Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Adana Mutabakatı mesajı
Cumhurbaşkanı Kara Harp Okulu'ndaki Milli Harita Uygulaması tanıtım töreninde konuştu. Erdoğan 1998 yılında Suriye ile Türkiye arasında yapılan Adana Mutabakatı'na değindi.
Kara Harp Okulu'ndaki Milli Harita Uygulaması tanıtım töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar bugün resmen hizmete açıyor olsak da bu uygulamaların gerisinde Türkiye'nin geçmişten bugüne tüm birikiminin yattığı biliyoruz. Niye bu kadar geciktik diye hayıflanıyoruz. Bardağın dolu tarafından baktığımızda ise hamdolsun milli harita uygulamamıza kavuştuk diyoruz. Dijital dünyadan söz ediyoruz. Geçtiğimiz yıla baktığımızda dünyanın en değerli 5 şirketinin tamamının, ilk 10 şirketin 7'sinin dijital teknoloji hizmet şirketleri olduğunu görüyoruz” dedi
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, yapay zeka konusunda nereye varılırsa varılsın; insan her şeyin merkezinde olmaya devam edecektir. İnsan varsa bütün bu gelişmeler, eserler var. İnsan yoksa bunların hiçbirisi yok. Biz tüm çalışmalarımızı insan merkezli bir anlayışla sürdüreceğiz. İnsanı metalaştıran; insanı eşyaya hizmet hale getiren anlayış bizim kültürümüzle bağdaşmaz. Bizim mutlak sorumlu olduğumuz tek güç rabbimizdir. Onun dışındaki her şey, her faaliyet, her üretim insan içindir. Türkiye olarak bizi orta üst ve üst gelişmişlik derecesine sahip ülkelerden ayıran en önemli özellik bana göre işte bu anlayıştır.
Biz asla batı dünyasının mültecilere kapılarını kapatmasına, her gün onların ölümünü seyretmesine yol açan zihniyetiyle hareket etmedik, edemeyiz. Irak'ta Suriye'de Balkanlarda Kafkaslarda nice krize bu anlayışla müdahil olduk, oluyoruz. İnsani yardımlarda özellikle milli gelire oranla söylüyoruz. Dünyada bir numarayız. Dünyanın en zengini denilenler bizim çok çok arkamızda yer alıyor.
"Suriye'de işgal derdimiz yok"
Dün Rusya seyahatimizin ana ekseninden birini bu oluşturuyordu. Attığımız adımlar bunun için. Oradaki huzuru nasıl sağlarız? Afrin'de nasıl sağlarız? İdlib'de nasıl sağlarız? Cerablus'ta nasıl sağlarız? Suriye'nin özellikle bize yakın olan bölgesinde ki sayın Trump'ın ifadesiyle o 20 mil derinlikte bunu nasıl sağlarız? Bütün bu çalışmalarımız bunun için. Yoksa bizim Suriye'de işgal derdimiz yok. Bize vatan topraklarımız yeter. Ama biz buraya nereden geldik? Biz buraya 20 milyon kilometrekarelik topraklardan kaybede kaybede 780 bin kilometrekareye geldik. Biz kabile devleti değildik. Ve şu anda da biz kabile devleti değiliz. Topraklarımızda en ufak bir parselasyona müsaade etmeyiz. Açık söylüyorum, Suriye'de insani amaçlarla bulunan tek ülke Türkiye’dir.
16 yıldır Türkiye'yi güçlendirmenin mücadelesini veriyoruz. Düştüğümüzde tekme atmak için bekleyen o kadar çok kesim var ki... Ne olursa olsun ayakta kalmanın önemini çok iyi biliyoruz.
Adana mutabakatı mesajı
Açık konuşmak lazım; Türkiye'nin 5-6 yılda başına gelen her hadise ülkemizi düşürme projesinin birer parçasıdır. AB süreci budur. Şu anda Suriye'de yaşanan olaylarda budur. İşte 1998 Suriye ile Türkiye arasında bir Adana mutabakatı imzalanmıştır. Bunun altında bir yerde bölücü terör örgütünün bize teslimi yatıyordu. Şimdi tabi dünkü seyahatten sonra sayın Putin ile de yaptığımız görüşmelerde bu Adana mutabakatının yeniden gündeme gelmesi, bunun üzerinde ısrarlı durmamız gerektiğini daha iyi anlıyoruz.
"Darbe girişiminin karşısındayız"
15 Temmuz'da başımıza geldi, bir darbe girişimi... Demokrasiye inanmış bir cumhurbaşkanı olarak, tüm ekibimle, dünyada nerede olursa olsun nerede darbe girişimi varsa biz hepsinin karşısındayız. Zira sandıktan gelene herkes saygı duymak zorundadır. Eskiler, kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca diyor. Evet 15 Temmuz'da bu ülkenin, milletin istiklaline ve istikbaline göz dikenler, 'azanlar' belalarını bulmuşlardır.
Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden birinden rabbimizin ihsanı ve milletimizin dirayetiyle kurtulmayı başarmıştır. FETÖ'ye karşı yürütülen mücadelede en küçük bir tereddüt, en küçük bir gevşeme asla söz konusu değildir. Bu ülkeyi FETÖ belasından tamamen temizleyene kadar mücadelemiz sürecektir. Dünyada böylesine büyük bir tehdide karşı mücadelesini bizim kadar hukuk devleti sınırları içinde yürüten ve yürütebilecek bir ülke yoktur. Darbecilerin sokakları ateşe boğdukları anlarda dahi bu anlayıştan taviz vermedik.
Verilen kutlu mücadeleyi sulandırmaya çalışanlara da izin vermedik. Ne askeri ve sivil bürokraside ne de iş dünyasında, başka hiçbir hesabın FETÖ kılıfı altına sokularak mücadelenin örselenmesine göz yummadık. Perdeler kalkmış, kumpaslar çözülmüş, çeteler dağıtılmış, her şey milletin gözü önünde yapılır hale gelmiştir"