CHP'li Tezcan: Türkiye, OHAL düzeninden kurtulmak zorundadır

CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Türkiye derhal OHAL düzeninden kurtulmak zorundadır. Bu iktidar uyuşturucu bağımlısı gibi OHAL bağımlısı haline gelmiştir. OHAL yetkileri olmadan bırakın yönetmeyi, iktidarlarının dahi güvencede olmadığını görüyorlar" açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Türkiye, İran ve Rusya arasında gerçekleştirilen üçlü zirveye ilişkin, "Üçlü zirve sonrası yayınlanan resmi sonuç bildirgesinde terör örgütleri sayılırken, PYD/ YPG ve PKK'dan bahsedilmemiştir. Burada mücadele için iş birliği yapılması teyit edilen terör örgütleri sayılırken, DEAŞ, Nusra Cephesi, El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı yapılardan bahsedilmiştir." dedi.  

Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yoğun bir mesai gününde olduklarını söyledi.

Sabah, kamuoyu araştırması kurumu KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır tarafından CHP milletvekilleri, Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerine "2019'a doğru stratejik değerlendirmeler" konulu sunum yapıldığını belirten Tezcan, bu toplantının çok verimli geçtiğini ifade etti. 

Sunumda, "Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu tablo, toplumun algısı, beklentisi, siyasetin stratejisinde nelerin esas alınması gerektiği" konularının analiz edildiğini dile getiren Tezcan, bir strateji belgesi hazırlarken bu bilimsel verilerden faydalanacaklarını vurguladı. 

OHAL eleştirisi

Dün Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın "OHAL'in uzama ihtiyacı var, MGK karar verirse uzatırız" anlamına gelecek açıklamalarda bulunduğu aktaran Bülent Tezcan, OHAL'in uzatılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. 

Tezcan, "Türkiye derhal OHAL düzeninden kurtulmak zorundadır. Bu iktidar uyuşturucu bağımlısı gibi OHAL bağımlısı haline gelmiştir. OHAL yetkileri olmadan bırakın yönetmeyi, iktidarlarının dahi güvencede olmadığını görüyorlar." dedi. 

Dün TBMM tarihine bir ayıp kara bir leke düşüldüğünü belirten Tezcan, "iktidar bloğuna mensup milletvekillerinin" parmak kaldırmasıyla, milletvekillerinin konuşmasının TBMM İçtüzüğü'ne ve teamüllere aykırı olarak 3 dakikaya indirildiğini bildirdi.

"TBMM'de milletvekillerinin konuşmasından rahatsız olan bir tek adam düzeniyle karşı karşıyayız." diyen Tezcan, "İktidar bloku Türkiye'de fiilen TBMM'yi etkisizleştirip yok etme peşindedir. Bu basit bir parlamento organının yok edilmesi olarak düşünülemez bu milli iradenin yok edilmesidir." açıklamasını yaptı. 

Tezcan, şunları söyledi:

"Ben iktidar blokunun milletvekillerine sesleniyorum: parlamentoyu itibarsızlaştırmanız, kendinizi ve parlamentoyu itibarsızlaştırmak demektir. Milli iradenin, parlamentonun gücünün yeniden tesis edileceği bir düzene ihtiyaç vardır. Türkiye önümüzdeki süreçte parlamentonun güçlü olacağı, denge ve denetim mekanizmalarının çalışacağı millet rejiminin hakim olacağı bir süreci yakalayacak ve Türkiye'nin huzurlu geleceğini kuracaktır. Demokrasi buluşmasının, platformunun, zeminin tuğlaları her gün birer birer örülüyor. Büyük bir eser ortaya çıkacak ve toplumun ihtiyaç duyduğu her şey olacak, tek adam resmi olmayacak."

Türkiye'deki Üçlü Zirve   

Geçtiğimiz günlerde Suriye'nin toprak bütünlüğü için büyük önem taşıyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla liderler buluşması yapıldığını anımsatan Tezcan, CHP olarak en başından bu yana Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemli olduğunu, Suriye'nin egemenliğinin paylaşılmaması gerektiğini ifade ettiklerini söyledi. 

