8 yaşında öldürülen Narin Güran'ın ailesinden basın açıklaması: Dış güçler bize ve dinimize saldırıyor
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili soruşturma sürerken, Güran ailesi tarafından yazılı açıklama geldi. Aile, basına yaptığı açıklamada, kendilerine yönelik yapılan suçlamaları reddetti.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın acı bir şekilde katledilmesiyle ilgili soruşturma devam ederken, Güran ailesi yazılı bir açıklama yayımladı. Ailenin büyük bir kısmının soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilmesinin ardından yapılan açıklamada, "kızımız Narin'in fail veya faillerinin bulunacağına, bulunacak fail veya faillerin en ağır ceza ile cezalandırılacağından hiç şüphemiz yoktur" ifadesine yer verildi.
"BİRTAKIM DIŞ GÜÇLER VE ONLARIN YERLİ UZANTILAR..."
Açıklamada ayrıca, "Aile fertlerimizin kendi kızlarını öldürmelerini tahayyül edemiyoruz. Ancak böyle bir şey varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını, birtakım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz." denildi.
Öte yandan yazıda, "Ailemize saldıranlara ilgili yasal işlemleri başlatacağız. İftiralarla ilgili tazminat hakkımızı saklı tutuyoruz" ifadelerini yer verdi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“21 Ağustos günü kızımız Narin Güran'ın kaybolması nedeniyle
günlerce ülke gündemini meşgul ettiğimizden dolayı Güran ailesi
olarak üzüntülerimizi bildirmek istiyoruz.
Devletimizin tüm birimleri bu süreçte tüm imkanlarıyla olayın
çözümü için seferber olmuştur. Gerçeklerin gün yüzüne çıkması için
uğraşmaya da devam etmektedir. Kızımızın cansız bedeni nasıl
bulunduysa olayı çözeceğine, kızımız Narin’in fail veya faillerini
bulacağına, bulunacak fail veya faillerinde en ağır ceza ile
tecziye edileceğinden hiç şüphemiz yoktur. Yalnız bu süreçte aile
fertleri olarak acı ve keder içerisindeyken görsel ve yazılı
medyada merhume kızımız Narin suistimal edilerek gerek Güran
ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin
kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralar ile mesnetsiz
ithamlarda bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından
bizlere bildirilmektedir. Ayrıca ilgi ve alakası olmadığı halde bu
olay nedeniyle Kuran kurslarına ve yüce dinimize saldırılar
yapılmaktadır.
Diyarbekirimiz de asırlarca yaşamını sürdüren kimi zamanda yöneticiliğini yapmış Gevranizade ailesinin fertleriyiz. Ülkemizin değişik coğrafyasında binlerce Güran ailesi ve yeğenleri yaşamaktadırlar, büyük ekseriyetiyle de vatanına ve milletine bağlı fertleridirler. Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’nin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir. Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler."
'MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT HAKLARIMIZI MAHFUZ TUTMAKTAYIZ'
Ailelerine yönelik yapılan suçlamalar hakkında hukuki sürecin başlatılacağı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Sadece ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesi’nde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanları nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır. Şu an olayın sıcaklığı devam etmekte olup, olaylar açığa çıktığında fail veya failler bulunduğunda iftiralar atarak kişilik haklarımıza saldırılar yapan kişi ve kişiler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Maddi ve manevi tazminat haklarımızı mahfuz tutmaktayız.
Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz. Ülkemizde ki tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının acımızdan siyasi malzeme yapmamasını da mahkemenin neticesini beklemelerini istirham ederiz. Devlet yetkilileri dışında yapılan hiçbir açıklamaya da itibar edilmemesini önemle arz ederiz.”