dışişleri Bakanımızın da Barış Pınarı Harekatı ve sonrasında bir sunumu oldu. Barış Pınarı Harekatı sadece bizim ve bölgemizi değil dünya siyasetini ilgilendirmesi hasebiyle önemini koruyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın terör unsurlarını temizlemek ve mültecilerin güvenli bir şekilde bölgeye dönecek şartları oluşturmak. Sınırda özellikle güneyde YPG terör örgütünün çıkmayı reddettiği bölgede zaman zaman saldırıların olduğunu biliyoruz. Bugün de bir şehidimiz var. El yapımı patlayıcının patlatılması sonucunda bir uzman şehidimiz şehit oldu. Kendisine rahmet ve hepimize başsağlığı diliyorum.

"Aslı astarı olmayan iddiaların ortaya atıldığını görüyoruz"

Terör örgütünün kara propagandasını görüyoruz. Mevzide alan kaybettikçe öfke ve paniğinin arttığını görüyoruz. Burada Batı'yı da hayretimiz bir şekilde izliyoruz. Sivillerin katledildiği, Kürtlerin hedef alındığı, hıristiyan azınlığın TSK'nın veya onların desteklediği birimler tarafından kaçırıldığı yönünde aslı astarı olmayan iddiaların ortaya atıldığını görüyoruz. Bu saldırıların amacı bir karşı mukabeleyi harekete geçirmek. Bu saldırılar neticesinde bizim cevap vermemiz ve 'Bakın Türkler ve onların destekleri Suriye Milli Ordusu hıristiyanları hedef alıyor' diye bir oyun oynamaya çalışıyorlar. Kiliseleri dahi kullanarak yer yer bu atışların yapılarak tahrik unsuru olarak kullanıldığını ifade etmek istiyorum.

"Mülteci meselesi, DEAŞ ile mücadele sadece Türkiye'nin meselesi değildir"

Terör örgütüyle mücadelemiz devam edecek. Barış Pınarı Harekatı'nın ikinci hedefi mültecilerin gönüllü olarak evlerine dönmesiyle ilgili çalışmalar önem arzediyor. Bunun detayları üzerinde çalışıyorlar. Nitekim sayın Cumhurbaşkanımız BM Sekreteri ile yaptığı görüşmede bu konuyu tekrar gündeme getirdi. Mülteci meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değil, DEAŞ'la mücadele sadece Türkiye'nin meselesi değildir. Türkiye'ye dönük eleştirileri dile getiren ülkelerin külfet paylaşımına  dair ne yapacaklarını anlatmaları isabetli olur.

"Onlar adımları atsalar da atmasalar da mücadele etmeye devam edeceğiz"

Biz DEAŞ terör örgütüne karşı en etkin mücadeleyi vermiş ülkeyiz. Binlerce DEAŞ'lıyı ya sınırda yakaladık, ya sınırdışı ettik, ya Türkiye'de yargıladık hapse attık. Yakaladıklarımızı ülkelerine iade ettik. İade ettiğimiz kişiler o ülkeler tarafından serbest bırakıldı ve bir sonraki terör eylemine katıldılar. PKK'yı kağıt üzerine tanımlamak tek başına yetmez. Pratikte ne yaptığınız önemlidir. Başkentlerinizde yer vereceksiniz, militan örgütlenmesini görmezden geleceksiniz, bunun kendi başına hiçbir adımı yok. Pratikte somut adımları görmek istiyoruz. Onlar adımları atsalar da atmasalar da bu örgütün her fraksiyonuna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

"O asker sayesinde İdlib'de güvenli bir ortam vardır"

Müttefiklerden de terörün her türlüsüne karşı açık net tavır almalarını istiyoruz. PKK romantizmi, YPG romantizmi üzerinden terörle mücadele yapılamaz. İdlib konusu da Türkiye'nin üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu olmaya devam ediyor. Rusya ve İran'la görüşmemiz devam ediyor. Orada askerlerimiz sayesinde 2,5-3 milyon insan görece olarak güvenli bir bölgede yaşamaktadırlar. Biz bunlara her türlü insani yardımı yapmaya devam ediyoruz. Türkiye yurt içi ve yurt dışında 4 milyondan fazla Suriyeli mülteciye insani yardım yaptığımızı söyleyebiliriz. Türk askeri PKK ve YPG'ye karşı Barış Pınarı Harekatı başladığında ortalığı birbirine katanlar bilmelidirler ki, o asker sayesinde İdlib'de güvenli bir ortam vardır.

