İdlib için hangi ülke ne düşünüyor?

Yazar Abdulkadir Selvi, Suriye’nin İdlib kenti hakkında bir yazı kaleme aldı.

Rus savaş uçakları İdlib’e hava harekatı düzenlemişti. Abdulkadir Selvi İdlib’de ‘herkesin hesabının farklı’ olduğunu belirtti.

Selvi ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in başka bir dilden konuştuğunu söyledi. Trump’ın gece İdlib hakkında tweet attığını ifade eden Selvi, Rusya’nın da buna karşılık öğle saatlerinde İdlib’i vurduğunu  ve iki liderin birbirlerine mesaj verdiğini açıkladı.

Selvi’nin yazısı şöyle:

“Suriye rejimi ve Rusya’nın İdlib operasyonu bekleniyordu. Hatta 30 Ağustos Perşembe günü operasyonun 72 saat içinde başlayacağı söyleniyordu. Pazar günü operasyon gerçekleşmeyince beklentiler 7 Eylül’de İran’da yapılacak olan Putin-Erdoğan-Ruhani görüşmesinden sonraya bırakılmıştı.

Ama Putin sağ gösterdi, sol vurdu. Bir yandan Trump’a tweetlerine bombalarla yanıt verdi, diğer yandan İran’da masaya oturmadan önce elini yükseltmiş oldu.

 İdlib’de herkesin hesabı farklı.

 İdlib operasyonunda ilginç bir şekilde Çin’de Rusya ile birlikte hareket ediyor. Rusya, El Kaide’den ayrılan Çeçenlerin, Çin ise Uygur kökenlilerin ülkelerine dönüp, eylem yapmaması için İdlib’de yok edilmelerini istiyor.

 Rejim, son kale olarak gördüğü İdlib’i ele geçirmek bu arada yüzbinlerce sivil insanı sınırlarımıza yığarak Türkiye’ye darbe vurmayı amaçlıyor.

ABD ise radarlarla hava güvenliğini tahkim ettiği Fırat’ın doğusundaki PKK-PYD bölgesini korumak, kimyasal silah kullanıldı gerekçesiyle Şam’ı vurarak,

Rusya ile rejimin alanını sınırlamak istiyor.

Suriye’de karadaki varlığını pekiştiren Rusya ise Akdeniz’deki varlığını sağlama almaya çalışıyor.

Tüm bu hesapların içinde İdlib’de yaşayan siviller yok. Kimse sivillerin ölümünü, yaşanacak büyük mülteci göçünü düşünmüyor.

Türkiye’nin İdlib kaygısı

Türkiye bu denklemin dışında. Bizim önceliğimiz sivillerin zarar görmemesi. Bunun yolu da var. İdlib’de binlerce insan ölüp, yüz binlercesi mülteci duruma düştükten sonra teröristlerin, açılan bir koridordan şehri terk etmesi sağlanacak. Peki insani dramlar yaşanmadan bu başarılamaz mı?

Fırat Kalkanı ile Cerablus’ta,El Bab’da DEAŞ’ı, Zeytin dalı operasyonu ile Afrin’de PKK-YPG’yi başarısızlığa uğratan Türkiye, aylarca süren operasyonlara rağmen tek bir sivilin burnu kanamadan başarılı oldu. İstendiği taktirde Türkiye’nin tecrübelerinden yararlanarak, benzer bir operasyon İdlib’de gerçekleştirilebilir.

Ankara’da iki şey dikkatle izleniyor.

1-Dolardaki yükseliş.

2-İdlib operasyonu.

Ankara’nın eli yüreğinde. Daha önce askeri sonuçları ile bakılan İdlib operasyonunun büyük bir göç dalgası, terör ve dolardaki yükseliş olarak Türkiye’yi vurmasından korkuluyor.

Zaten ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğimiz bir sırada, sınırlarımıza yüzbinlerce mültecinin yığılması en kötü senaryo olarak görülüyor. Türkiye bu kez göçe karşı açık sınır politikası uygulamak yerine Suriye toprakları içinde tutmayı hedefliyor. Ama ne kadar başarabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve bölgemiz açısından tehlikeli sonuçlar doğuracak İdlib operasyonunu önlemek için 7 Eylül’de İran’da Putin ve Ruhani’yle masaya oturacak.

Jeffrey’e verilen mesajlar

İdlib’in vurulduğu saatlerde Ankara’ya inen ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey’nin temasları çok önemliydi.

En üst düzeyde ağırlandığı Ankara’da, Jeffrey ile elbette ki çok sıcak bir gelişme olduğu için İdlib konuşuldu ama Ankara’nın önceliği Fırat’ın doğusundaki PKK-YPG bölgesiydi. ABD’nin bölgedeki her faaliyeti izleniyor. Havaalanı pistleri önceden uzatılmış, hangarlar yapılmıştı. Türkiye sınırının dibinde kurulan radarlar ise ABD’nin, bölgede kalıcı olduğu yönünde değerlendirildi. James Jeffrey’e, bunun Türkiye için beka meselesi olduğu anlatıldı.

Trump’ın tweetiyle başladık onunla bitirelim.

Jeffrey, Ankara’da görüştüğü muhataplarına,”Trump, İdlib konusunda bir tweet attı. Trump’ın tweetini çok önemsiyoruz. Biz bu sorunun insanların ölümüne yol açmadan çözülmesini istiyoruz” mesajını verdi. Türkiye ise Jeffrey’e sadece kaygılarını iletmedi, çözüm önerileri sundu.

Gerçi James Jeffrey, Suriye özel temsilcisi ama iki ülke ilişkilerinin iyileşmesi için Brunson konusunda da mesaj getirip, mesaj götürdüğü düşünülüyor. Çünkü görüştükleriyle en kısa sürede yeniden geleceğini söyleyerek ayrılmış”

Alım gücü yükselmediği sürece bir anlamı yok Belediyeleri değil kendinizi silkeleseniz daha faydalı olur 2025 yılı asgari ücret rakamı belli oldu İşsizlik maaşı ne kadar oldu? Kazakistan'da yolcu uçağı düştü Çocukların sağlık durumu hakkında açıklama