Cumhurbaşkanı Erdoğan: ÖSO onurlu bir mücadelenin askerleridir

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları:

2018 yılındaki bu ilk İl Başkanları toplantımızın ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Zeytin Dalı operasyonunu yürüten kahraman askerlerimize yüce Allah'tan muvaffakiyetler diliyorum. Dün Hatay'a giderek hareket merkezindeki askerlerimizi ziyaret ettik. Sahadaki birlikleri komutan eden 2. Ordu Komutanımız İsmail Metin Temel Paşamızdan ve diğer arkadaşlarımızdan son durumla ilgili bilgileri aldım.

Komutanlarımızdan kendi sorumluluk alanlarındaki hususları değerlendirmelerini istedik. Askerlerimiz ve sahadaki birliklerimizin morallerinin en üst düzeyde olduğunu görmek bizleri gerçekten mutlu etti. Çok kötü hava şartlarında icra edilen operasyonlarımızda en küçük aksaklık olmadığını yerinde görmekten ayrıca memnuniyet duydum. Zeytin Dalı operasyonu açık bir ikaz, fiili bir örnek olmuştur. Güya bize karşı yıllardır hazırlanmış, 90 santimlik beton kaplı sığınakları birer birer imha ederek kararlı ve güvenli bir şekilde ilerliyoruz. Yakın bir zamanda terör örgütü adeta kıpırdayamaz hale getirilecektir.

Terör örgütü ve onlara akıl verenlerin alçaklıkları sınır tanımıyor. Çocukları ve kadınları öne atarak yerleşim yerlerindeki operasyonlarımızı yavaşlatmaya çalışıyorlar. Bizim milletimizin ve ordumuzun elinde asla çocuk kanı yoktur. Kadın, masum kanı yoktur. Hiçbir zaman da olmayacaktır. Bunlar kadim dönemlerden beri Türk askerinin kati kurallarıdır. Bu ahlakı gelecek nesillere de aynı şekilde aktaracağız.

Bazı kesimler bunu iyi duysunlar. Bugün operasyonun 7. günü. 343 terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar tespit edilenler. Bundan rahatsız olan, sözde Türk Tabipler Birliği gibi bir kesim savaşa hayır diye kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa evet dediklerini duymadık. Bunlar bugüne kadar güneydoğuda, doğuda, vatandaşlarım şehit edildi. İçeride olan terör uygulayıcılarına yönelik en ufak açıklama duyduk mu? Duymadık. Bunlar bu işin içindeler. Kandil'e kadar gidip, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların teröristlerin karşısında dikildiklerini duymadık. PYD, YPG, DEAŞ, PKK, bütün bu terör örgütlerinin yapmış olduğu taciz hareketlerine karşı bizim uluslararası hukuktan doğan haklarımızı hazmedemeyen bu sözde kişiler veya dernek kusura bakmasınlar. Attığımız adım kararlı bir adımdır.

Biz hak bildiğimiz yolda sonuna kadar yürüyeceğiz. Bundan taviz vermeyeceğiz. Bu beyefendiler, bugüne kadar hiçbir zaman yerli ve milli olmadılar. Bu ülkenin dertleri ile dertlenmediler. Hiçbir zaman kalkıp da bu ülkede mağdur olan insanlar acaba, et dağıtan Yasin niçin öldürüldü? bunun hesabını sormadılar. İşte biz bunun hesabını soruyoruz. Çözüm için çok gayret ettik ama bunlar hiçbirinden anlamadılar. Artık bıçak kemiğe dayandı. Ayın 20'sinde adımı attık, Mehmetlerimizle inandığımız yolda yürüyoruz. Beklenen gün geldi, çattı. Şimdi süreç kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyorum.

Türkiye'nin Afrin'deki operasyonu sadece terör örgütlerine, teröristlere yöneliktir. Avrupa Parlamentosu'nda hareketi istila olarak göstermek isteyenlere söylüyorum. Gidin önce, Libya'da, Ruanda'da, Mali'de arayın. Hiçbir zaman Türk milleti, müstevli olarak hareket etmemiştir. Azeri vekil Seyidov kardeşime de teşekkür ediyorum.

Sözde tabipler birliği hiç sordunuz mu? Bu çukurlar niye açılıyor diye en ufak bir şey söylediniz mi?

Birileri ısrarla bize 'Bu operasyon kısa sürsün, sınırlı olsun' diye güya telkinde bulunuyor. Ben de o birilerine telefon görüşmelerinde özellikle söyledim. Eğer biz devlet olarak sahip olduğumuz askeri gücü hoyratça kullanmaya kalksak, tanklarımızla, toplarımızla, uçaklarımızla, helikopterlerimizle önümüze gelen her şeyi dümdüz edip geçsek, bu operasyon birkaç günlük iştir. Ama biz en az kendi askerlerimizin emniyeti kadar karşımızdaki güçlerin kalkan olarak kullanmaktan çekinmediği masum sivillerin can ve mal güvenliğini de hesaba katıyoruz. Çünkü biz Afrin'i işgale gitmiyoruz, tam tersine orayı terör örgütlerinden temizleyerek asli sahipleri için yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalışıyoruz. El Rai, Cerablus, El Bab'daki 2 bin kilometrekarelik alanı 100 bin insanın tekrar evlerine dönerek yerleşmelerine imkan sağladıysak Afrin'de de aynısını yapacağız. Biz ülkemizdeki mülteci kardeşlerimizin kendi topraklarına dönmesini sağlayacağız. Tekrar topraklarına dönebilmelerinin tekrar yollarını açıyoruz.

Bölücü terör örgütü gittiği her yerde kan dökerek, insanların mallarını yağmalayarak, ırzlarına tasallut ederek gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Hala Türkiye'yi örtülü veya aleni tentik ve tehditlerle yolundan döndürmeye çalışanlar saflarını terör örgütünün yanı olarak belirlemiş demektir. Afganistan ne kadar sürdü? Yaklaşık 20 yıl. Irak, yaklaşık 18 yıl. Libya ne kadar sürdü? Mali, Ruanda, buralar ne kadar sürdü? Bize bu akılları verenler biraz kendileri kullansalar ne olur. Suriye'de diğer güçlerin yürüttüğü operasyonlar için bir an önce tamamlansın çağrısı, bu insanlar ne kadar gülünç der hale getiriyor. İş Türkiye'ye gelince bu acele niye?

AB, siz PKK'yı terör örgütü ilan etmediniz mi? Şu anda o kadar akıl tutulması var ki. Bir taraftan YPG, PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmeye başladılar. Bir taraftan da silahlar onlara akıtılıyor. Bu nemenen iştir.

Biz stratejik ortak olduğumuza göre, böyle bir şeyi bir stratejik ortak nasıl yapar. NATO Genel Sekreteri, Türkiye kendi hukukunu korumaktadır diyor. Bundan dolayı teşekkür ediyorum. Biz Amerika ile beraber bu işleri yürütelim istiyoruz. Benim milletim şunu soruyor: Bu silahlar niçin geliyor, kime karşı kullanılmak üzere geliyor?

Amerikan halkı 'Biz vergileri bunun için mi veriyoruz, dolarlarımız bunun için mi gidiyor?' diyor. Sayın Başkan da bunu bizzat bana da kendisi söyledi. Şimdi 5 bin tır oldu. 2 bin kargo uçağı oldu. Bunlar bizde soru işaretleri ortaya koyuyor. Biz de teröre karşı mücadelede kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bunun başka izahı yok. Biz kendi kendimize yeteriz. Amaçları terörle mücadele değil de, sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturmak, onun üzerinden kan ve can pazarı kurmak olanlara cevabımız şudur; Biz Suriye'deki son terörist ortadan kalkana kadar operasyonlarımızı sürdüreceğiz.

