Cemal Kaşıkçı’nın ikinci ses kaydı mı çıktı?

2 Ekim tarihinde Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra bir daha çıkmayan ve öldürüldüğü itiraf edilen Cemal Kaşıkçı’nın ikinci ses kaydı mı çıktı? Yazar Abdulkadir Selvi yazdı

Günlerdir tartışılmasına rağmen hâlâ sır perdesi aralanamayan Cemal Kaşıkçı cinayetinde yeni bir gelişme yaşandı. Cemal Kaşıkçı cinayetinin ikinci ses kaydı mı çıktı? sorusu Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin yazısında yanıtını buluyor.

Selvi’nin yazısı şöyle:

“Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında Suudi Arabistan tarafından açıklanan iddianame, Ankara tarafından Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı kurtarma çabası olarak değerlendirildi.

Soruşturmayı yürüten Suudi başsavcı Suud el Muceb, Kaşıkçı olayının planlı bir cinayet olduğunu söylemişti. Ancak hazırlanan iddianamede cinayeti kim planladı sorusuna cevap verilmedi. Kaşıkçı cinayetine karışan 5 kişi hakkında idam talebinde bulunulurken, bunların talimatı kimden aldıkları ve infazdan sonra kime bilgi verdikleri konusuna girilmedi.

Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ve cesedinin konsolosluk binasından dışarı çıkarıldığı belirtilirken cesedin nerede olduğuna değinilmedi. Kaşıkçı cinayetinde oklar Veliaht Prens’i gösterirken iddianamede, cinayetle Veliaht Prens arasına set çekmeye çalışıldı. Veliaht Prens’in etrafındaki çemberin daralması üzerine Kaşıkçı cinayeti, ergen psikolojisiyle hareket eden birkaç istihbaratçının infazına dönüştürülmek istendi. Oysa Suudi yönetimi şunu bilmiyor ki Türkiye’nin elinde sadece cinayet sırasında tespit edilen ses kaydı yok. Bir değil, iki ses kaydından söz ediliyor. Birinci ses kaydının 7 dakika olduğu söyleniyordu. İkinci ses kaydının ise 15 dakika olduğu ve dikkatle dinlenildiğinde cinayetin önceden planlandığının net bir şekilde anlaşıldığı söyleniyor.

Çelişkiler

İddianame ile cinayet delilleri ters düşüyor.

1- Cemal Kaşıkçı 2 Ekim günü saat 13.14’te Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yapıyor. Başkonsolosun makam odasına alındıktan sonra infaz timi tarafından boğularak öldürülüyor. Cinayet anına ilişkin ses kayıtlarında 7 dakika süren infaz sırasındaki karşılıklı bağrışmalar, Kaşıkçı’nın kendini kurtarma çabası ve çırpınışları yer alıyor. İkna etmek gibi bir çaba görülmüyor.

2- Kaşıkçı’ya “öldürücü dozda ilaç verilmesi” iddiası, soruşturmayı yürüten Türk yetkililerce doğrulanmıyor. Kaşıkçı’nın ip ya da plastik poşete benzeyen bir madde ile boğularak öldürüldüğü ifade ediliyor.

3- Cemal Kaşıkçı öldürüldükten sonra cesedi Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Salah Muhammed Al Tubaigy tarafından 15 parçaya bölünürken, “temizlik ekibi” tarafından suç delilleri ortadan kaldırılıyor.

4- Cinayet sonrası, Kaşıkçı’nın kıyafeti giydirilen dublör arka kapıdan çıkarılıyor.

5- 28 Eylül’de Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’na başvuruda bulunan Kaşıkçı’ya 2 Ekim günü için randevu veriliyor. Aynı gün iki ayrı uçakla İstanbul’a 15 kişilik özel bir ekip gönderiliyor. Bu ekibin kullandığı uçaklar kime ait, kiralıksa parasını kim ödüyor? Ekip Suudi Arabistan’dan yola çıkmadan kısa süre önce en son kiminle temas kuruyor?

Cinayet öncesine ait ses kaydı

Yazının başında ikinci bir ses kaydından söz etmiştim. İkinci ses kaydının cinayetten önceye ait olduğu söyleniyor. Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişilik ekip ise konsolosluk binasında önceden yerini almış. Cemal Kaşıkçı 2 Ekim günü saat 13.17’de Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’ndan içeriye adım atıyor. Ancak Suudi infaz ekibi Kaşıkçı gelmeden 15 dakika önce kendi aralarında infazın nasıl gerçekleştirileceğini konuşuyor. İkinci ses kaydında önceden hazırlanan infaz planı gözden geçiriliyor, görevler hatırlatılıyor.

Bir delil de infazdan sonrasına ilişkin. 15 kişilik ekibin infazı gerçekleştirdikten sonra gerçekleştirdiği uluslararası telefon trafiği Türkiye’nin elinde.”

Eczanelere 5 litrelik etil alkol sınırlaması İsrail'in hedefindeki yeni ülke belli oldu! Balıkesir'de patlayıcı fabrikasında patlama! İçişleri Bakanı Yerlikaya Suriye'ye dönenlerin sayısını açıkladı Şifreli dil geliştirmişler! Suriye'de tüm muhalif gruplar kendini feshedecek