Gelinen noktada bu zirvenin kuşkusuz çok önemli olduğunu değerlendiren Tezcan, şöyle devam etti:

"Üçlü zirve sonrası yayınlanan resmi sonuç bildirgesinde terör örgütleri sayılırken, PYD/ YPG ve PKK'dan bahsedilmemiştir. Burada mücadele için iş birliği yapılması teyit edilen terör örgütleri sayılırken, DEAŞ, Nusra Cephesi, El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı yapılardan bahsedilmiştir. Şimdi AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan'a soruyoruz: iç siyasette 24 saatte 24 kez konuşuyorsun. Her konuşmanda, Türkiye'yi kutuplaştırırken, her iki cümlenden birisinde mutlaka PKK/PYD/YPG ve onlarla iş birliği içerisinde dediğin legal siyasi partileri ifade ediyorsun. Böyle önemli zirvede altına imza attığın bu yazıya bu ifadeleri niye koyamadın, kim itiraz etti? Putin mi, Ruhani mi itiraz etti? Bu konudaki samimiyetinin ölçüsü nedir? İşler dışarıda başka içeride başka mı yürüyor? Bu bildirinin hesabını millete vermesi gereken Erdoğan'dır." 

Yarın Çorum'da Saathane Meydanı'nda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla saat 11.00'de "şeker mitingi" yapacaklarını hatırlatan Tezcan, siyasi parti ayrımı yapmaksızın herkesi Türk bayraklarıyla bu mitinge beklediklerini söyledi. 

Tezcan, "AK Parti yönetimine sesleniyorum; milli olmanın yolu, milletin malına sahip çıkmaktan geçer. Milli olmanın yolu şekere sahip çıkmaktan geçer. Milli olmanın yolu  Amerikan tekellerine kendi çiftçisini teslim etmemekten geçer. Milli ittifak şeker ittifakındadır, şeker fabrikalarını satan anlayış gayri milli anlayıştır. Şeker ittifakı bu gayri milli ittifakı yerle bir edecektir." diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu'nun sanatçılara yönelik tepkisi   

Bülent Tezcan, açıklamalarının ardından soruları da yanıtladı. 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, Kılıçdaroğlu'nun kamuflaj eleştirisine yönelik, "Sizi tutan ne gidin, giyin" dediğinin hatırlatılması üzerine Tezcan, "Bizim Genel Başkanımız TSK'nın ve milletin değerleri üzerinden şımarıklık yapmayı kendisine yakıştırmayacak bir genel başkandır. Onun için kendileri şımarıklıklarını bize bulaştırmaya çalışmasınlar." dedi.

İttifak tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine de Tezcan, iktidarın hangi senaryoyu  çalıştırırsa çalıştırsın, sonunda demokrasinin merkezinde buluşanların başarılı olacağını ifade etti. 

Kılıçdaroğlu'nun milletvekilleriyle buluşmasında "Cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül ismine milletvekillerinin tepki gösterdiği" iddialarının sorulduğu Tezcan, söz konusu toplantının kimin aday olacağı yönünde bir toplantı olmadığını belirterek, burada zikredilen ismin de konunun da bir tahminden ibaret olduğunu, gerçekle ilgisi bulunmadığını söyledi. 

Tezcan, Kılıçdaroğlu'nun sınır karakoluna giden sanatçılara yönelik tepkisinin hatırlatılarak, bazı sanatçıların tazminat davası açmasının sorulması üzerine de tazimat davalarının bir alışkanlık haline geldiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu üzerinden halkın korkutulmasının amaçlandığını savunan Tezcan, "Ne yaparlarsa yapsınlar, biz doğruları söylemeye devam edeceğiz." dedi. 

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Kremlin'den Esma Esad açıklaması Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu