CHP Parti Sözcüsü Tezcan: Bu bir sopalı seçim hazırlığıdır
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “İttifaka karşı değiliz. Bu ittifak, partileri kimliksizleştirme üzerine kurulmuş bir ittifak sistemidir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “İttifaka karşı değiliz. Bu ittifak, partileri kimliksizleştirme üzerine kurulmuş bir ittifak sistemidir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, ittifak yasası ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. İttifak yasasına ilişkin olarak Tezcan, “AK Parti ve MHP grubunun el çabukluğuyla milletten gizleyerek ittifak ve seçim hileleri yasasını geçirdiler. Kanun teklifi, televizyonların kapalı olduğu bir saatte Meclisi sabaha kadar milletin göremediği bir ortamda çalıştırarak geçti. Neden milletin bu tartışmaları dinlemesinden korktunuz? Neyi kaçırdınız? İttifak yapmaları ile ilgili kimsenin bir şey söylediği yok. Ama bu teklifin iç yüzünü milletin öğrenmesinden neden rahatsız oldunuz? TBMM’den geçirilen teklif, yasa bir ittifak yasası değil, seçim hileleri yasasıdır. Milli iradenin gasp edilmesi yasasıdır. Bir iktidar seçim kanunuyla oynamaya başladıysa yolun sonu görünmüş demektir. AK Parti için artık yolun sonu görünmüştür. Onun kuyruğuna takılıp da kendisine bir istikbal bekleyen MHP yönetimi için de yolun sonu görünmüştür. Bu kanun teklifi haksız temsili arttırıyor. Yüzde 10 seçim barajı siyaseti kimliksizleştiren, barajın altındaki partileri yok etmeyi planlayan bir uygulamadır. Barajın kaldırılması gerekir. Millet kime oy veriyorsa o parti Mecliste yer almalıdır. Bu teklif barajı ortadan kaldırmıyor, barajın etkisini fiilen arttırıyor. Bunun için karşı çıkıyoruz. Bu eşit yarışı ortadan kaldıran bir sistemdir. İttifaka karşı değiliz. Bu ittifak, partileri kimliksizleştirme üzerine kurulmuş bir ittifak sistemidir” ifadelerini kullandı.
“Bu yasa seçim hilelerini meşrulaştırma yasasıdır” diyen Tezcan, “Mühürsüz seçimi şimdi yasal hale getirmeyi planlamışlardır. Bu bir sopalı seçim hazırlığıdır. Jandarma ve polisi, sandık başkanı çağırmasa dahi sandık alanına sokabilecek ve sandığa müdahale etme imkanını sağlayacak bir hazırlıktır. Türkiye 21. yüzyılda böyle bir seçim uygulamasını hak etmiyor. Siyasi partilerin denetimini azaltmayı planlayan bir yasadır. Siyasi partilere sandık başkanı önerme yetkisi ellerinden alınmıştır. Bu bütün sandıkları parti devletinin memurlarına emanet etme teklifidir. Türkiye parti devleti rejimi altındadır, şu anda sandıklar siyasi partilerin etkisi azaltılarak parti devletinin memurlarına teslim edilme noktasına gelmiştir. Sandığı seçmenden kaçırma planı söz konusudur. Valinin talebiyle seçim kurulları sandıkları vatandaşın ayağından alınacak, başka yerlere götürebilecektir. Bu iktidar bloğunun oy alamayacağı sandıklarda sandığı vatandaşın önünden kaçırıp, gitmesinler kardeşim, oy vermesinler deme teklifidir ya da oralarda denetim imkanını ortadan kaldırıp sandıklar üzerinde katakulli yapabilmek için sandıkları vatandaşın güçlü olduğu yerden alıp katakulli yapabileceği alana çekebilme çabasıdır. Türkiye bir güvenli seçim hareketi başlatacaktır. Bütün sivil toplum, millet önünden sandığını çalmaya çalışan bu seçim hileleri yasasına fırsat vermeyecektir. Bu yasayı da çıkartsalar millet sandığa gidecek ve sandıkta her şeye rağmen seçim güvenliğini sağlayacak. Önümüzdeki seçimlerde CHP başta olmak üzere bütün bu hilelere karşı çıkan ve milletin iradesine saygı duyan siyasi partilerle, demokrasiyi isteyenlerle beraber, sivil toplum örgütleri ile beraber, halkla beraber milletin iradesini çaldırmayacağız, sandıkları koruyacağız. Buna müsaade etmeyeceğiz” açıklamasını yaptı.
Şeker fabrikaları ile ilgili problemin devam ettiğini kaydeden Tezcan, “İktidar bocalıyor şu anda. Bakanlarından bir tanesi çıkıyor, sattıkları fabrikaları kooperatiflere nasıl alırız diye açıklama yapıyor. Kararları, niyetleri bozuk. 24 şeker fabrikasını özleştirmeye kalktılar, 21 tanesi kar ediyor. Kar eden işletmeleri satıp, yandaşlarına peşkeş çekerken, diğer taraftan Türk halkını nişasta bazlı şekere mahkum etme peşindeler. Türkiye’de şeker fabrikalarına halk sahip çıkmaya başladı. Ne yaparlarsa yapsınlar özelleştirmeyi engellemek için mücadele edeceğiz. Halkımıza söz veriyoruz. CHP iktidarında bugün engelleyemeyip satılsa dahi bu şeker fabrikalarını geri alıp yeniden köylüye vereceğiz” dedi.