Erdoğan’dan YSK kararı ile ilgili ilk açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısında YSK'nın İstanbul seçimleri kararına değindi
TBMM’de yapılan grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakın akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan başlayarak küskün, dargın olduğumuz, kin ve nefret izlerini atamadığımız tek bir kişi varsa Ramazan'ı idrak edemedik demektir. Müslüman kanı döken İsrail, Esed gibi katil yapılara kalbimizle buğz edemiyorsak Ramazanımız boşa geçiyor demektir. Ülkemizi dört bir koldan kuşatmaya kalkanlara karşı tek vücut olamıyorsak Ramazan'dan nasibimizi yeterince alamadık demektir.” İfadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle;
“Seçim bitti ama tartışmaları henüz bitmedi. Yapılan itirazlar sebebiyle 3 ilçemizdeki belediye başkanlığı seçimlerinin 2 Haziran’da yenilenmesiyle ilgili karar daha önce verilmişti. Bu seçimlerin en tartışmalı konusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri olmuştur. Bu seçimi 25-28 bin arasında bir farkla AK Parti’nin kaybettiği ilan edildi. Biz milli iradeye olan teslimimiz sebebiyle bu durumu saygıyla karşılamaya hazırdık. İlerleyen saatlerde ve günlerde arkadaşlarımızın yaptığı sandık sonuç tutanaklarıyla, ilçe birleştirme tutanaklarıyla, geçersiz oylarla ilgili itirazlar netleştikçe, karşımıza bambaşka bir manzara çıktı.
Gördük ki AK Parti’ye 15 bin seçmenin iradesi alanen gasp edilmiştir. Bu hataların bir kısmı sehven yapılmış olsa da önemli bir bölümünde kasıt olduğu bellidir. Hatalar, yanlışlar diğer partilerde aynı oranlarda yapılmamış sadece AK Parti’nin oylarında belirli farklılık ortaya çıkmıştır.
İBB seçimlerinde organize bir yolsuzluk ve tam kanunsuzluk, usulsüzlük olduğuna samimi olarak inanıyoruz.
Tek tek kusurlar mazur görülebilir ama sandık kurulu üyelerinin, başkanlarının neredeyse 3’te 2’sinin kanuna aykırı atanmasını, iptal edilen oyların AK Parti’ye ait çıkmasını kimse masum bir hata veya yanlış olarak izah edemez. Hukuk mücadelemizi dün akşama kadar sürdürdük. Yoksa AK Parti’nin sandıktan çıkan sonucu kabullenmemek gibi bir derdi asla yoktur, olamaz.
Biz sadece gasp edilen haklarımızın ve yapılan açık usulsüzlükten, yolsuzluktan kaynaklanan hataları, yanlışları düzeltmenin peşindeyiz.
Şayet durum tam tersi olsaydı, AK Parti seçimi kazanmış gözüküp de fark yarı yarıya azalsaydı, aynı usulsüzlükler tespit edilseydi inanın bana ensemizde her gün boza pişiriyor olurdu. Bize etmedikleri bırakmayacak olanların, şimdi hukuki haklarımızı kullandığımız için aynılarını yaptığı iki yüzlülüğü milletimizin takdirine bırakıyorum.
YSK hem bizim hem diğer partilerin temsilcilerini dinlemiş, verilen belgeleri incelemiş ve kararını ortaya koymuştur. İBB seçimleri 23 Haziran 2019 Pazar günü yenilenecektir. Kararın ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyoruz. Bu kararı siyasetçiler olarak sorunlarımızı demokrasi ve hukuk içerisinde çözme iradesini güçlendirecek en doğru adım olarak görüyoruz.
Altını çizerek ifade ediyorum. Türkiye bir demokrasi ve hukuk devletidir. Şayet, YSK tam tersi bir yönde karar vermiş olsaydı, daha önce defalarca ilan ettiğimiz gibi biz yine buna uyacaktır. Biz sadece milli iradeye saygının gereğini yerine getirdik. Türkiye’de demokrasiyi gerçek anlamda ayağa kaldıran parti biziz. Diğerlerinin de aynı şekilde davranmasının gereğini anlatıyoruz.
"Herkes haddini bilecek"
Bazı iş adamı grupları, dün açıklanan bu karardan sonra baktık ki garip garip açıklamalar yapıyorlar. Güzel, bundan sonra da tabi ki bizden bu tavırlarınızla, ülkemizin geleceğine yönelik bir normalleşmeyi konuştuğumuz dönemde sizler burada seçim hukukunu işletildiği bir yerde, böyle bir açıklamayı yaparsanız işte bunlar normalleşmeyi getirmez. Bunlar anormalleşmeyi getirir. Yanlış yapıyorsunuz, önce herkes haddini bilecek. Herkes işini yapacak. Ekonomiyle mi uğraşıyorsun? İş adamı mısın? Sen işini yap. Sana düşeni sandığında git kullan.
"Önümüzde duran manzara tam bir ekonomik sabotaj halidir"
Ekonomide yaşanan dalgalanmaların sebebini doğru okumazsak yanlış sonuçlara varmamız kaçınılmaz olur. Bu dayatmaya karşı biz milletimizle birlikte biz istiklalimize sahip çıktıkça, ekonomimize yönelik sabotajlar artıyor. Ekonomide 15 Temmuz darbe girişimine kadar iyi giden göstergelerin birden bire allak bullak olmasını, tek başına ülkemizin dinamikleriyle açıklayabilmek mümkün değildir. bugün önümüzde duran manzara tam bir ekonomik sabotaj halidir
Bir dönem şehirlerimizi kana ve ateşe bulayan teröristlere ne yaptıysak bundan sonra da onu yapacağız"