Hamile çocuklar hakkında konuşan Kaya: Sürecin takipçisi olacağız
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, hamile çocuklar hakkında açıklamalarda bulundu.
Aile Bakanı Kaya hastanedeki hamile çocuk olayına ilişkin, "Sürecin takipçisi olacağız. Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı gerekli soruşturmaları başlattılar. Avukatlarımız da yerinde takip ediyorlar. Ailelerle ilgili de çalışmalarımızı başlattık. " dedi.
İstanbul Valisi Vasip Şahin yaptığı açıklamada, "15 yaş altı gebeliklerde kanunen bildirmek zorunlu. 15 yaş üstü, 18 yaş gebeliklerde ise eğer cebir şiddet ve başka türlü baskılar varsa bildirilmesi zorunlu, diğerleri şikayete tabi. Bizim bu verdiğimiz karar bir idari karardır. Bölge İdare Mahkemesi bu kararı inceliyor. Ordan çıkan neticeye göre hukuki bir nitelik kazanacaktır. Ya bizim kararımız onanacaktır ya da bizim kararımız kaldırılarak yargılamanın önü açılacaktır.
Bu konuyla ilgili zaten Cumhuriyet Başsavcılığı re'sen bunun memur yargılaması hukukuna tabi olmadığını düşünerek ekim ayında soruşturma açmış durumda. Yargı zaten harekete geçmiştir. Kamuoyunda şöyle bir algı oluşmasın; takibi yapılmıyor, peşi bırakılıyor. Dosyalarına baktığınızda arkadaşlarlar gerçekten gayretle görevlerini yapmaya çalışmışlar. Bir takım eksikler var ise bunun değerlendirmesi yapılır. Konu bundan ibarettir" dedi.
NE OLMUŞTU? İstanbul’da özellikle Suriyeli sığınmacıların yoğun yaşadığı Küçükçekmece’de bulunan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2017’nin ilk 5 ayında, 39’u Suriyeli, 38’i 15 yaşından küçük 115 çocuğun hamile olduğunu polise bildirmedi. Skandal, hastanede görev yapan sosyal hizmet uzmanı Ş.İ.N.’nin, 1 Temmuz 2001 doğumlu bir çocuğun hamile olduğuna ilişkin kayıtların hastane sisteminde ve sosyal hizmet biriminde tutulmadığını fark etmesiyle ortaya çıktı.
OLAYI ORTAYA ÇIKARAN UZMAN KONUŞTU 115 hamile çocuk ile ilgili kayıtların polise bildirilmediğini ortaya çıkaran hastane personeli İclal N. açıklamalarda bulundu.
İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandığı iddia edilen olayın ortaya çıkmasını sağlayan hastanede soysal hizmet uzmanı olarak çalışan İclal N. (32). Hürriyet’e açıklamalarda bulundu.
Aynı hastanede Haziran 2012’den beri görev yaptığını söyleyen N. şunları anlattı: “Ailemden aldığım eğitim gereği mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. 9 Mayıs 2017’de hastanenin Sosyal Hizmet Birimi’nde görev almaya başladım. Olay önce, hastaneye gelen ve hamile olduğu anlaşılan 17 yaşındaki bir çocuğun raporu ve emniyete yapılması gereken bildirim yazısının olmaması ile ortaya çıktı. O gün benim yerimde nöbetçi olan N. D.’den gerekli evrakları istedim. Ancak bunlar verilmedi. Bu durumu tutanak altına aldık ve hastane yönetimine bildirdim. Bir süre sonra geçmiş ayları kontrol ederek eksik bir evrak olup olmadığını tespit etmek istedim. Ben bu birimde 2017’de göreve başladığım için 1 Ocak 2017- 9 Mayıs 2017 dönemini kontrol ettim. 2016 ve önceki yıllara bakamadım bile.
“TUTANAKLA İLGİLİ İŞLEM YAPILMADI” 5 ay 9 günlük süreçte hastaneye gelen 18 yaşın altındaki hamile çocuk sayısı 250 civarında. Bu çocuklardan 115’i için emniyete bildirimin yapılmadığını tespit ettim. Diğer çocuklar için bildirim yapılmış. 115 çocuk ile ilgili emniyet birimine bildirim yapılmadığı gibi hastane polisinin protokol defterinde de kayıtları yok. Yaptığım tespiti tutanak altına alarak başhekim yardımcısı A. A.’ya bildirdim. Tutanağın tarihi 12 Haziran 2017. Ancak bu tutanak ile ilgili bir işlem yapılmadı. En son, dilekçe ile başvuruda bulundum. 15 gün içinde dilekçeye yanıt verilmesi gerekirken yine yanıt gelmedi. 29 Eylül günü başhekim yardımcısı A.A.’nın odasına giderek sözlü olarak da dilekçenin akıbetini sordum. Bu görüşmeden 3 gün sonra görev yerim değişti. Hastane binasının dışında Sefaköy’de bulunan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde görevlendirildim. Bu birime görevlendirildikten sonra avukatımla da konuşarak konuyu savcılığa bildirmeye karar verdim. Elimdeki listeler, tutanakları diğer evraklarla birlikte savcılığa başvurduk. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ihbar dilekçemden sonra, 3 Ekim günü ifademi de aldı.
Görev yaptığı hastanenin kadın doğum ve çocuk hastalıkları alanında iyi bir konumda olduğuna işaret eden İclal N. “Bu hastaneye yılda ortalama, 18 yaşın altında 450-500 hamile çocuk geliyor. Bizim görevimiz, çocuk yaştaki hamile çocuklar ile ilgili durumu bir üst yazı ile polise bildirmek. Eğer acil bir vaka varsa, çocuğu önce hastanede koruma altına alırız. Direkt ilgili polis birimine haber verilir. Ki polis de artık bu konularda çok hassas ve hızla duruma müdahale ediyorlar” dedi.
İclal N. çalıştığı alan itibari ile cinsel istismar mağduru çok sayıda çocuk ile görüştüğünü anlatarak şunları söyledi: “Hayatım boyunca unutamayacağım bir çocuk var. Yaşı 16’ydı. Tecavüze uğramıştı. Ailesi hastaneye getirdi. Esasında kürtaj yaptırmak istemişler ama çok geç kalınmış. Doğumhaneye indirilince benim de haberim oldu ve doğumhaneye indim. Burada 5-6 kadın daha bulunuyordu. Bu çocuk da doğum için buraya getirilmiş. Ben oraya gittiğimde, doğum sancısı çeken kadınların çoğu çığlık çığlığaydı. Ben 32 yaşındayım bu yaşımda ben bile öyle ortamda korkarım. O çocuğun yanına gittim. Kadınların çığlıkları nedeni ile çok korkmuş ve ağlıyordu. O çocuğun o ağlayışları hâlâ kulaklarımda. 4 yıl önce yaşadığım bu olay bende büyük bir etki yaratmış durumda. Bugün bu 115 çocuk ile ilgili derdimi anlatmak için çalmadığım kapı kalmadı hastane içinde. Üstelik dışlanan ben oldum.
“ÇARESİZ DURUMDALAR” İclal N. tespitini yaptığı 115 çocuktan 39 Suriyeli çocuğu hatırlattığımızda ise “Bu insanlar savaştan kaçıp gelmiş. Çok çaresizler. Dil bilmiyorlar, çoğu okula gitmiyor. Para yok... O çocukların kim bilir ne hayalleri vardı. 16 yaşında hamile kalan Bayır Bucak Türkmen’i bir kız geldi hastanemize. Bu kız ile uzun bir vakit geçirdim. Dini nikahlı olduğu 18 yaşındaki başka bir çocuktan hamile kalmış. Kızı ile ilgilendiğim için annesinin bana sarılışını unutamam” dedi.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 115 ‘hamile çocuk’ ile çocuk ile ilgili çifte soruşturma yürütüldüğünü açıkladı. Başsavcılık açıklamasında, mağdur çocukların tümünün ifadeye çağrıldığı belirtildi. Başsavcılık tarafından yapılan açıklamaya göre, eski başhekim A. A. ve hastane personeli N. D. ile ilgili soruşturmayı memur suçları savcısı yürütüyor. ‘Çocuğun cinse istismarı’ suçu kapsamında ise biri başsavcıvekili olmak üzere 3 savcı görevlendirildi. Yasaya göre, çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi 3 yıldan 8 yıla kadar; 15 yaşın altındaki çocuklara yönelik cinsel istismar suçu ise 8 yıldan 15 yıla hapis cezası ile cezalandırılır.