Erbil yaşadıklarını anlattı: Böyle bir durum olursa fişimi çekin
235 gün hastanede yaşam mücadelesi veren ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, aylar sonra ilk kez bir canlı yayına katıldı.
Kanal D'de yayınlanan Müge ve Gülşen’le 2. Sayfa’ya konuk olan ünlü sanatçı Mehmet Ali Erbil, yaşadığı zor günleri anlattı.
Erbil şu ifadeleri kullandı:
“Arkadaşlarımızın dualarıyla, kız kardeşim, ilk eşim, ikinci eşim, dördüncü eşim bir gün başımdan ayrılmadılar. Sevenlerime çok şey borçluyum. Çok önemli bir şey.
Şanslıyım ki hiç hatırlamıyorum o süreci. Neler yaşamışım, bilmiyorum. film gibi. Yoğun bakımdan çıkıp, normal odaya geçtiğimde hiçbir yerim oynamıyordu.
İlk parmağım oynadığından Allah'ım çok şükür dedim.
Biraz sol ayağımda kopukluk var. doktorlar eninde sonunda yürüyeceksin dediler.
Yine ne geldiyse kadınlar yüzünden geldi başıma.
Kızlarla buluşmaya gidiyordum. Duş aldım. Küvetten çıkarken ayağım kaydı.
Ambulans gelmiş, acile götürmüşler. Doktor "Ben bunu toparlayacağım 3 günde çıkacaksınız" demiş.
Sonra bir şey batıyor bana. Doktor iğne yapıyor. Ağrı geçmiyor. Parçalı kırık olunca her şeye batmış.
İlk akciğere batmış, onu kurtarmışlar, böbreklere zarara vermiş. diyalize bağlamışlar beni.
Bir gecede 2 kez ameliyat etmişler beni.
Aynı kan grubu olan 70 ünite kan getirmişler sadece 5 tanesi uymuş. Doktorlar bu durumu açıklayamıyorlar.
Kaçış sendromunu tetikledi. Yürüyememem o yüzden kaynaklanıyor.
Kendi ilacımı da daha yeni almıştım, bu olay başıma geldi.
Ben ayağa kalkacağıma hiç inanmıyordum.
Kardeşime ve eşime "böyle bir durum olacaksa benim fişimi çekin" dedim.
Her şey insan için. O banyoda 5 kez benzer kaza atlattım. Daha önce hiç düşmedim. Çünkü dengeliyimdir.
Gözümü ilk açtığım anı hatırlamıyorum.
Muhsine'yi çağırmışım. Sonra Sezin... Onlar 9 ay oradalardı. Hiç ayrılmadılar.
Ekim sonunda küçük bir filmde rol alacağım. O yüzden sakal bıraktım. güzel bir anı olsun.
Yılbaşında inşallah Kıbrıs'ta sahne alacağım. 'Değişik bir yer olsun' dedim.
Sahneye tekerlekli sandalyeyle çıktığımda sorun vertigoydu. Başıma gelmeyen kalmadı.
Tanınmış bir hasta olarak katta çok ünlüydüm. Gelenler 'ay görelim, ay görelim' diyorlarmış.
Bir çocuk 'Mehmet ali abi bana biz isim yazsın, imza atsın' demiş. 'İyi getirin' dedim. Çocuğun adı Göktuğ... Ben ne yazmışım? Bre adam sen 10 aydır kalem mi aldın eline!
Hiç kimseyi ne mağdur etmişimdir, ne elimi kaldırmışımdır. Ben çocuğuma elimi kaldırsam 4 gün odadan çıkamam.”