Bir zamanların Türkiye'sinde bu tür afra tafralar işe yarıyor olabilir. Bugünkü Türkiye bambaşka vizyon ve hayalleri olan bir Türkiye'dir. Birlikte yol yürümek istiyorsanız, o zaman önce güvenliğimiz, geleceğimiz konusundaki hassasiyetlere saygı gösterilmesini isteriz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi, kimsenin onuruna, haysiyetine tecavüz etme niyetimiz de yoktur. Daha önceki gün, bize operasyonun ne zaman bitirileceğinin sorulduğu gün atılan roketler Kilis'te tarihi bir camimize ve sokaklarımıza düştü. Namaz esnasında 2 kardeşimiz şehit oldu. Batı bunu görüyor mu? Onlarca vatandaşımız yaralandı. Batı bunu görüyor mu? Şanlıurfa'nın ilçelerine atılan daha başka roketler var. Buradan bize operasyonu çabuk tamamlayın diyenlere sesleniyorum. Sizin ülkenizdeki şehirlere bombalar yağdırılsa, ateşler açılsa, roketler atılsa siz ne yaparsınız. Kiliselerinizin üzerine roketler düşse, dua edenler hayatını kaybetse, sizin tepkiniz ne olur? Ey batı siz nasıl politika izlerdiniz.

Bizi Suriye konusunda eleştiren herkesi biraz da olsa vicdanlı olmaya, empati yapmaya, kendilerinin bizim yerimize koymaya çağırıyorum. Bu vesile ile Zeytin Dalı operasyonunda ve bu süreçte yapılan saldırılarda verdiğimiz tüm şehitlerimizi, hayatlarını kaybeden ÖSO mensuplarına Allah'tan rahmet diliyorum. ÖSO'yu terörist olarak vasıflandıran terbiyesizlere de açıkça söylüyorum. Benim Mehmedimin yanında mücadelenin içinde yer alan ÖSO, şahsiyetli ve onurlu bir mücadelenin askerleridir. Kendilerini alkışlıyorum. ÖSO'ya terörist diyenler PYD'nin, YPG'nin, DEAŞ'ın, PKK'nın tam benzerleridir, kendileridir. Bu vesile ile kahraman askerlerimize gazanız mübarek olsun diyorum.

İki yıl önceki çukur eylemlerinde örgütün hedefi olan Kurşunlu Camii de bunlardan olmamış mıydı? 100'ün üzerinde kuran kursu yakılıp yıkılmıştır. YPG'nin, PYD'nin DEAŞ'ın İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur. Sakın ha aldanmayın. Bunlar Allah tanımaz, İslam'ı tanımaz, Müslüman'ı tanımaz, çünkü acımasızca mümin kardeşlerimizi katleden katillerdir. Bunları Yasin Börü kardeşimizin katledilmesinde gördük. Terör örgütü kendisine ihale edilen proje gereği asırlardır İslam'la yoğrulmuş bu topraklarda her türlü alçaklığı sergilemiştir. Biliyorlar ki, onların panzehidir İslam'dır. Özellikle bunların ilim merkezlerini yok edelim ki, çok daha çabuk güçlenelim peşinde. Sabah namazına giderken sırtından vurulan imamlar, öğrencilerinin gözü önünde katledilen öğretmenler, kurşunlanan alimler, kanaat önderleri ve siyasetçiler bu politikanın bir sonucudur. Bunların hepsi de çok bilinçli eylemlerdir. Biz tarihi Çalık Camii'ni de aslına uygun şekilde restore ederek tekrar Kilisli kardeşlerimizin hizmetine sunacağız.

Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Düne kadar sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık diyerek devletimize meydan okuyanlar, şimdi uğradıkları düş kırıklığını yaşıyorlar. Yaşamaya da devam edecekler.

İsrail'in hedefindeki yeni ülke belli oldu! Balıkesir'de patlayıcı fabrikasında patlama! Eczanelere 5 litrelik etil alkol sınırlaması İçişleri Bakanı Yerlikaya Suriye'ye dönenlerin sayısını açıkladı Özgür Özel CHP'yi siyasi çıkmaza sürüklüyor Şifreli dil geliştirmişler!