Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Bilgi kirliliğini yasal ve millet olarak affetmeyiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay "Bilgi kirliliğini yasal ve millet olarak affetmeyiz. İBB Başkanı çalışmaların içerisinde bulundu" vurgusunu yaptı.

Oktay'ın açıklamalarından satır başları:

1. Ordu, Sahil Güvenlik ve Jandarma da dahildir. Öncesinde 5.8 depremle ilgili sayın Cumhurbaşkanımızın görevlendirdiği andan itibaren depremin etkileri ve depremin yönetimiyle ileriye dönük çalışmalarımızla bunu bir fırsata çevirdik. Tüm kurumlarımız çalıştılar ve geldiler. Yaptığımız çalışmalarda olası Türkiye'de İstanbul ve 80 il için geçerlidir. Yıllardır yaptığımız hazırlıkların ciddi hazırlık olduğunu, 28 tane çalışma grubuyla birlikte ne kadar sağlıklı sistem kurmuş olduğumuzu gördük. Bu sistem dünyaya örnek bir sistemdir.

Herhangi bir afet olduğu anda, deprem olduğu anda sıfırıncı dakikaya hazırlıktır. AFAD'dan düğmeye basıldığı anda anında hiçbir talimat beklemeden harekete geçecektir. Kimler, nerede ne yapacak hepsi çalışılmış, planlaması yapılmış, bilişim altyapısı kurulmuştur. İlk deprem olduğu anda arama kurtarmaya ihtiyacınız var. Senaryo yazıyoruz. Arama kurtarmada nerede ihtiyaç vardır. Her bir ilçemizin mahallelerine kadar görevlendirmiş arama kurtarma ekiplerimiz vardır. Organize sanayi bölgelerimizin de kendilerine özel, anında ihtiyaç duydukları zaman kendilerinin arama kurtarma ekibinin kurmalarını teşvik ediyor olacağız. Ulaşım nasıl sağlanacak havadan, karadan ve denizden görevlendirilmiş durumda.

"Burada siyaset yapmıyoruz, insan hayatını konuşuyoruz"

Altyapıyla ilgili hasar varsa anında ayağa kaldırılması, su, kanalizasyon, elektrik, doğalgaz vs. Bir başkası beslenme, sağlık hizmetleri, hasar tespit. Tüm alanlarda eğitim, sağlık alanınıyla alakalı, nakliye, ulaşım, trafik, güvenlik hizmetleri aynı şekilde ihtiyaç boyutunda satın alınması 28 ayrı alanında aklınıza gelebilecek, yangın ve itfaiye, defin çalışma grupları bunun içerisindedir. Eksik olanlarla alakalı görevlerimizi verdik. 1 haftaya kadar çok daha güçlü bir şekilde bu tatbikatlar devam edecek. Afetin yönetimi bilgi kirliliğini affetmez. İstanbul'da bilgi kirliliğinden dolayı tek bir kişinin burnu kanarsa affetmeyiz. Yasal olarak da millet olarak da affetmeyiz. Burada siyaset yapmıyoruz, insan hayatını konuşuyoruz. Toplanma alanları buna dahildir. Olmayan bir şeyi var diye göstermek bizim çalışma prensibimize aykırıdır. İnsan hayatından siyaset yapanlara sesleniyorum, burada insan hayatıysa bu hayat üzerinden kimseye siyaset yaptırmayız. Buna İstanbul Belediyesi de dahildir. Başkan da geldi çalışmalarda bulundu. Sonrasında kanal kanal dolaşıp, bu vardır, yoktur diye anlamsız bir şey olamaz. Sabah da ayrıca davet edildi. Sonrasında sosyal medyada ilginç şeyler dolaşıyor. Bu kabul edeceğimiz yaklaşım tarzı değildir.

Tüm bakanlıklarımızın, 1. Ordunun, Jandarmanın burada olduğu anda arkadaşımız burada olmayacak sonra da bunun siyasetini  yapacak. Böyle bir şey olmaz. İnsan hayatı sözkonusu ise onun hazırlıklarını yapıyoruz. Son derece şeffaf olduk, tüm Türkiye ile paylaştık. Toplanma alanlarının nerede olduğunu e-devlet üzerinden görebilirsiniz dedik. Tekrar talimat verdik AFAD'e web sitesi üzerinden görülebilir. Toplanma alanı herhangi bir afet olduğunda en yakınınızda toplanabileceğiniz bir merkez. Hemen burada bir tahliyeye başlayacağız. Büyük deprem olduğunu düşünün Allah korusun. İnsanlar barınma merkezine gireceklerdir. Barınma merkezimiz şu anda hazır  durumda. İstanbul'daki kamu binalarının yüzde 92'sini barınma hizmetinde kullanabileceğiz demektir.

