Abdulkadir Selvi yazdı: Bunun Erdoğan’a kurulan bir tuzak olduğunu düşünüyorum
Dün yapılan grup toplantısını köşesine taşıyan yazar Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yeni dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, AK Parti Grup Toplantısı hakkında bir yazı kaleme alırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili dikkat çeken ifadelerde bulundu.
Selvi’nin yazısı şöyle;
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması bittikten sonra grup toplantısından çıktım, kulise doğru yürüyordum.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kalabalık bir milletvekili grubuyla geldiğini gördüm. MHP Lideri kuliste her zaman oturduğu locaya geçti. Bahçeli’nin Meclis’te olduğu haberi kısa sürede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaştırıldı. Erdoğan beklenirken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve parti sözcüsü Ömer Çelik yanına gelerek Bahçeli’yle geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Binali Yıldırım ise Bahçeli ile oturup uzun bir süre sohbet etti. Binali Yıldırım Başbakanlığı ve Meclis Başkanlığı döneminde de hep Bahçeli ile iyi ilişkiler içindeydi. Erdoğan, milletvekilleriyle görüşmesini kısa sürede tamamlayıp Bahçeli’nin oturduğu bölüme geldi. Erdoğan, iki eliyle Bahçeli’nin ellerinden tutarak “İyisiniz, iyisiniz” dedi. Erdoğan’ın yüzü gülüyordu. Cumhurbaşkanı, “Hoş bir sürpriz oldu” diyerek oturdu. Erdoğan’ın ziyareti 11 dakika sürdü. Bu süre zarfında daha çok Bahçeli, Erdoğan’ın kulağına doğru eğilerek bir şeyler anlattı. Erdoğan dinlerken kimi zaman ciddi bir yüz ifadesi takındı. Erdoğan’ın “Doğru. Kuşkusuz öyle” dediği duyuldu. Erdoğan’ın da Bahçeli’nin kulağına eğilip bazı şeyler anlattığı oldu. MHP Lideri önüne bakarak dinlemekle ve başıyla onaylamakla yetindi. Yüz ifadelerinden iki liderin keyifli bir sohbet içinde olduğu anlaşılıyordu. Zaman zaman yapılan esprilere tebessümle karşılık verdiler. Erdoğan ayrılırken bir de hatıra fotoğrafı çektirildi. Erdoğan’ı uğurladıktan sonra Bahçeli bazı değerlendirmeler yaptı. EYT’liler konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi düşündüğünü söyledi. MHP Lideri’nin bir sözü manidardı. “Bizi eleştirenler, ‘Geberdi’ diyenler, ‘Geberecek’ diyenler, ‘MHP böylelikle parçalanacak’ diyenler... Şimdi buradayız. Arkadaşlarla da beraberiz. Allah’a çok şükür Allah’ın vermiş olduğu ömrü yaşamaya çalışıyoruz. Dua edenlerle iftira edenler arasındaki farkı gösterdi. Allah’a bin şükür, dua edenler iftira edenlerden çok çok fazla” dedi.
Bahçeli sitem etmekte haklı. Siyasi mücadele ile insani çizgiyi birbirinden ayırmak lazım.
Erdoğan’ı kızdıran tartışma
AK Parti grubu nedeniyle bakanlar Meclis’teydi. Onlarla sohbet etme imkânı bulduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşmasını izledik. Muhalefet cephesindeki hareketliliğe kulak verdik. Görünen o ki, 2020 yılıyla birlikte gündem yeniden iç siyaset olacak.
İster Barış Pınarı harekâtı olsun, ister Trump’la görüşme... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde bir madde var ki o hiç değişmiyor. “Bay Kemal” diye seslendiği CHP Genel Başkanı’yla ilgili eleştirilerinden söz ediyorum. Erdoğan, tank palet fabrikasıyla ilgili tartışmalar üzerinden Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Öyle öfkelenmişti ki neredeyse tank palet fabrikasını bırakıp bizzat tanka binip Kılıçdaroğlu’na hücum edecek gibi bir hali vardı. Kılıçdaroğlu’nun, tank palet fabrikasıyla ilgili sözlerinin toplumun bir kesiminde oluşturduğu soru işaretleri belli ki Erdoğan’ı rahatsız ediyor.
CHP Genel Başkanı da altta kalır mı? O da Erdoğan’a yanıt verdi. Bu tartışma bitmez. O nedenle daha çok ben saldırıya uğrayan başörtülülerle ilgili açıklamasıyla meşguldüm. CHP Lideri, “Başörtülü iki kızımıza saldırı yapıldı. Kendilerini aradım, morallerinin bozulmamasını istedim. ‘Bu ülkede bu tür provokasyonlar olabilir ama asla üzülmeyin’ dedim. ‘Moralinizi bozarsanız bunların amacına ulaştığını gösterirsiniz’ dedim. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmesini asla ve asla kabul etmiyorum” diye konuştu.
Soru işaretleri
Yazımın sonunda iki noktaya dikkat çekmek istiyorum.
1-HDP, ara seçimi zorlamak için Meclis’ten çekilmeyi tartışıyor. Bugün önemli bir toplantı yapacaklar. Ama HDP yönetimi çekilme yanlısı değil. O nedenle HDP’nin Meclis’ten çekilme kararının çıkmasını beklemiyorum. Ha bir de seçime gidip gelememe durumu var.
2-Başkanlık sistemine geçilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok önem verdiği noktalardan biri “partili cumhurbaşkanlığı”ydı. Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti Genel Başkanlığı’nı birlikte yürütmek Erdoğan’ın en büyük önceliklerinden biriydi. O nedenle AK Parti Genel Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı’nın ayrı olması yönündeki önerilere karşı çıktı. Birileri Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanlığı’ndan ayrılması konusunu yeniden gündeme getirmeye başladı. Bunun Erdoğan’a kurulan bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Ama aynı zamanda bunu ikide bir servis eden kimler ve hesapları ne diye merak etmiyor da değilim."