Ekrem İmamoğlu'ndan bir açıklama daha

İşte İmamoğlu'nun açıklamaları... 

İlkokul öğretmenim vardı,'öğretmenim beni mutlaka arardı' diye üzülüyordum. Sonra bir dostumuzdan 10 yıl önce rahmetli olduğunu öğrendim. Songül Ay öğretmenimi rahmetle ve minnetle anıyorum.Sonrasında ortaokulda Mustafa, lisede Ömer öğretmenim vardı. Onlar da benim de ahlâklı ve kaliteli matematik öğrenmeme katkı sunmuştu.Bugün sağlıklı bilgi vermede titiz davranıyorsam, eğetimcilerin bana kattıklarıdır. Onun için eğitimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşünüyorum.

Geçersiz oyların sayımı bitmiş durumda. Genel Başkan yardımcımız da sayıları verdi. Aradaki fark 19 bin 552. Yani 21 bin civarındaki rakamlardan bu süreç başladığından buraya indi. Bu farklar dengeli bir şekilde devam ediyor. Arkadaşlarımın yaptığı simülasyona göre artı eksi değerlere göre günün sonuna 18 bin ila 20 bin arasındaki fark korunarak bu süreç tamamlanacak. Geçersiz oyların sayılmasının bizi götüreceği sonuç budur. Halen efendim kameralar önünde başka sayımlar da yapılsın diyen, rakibimiz adına konuşan yetkili arkadaşlar, titrini söylemek istemiyorum ne acı ki, seçimden önce dünyanın en güvenilir sistemini ağızları dolu dolu anlatırken, seçimden sonra oradaki hakime, memura, müdüre, vatandaşlarımıza bile güvenmeyerek kameralar önünde olsun çağrısını yapmalarını bir talihsiz olarak görüyorum.

Efendim 500 küsur sandıktan 11 bin oyumuz attı. Bahsedilen 500 küsur oyda 11 bin oy arttı dedikleri sayı 1 Nisan'da bizim ulaştığımız aradaki 27 bin farktan sonra itirazlar vardı. Doğru rakimizin oyu 11 bin civarında arttı. Aynı şekilde bizim oylarımız 3 bin 500'lere arttı. Zaten oradan 21 binlere geriledi. Burada bir algı yönetilmeye çalışıyor. Öyle değil sandıklarda yapılan 177 oyumuz varken 1 yazılmış bize. Bizde olduğu gibi rakibimizde de oldu. Bu hatalar düzeltildi. Şu anda 19 bin 552 11 ilçede geçersiz oyların sayılmasından sonra gelinen süreç. Bana bu özgüvenimi sağlayan o kıymetli öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum.

Benim Anıtkabir ziyaretimi bazı medya kuruluşları sıklıkla döndürerek sanki ben yanlış bir iş yapmışım gibi bunu kamuoyunun önünde tartıştırmaya çalışıyorlar. Fırsatım olsa senenin 365 günü Anıtkabir'e giderim kardeşim. Dua ederim, minnet duygularımı dile getiririm, gitmeden de ederim. Onun silah arkadaşı olan dedemi anarım. Açıklama yaparken sağa sola giderek imza atıyor diyenlere duyuyorum, Anıtkabir'e gitmek sağa sola gitmek değildir. Memlekete özendir, birliğine, dirliğine olan saygıdır. İlk yapmam gereken şeyi yaptım, Anıtkabir'e ziyaret ettim. Ziyaretimin sonrasındaki yazdığım metin, bence beni eleştirenler tarafından okunması gereken güzel bir yazı olduğunu düşünüyorum. O yazıları yazmamdaki karakterimi ve bugünkü benliğimin oluşmasında o güzel öğretmenlerimin katkısı vardı, minnet duygularımı tekrarlıyorum.

Benim imzamı eleştiriyorlar. Televizyon kameraları şuradan 500 metre dönsünler en az 200 afiş görürler. Rakibimin İstanbul'u onbinlerce afiş doldurmasının sadece 500 metredeki sayısını sizinle paylaştırıyorum. 3 bin küsur oyla kendilerini başkan ilan ettiler. Sonra bütün şehri afişlerle donattılar. Bundan vazgeçtiler, toplamaya başladılar. Sonra tekrar karar değiştirdiler, daha fazla asmaya başladılar. Sonra dediler ki 'Biz 25 ilçeyi kazandık onun için asıyoruz'. Tekrar uyarıyorum, yarın birlikte olacağız, başkan arkadaşlarımıza aldıkları oylar helali hoş olsun diyorum. Hayatta görmedikleri şekilde benimle uyumlu çalışacaklar. Onlara haksızlık yapıyorsunuz. Keşke Binali Yıldırım'ın değil onların resimlerini assaydınız. Önce bunları düzeltecekler sonra benim imzamı ve yazımı eleştirecekler.