Dün toplanma alanı ne kadar küçükmüş, üç yıl önce buraya toplanma alanı dediler ama bina yapmışlar. Biz en kötü senaryoda toplanma alanımız nedir ve bu metre kare alan olarak ihtiyacı karşılayabiliyor muyuz, karşılamıyor muyuz? Bizim için önemli olan ihtiyacın karşılanmasıdır. Bugün çalışmalarımızda gördük ki, ihtiyacımızın karşılanmasında herhangi bir sorun yoktur. Bunun üzerinden senaryolar oluşturmak, hazır değilmişiz gibi bilgi kirliliği yapmak yanlıştır. Deprem olduğu andan itibaren ve deprem olmadan önce yapmaları gereken hususlarla ilgili bilinçlendirme konusunda medya ve basın kuruluşlarımızdan destek istiyoruz. Bu bizim ortak derdimiz. Vatandaşlara diyoruz ki 'afete hazır mıyım' diye kendinize sorun. İstanbul ve Türkiye'de AFAD bünyesinde 1100 gözlem istasyonumuz var. Yeraltındaki faaliyeti bunlarla ölçüyoruz.

"80 kamu binamızla ilgili inceleme yaptık"

Afetin olduğu ilk andan itibaren yönetim planı çerçevesinde bakanlığımıza bağlı birimler altyapı ve üstyapı bağlamında çevre illerden de hareket etmek üzere personelimizle görev yapıyoruz. Şu anda 611 hasarlı bina talebiyle karşı karşıyayız. Bunun dışında 80 kamu binamızla ilgili inceleme yaptık. Yapmış olduğumuz tespit çalışmalarımız devam ediyor. Hafta sonu itibarıyla bu okulumuzdaki tespitler de tamamlamış olacak. 2002 yılından bu güne bu sektörde kentsel dönüşüm, sosyal donatı alanında birçok projeye imza attık. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2002 yılında 'Bedeli ne olursa olsun değiştireceğiz' dediği seferberliği başlattık. Açıkladığımız eylem planı çerçevesinde 1,5 milyonluk konutu her yıl 300 bin konutu dönüştürerek tamamlayacağız. Dün yaşanan depremde bu kadar az hasar gördüysek, bir tane kalp krizinden vefat eden vatandaşımız olduysa da bu konu yaptığımız çalışmaları gözardı etmemek gerekir.

"Vatandaşlarımız binalarını bakanlığımıza tespit yaptırabilirler"

5 yılda depreme daha hazır bir ülke olacağız. Vatandaşlarımız binalarını bakanlığımıza tespit yaptırabilirler. İnşallah biz yapacağımız kentsel dönüşüm projeleriyle tüm İstanbul ilçelerindeki kentsel dönüşümü yapıyoruz. Bu işin siyasetini yapmıyoruz, talep eden her projeye hızlı dönüşümle gerçekleştirmek istiyoruz.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU

"99 depreminde Demirel'in de, rahmetli Ecevit'in de tablodan haberi yoktu

1999 yılında İstanbul'da depremi yaşayan bir kişi o sabah itibarıyla Yalova-Karamürsel-Kocaeli-Sakarya deprem bölgesindeki belki bugün hiçbirimizin görmediği o fotoğrafı gören bir kişi olarak Türkiye'nin bugün geldiği noktayla o gün arasında çok büyük fark var. Dün AFAD'da gördüğüm tablo 99 tablosundan bambaşka bir tabloydu. 99'da sayın Çiller'le birlikte Yalova'daydık. O gün rahmetli Demirel'in de, rahmetli Ecevit'in de tablodan haberi yoktu. Çalışmalarımızı her ilde revize ediyoruz. İnsanı ve teknolojik unsurları meselenin içine katıyoruz. Biz sadece depremle karşı karşıya kalmıyoruz. Sel, heyelan, çığ, hortu gibi afetle karşı karşıya kalıyoruz. Bu konuda çok önemli adımlar attık.

"Toplanma alanlarının belirlenme süresi yaklaşık 2,5-3 yıllık bir süredir"

Dün bir tabloyu daha kamuoyunun bilmesi açısından ifade etmeyi zaruret görüyorum, 10 dakika içerisinde AFAD sistemi bize hiçbir ölü olmadığını gösterdi. Nerelere ne şekilde ulaşacağımız yaptığımız bütünlüğü görmüş olduk. Nerede çok iyiyiz, nerede aksaklığımız varsa düzeltmemiz gerekiri dünden itibaren bir vesileyle hep beraber değerlendirdik. Bu değerlendirme burada kalmayacak, bunun üzerine koymamız gerekir. Buna da gayret gösteriyoruz. Toplanma alanları konusunda bizatihi işin içinde olan birisi olarak söylemem lazım. Toplumda bir güvensizlik sözkonusu olursa bu ülkeyi yönetenler olarak ilk önce kendimizi affetmeyiz. Bu toplanma alanlarının belirlenme süresi yaklaşık 2,5-3 yıllık bir süredir. Belediyelerle yaptığımız işbirliği ile bu yerlerle alakalı hem listelemeyi yaptık, bunu hem internet sitemizden hem e-devlet üzerinden yayınladık, hem bunların anonslarını gerçekleştirdik. Muhtarlarımızla paylaştık. Bunu vatandaşlarımızla ve sivil toplum kuruluşlarımızla paylaşmaya devam ediyoruz.

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Muğla'da 4.7 büyüklüğünde bir deprem Yılbaşında sofralar boş kalacak Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Kredi kartı ve banka kartı şifresi için yeni karar