Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir’in ifadesi ortaya çıktı
FETÖ nedeniyle gözaltına alınan ve ev hapsi şartıyla serbest bırakılan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir’in ifadesi ortaya çıktı. FETÖ ile bir alakası olmadığını belirten Demir, kendi döneminde soru sızdırıldığı iddialarını da yalanladı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması nedeniyle gözaltına alınan Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Demir’in elektronik kelepçe takılarak ev hapsine alınması kararlaştırıldı.
Eski ÖSYM Başkanı Demir’in ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde FETÖ üyesi olmadığını belirten Demir, hayatının hiçbir döneminde bağlantısı olmadığını belirtti. Demir, “Herkesçe malum olduğu üzere FETÖ/PDY terör örgütü tarafından soruların sızdırıldığı iddia edilen 2010 yılı KPSS sınavından sonra 2010 yılı eylül ayında ÖSYM Başkanlığı’na atandım” diye konuştu.
Başkanlığa başladıktan itibaren FETÖ örgütünün yarattığı tahribatı gidermeye çalıştığını bildiren Demir, bununla mücadele ettiğini söyledi.
Demir, o dönem örgüte yakın olan medya organlarının yayınlarına bakılması dahilinde aleyhinde çok sayıda yayın olduğunu ve kendisi hakkında karalama kampanyası yürütüldüğünü açıkladı.
Görevi süresince bir numaralı hedefinin ÖSYM Başkanı olarak sınav güvenliğini temin etmek olduğunu söyleyen Demir, “Benim döneminde 6114 Sayılı yasa çıkartılarak, ÖSYM’nin sağlam bir yapıya oturtulması sağlandı. İlk defa sınav güvenliğinin önemin vurgulanması. Ve soruların sızdırılmasının suç olduğu bu dönemde gerçekleşti.” dedi
Demir’in ifadesi şöyle;
“1 Nisan 2011 tarihinde 3’lü kararname ile ÖSYM Başkanlığı’na asaleten atandım. Ben tüm işlemlerimi devletin tüm kademeleri ile uyum halinde yaptım.
Benim döneminde, ÖSYM tarafından yapılan soruların sızdırıldığı iddiasını asla kabul etmiyorum. Hiçbir sınavın sorusu sızdırılmamıştır. En üst düzeyde önlemleri bir başkan olarak aldım. Bu sınav sorularının sızdırıldığına dair de somut bir delil mevcut değildir.
ÖSYM bilişim alt yapısında yapılan incelemeler, yanlı olarak değerlendirilmekte, güvenlik amaçlı olarak alınan kayıtlar dışarıya sızdırma olarak gösterilmektedir.
Cumhuriyet Savcılığı’nın iddiaları arasında yer alan tepe yönetimdeki 5 şüpheli ile 121 adet telefon irtibatım hususu benim ÖSYM başkanlığım öncesindeki döneme aittir. Bu görüşmeler öğretim üyesi olarak, işimizle ilgili akademik konularla ilgili yapılan görüşmelerdir, ya da bayram kutlaması şeklinde insanı temaslardır. Bu örgüt üyeliğini asla kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ederim.”