"İkinci devriyenin yarın yapılması planlanmaktadır"

22 Ekim tarihli Soçi Anlaşması çerçevesinde ilk ortak devriye 1 Kasım günü gerçekleşti. Uzunluk olarak yaklaşık 87,5 kilometrelik bir alanda. 4 kirpi ve 26 personelimizin katılımıyla ortak devriye gerçekleşti. Bu süreçte YPG/PKK paçavrasına rastlanmadı. Ortak devriyenin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ifade edebiliriz. İkinci devriyenin yarın yapılması planlanmaktadır.

"Özellikle şunun altını çizmek isterim, bu talep bizden gelmemiştir"

Bu ziyaret sayın Trump'ın daveti üzerine planlandı. Bugüne kadar bununla ilgili değişen bir şey yok. Bir telefon görüşmesinde kendisi davet etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir ziyaret talebi sözkonusu olmamıştır. Ziyaretin olup olmayacağına dair değerlendirmemiz şu anda devam ediyor. Bu ziyarette amacımız ülkemizin çıkarları doğrultusanda somut neticeler elde edebilmektir. Özellikle şunun altını çizmek isterim, bu talep bizden gelmemiştir. Olup olmayacağına dair değerlendirmelerimiz şu aşamada devam etmektedir.

"Kısa sürede yargıda netice almasını sağlayacak düzenlemeler gündemdeydi"

Af konusu gündeme gelmedi. Adalet Bakanımızın bugün yaptığı sunumda yoktu. TBMM çatısı altında değerlendirebilirler. Bugün vatandaşın daha etkin ve kısa sürede yargıda netice almasını sağlayacak düzenlemeler gündemdeydi. Emeklilikte yaşa takılanlar da gündeme gelmedi.

"KHK ile hukuk zemininde neler yapılabilir bunun üzerinde durulmuştur"

Bülent Bey'in (Arınç) açıklamaları kendi şahsi görüşleridir Yüksek istişari Kurulu'nun görüşleri değildir. KHK'lar zorunluluk hale gelmiş, o günün olağanüstü şartları çerçevesinde hayata geçirilmiş bir uygulamadır. KHK'lar durup dururken gündeme alınmış değildir. O gece ve sonrasında yaşadıklarımızı hepimiz biliyoruz. Cumhurbaşkanımız ve ailesini öldürmeye kasıt niyetiyle yola çıkanların Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve milletimizİn desteğiyle boşa çıkardığını gördük. Bir terör örgütüne karşı hiçbir şey yapmayalım hiçbir devlet diyemezdi elbette. Süreç içerisinde KHK'nın aldığı kararlar çerçevesinde mağdur olanlar varsa bununla ilgili mekanizmalar kurulmuştur, bunlarla ilgili neticeler alınmıştır, göreve iade edilenler olmuştur, edilmeyenler olmuştur. KHK ile hukuk zemininde neler yapılabilir bunun üzerinde durulmuştur.

"Dünyada kendimizi kapatmadan perspektif geliştirmek mümkündür"

Sayın Cumhurbaşkanımız çeşitli vesilelerle Türkiye ortak paydası üzerinde durmaktadır. Bu süreç içerisinde pek çok siyasi değerlendirmeler yapılmıştır. Türkiye'yi her gün bir adım önüne taşıyan siyasi hareket bellidir. Bu çalışmaların en önemli sonuçlarından bir tanesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız 50+1'i çıta olarak koymuştur. Yeni bir hedef koymuştur. İttifaklar dönemi kapansın, ihtilaflar değil ittifaklar üzerinden gidelim ifadeleri kullanılıyor. Bunun da yolu açıktır. Türkiye ortak paydası çerçevesinde milli ve yerli ama dünyada kendimizi kapatmadan perspektif geliştirmek mümkündür, bu da hayata geçirilmelidir.

"Türkiye bugüne kadar kimseyi kapıya koymamıştır"

Sayın BM Sekreteri külfet paylaşımıyla ilgili son derece olumlu bir yaklaşım sergelidi. Bu süreci BM çatısı altında nasıl ilerleteceğimize dair detaylı çalışmalar yapılıyor. Türkiye bugüne kadar kimseyi kapıya koymamıştır. Biz 8 yıl içerisinde Suriye'den binlerce insanın hayatını bu politika sayesinde kurtardık. Bu insanların cehennem ateşinden kaçarak bu topraklara geldiğini akıldan çıkarmayalım. Elbete eninde sonunda ülkelerine dönülecektir, bunun şartlarını oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor. Ama bu güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde olacaktır.

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Kremlin'den Esma Esad açıklaması Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu