İmamoğlu'nun avukatından YÖK raporuna suç duyurusu
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, İmamoğlu’na yönelik diploma soruşturmasıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Pehlivan, İmamoğlu’nun 5 Mart Çarşamba günü Çağlayan Adliyesi’nde ifade vereceğini duyurdu ve soruşturmayı “yargı tacizi” olarak nitelendirdi.
Pehlivan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İmamoğlu’nu “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla ifadeye çağırdığını hatırlattı. Anadolu Ajansı’nın 22 Şubat’ta “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatıldı” başlıklı haberiyle duyurulan bu süreç, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ancak avukat Pehlivan, “İmamoğlu’nun sunduğu tüm belgelerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Savcılık soruşturmasına dayanak yapılan YÖK raporu bile bu belgelerin doğruluğunu onayladı” dedi. Raporda, İmamoğlu’nun yatay geçiş kriterlerini yerine getirdiği ve sunduğu belgelerin geçerli olduğu belirtildiğini aktardı.
“Sahtecilik Yok, Yargı Tacizi Var”
Pehlivan, “Devlet kayıtları belgelerin doğruluğunu doğruluyor.
İmamoğlu’nun bu olayda sahtecilik yaptığına dair bir bulgu yok,
olayda da sahtecilik yok” diyerek soruşturmanın hukuki temelini
sorguladı. “Kendisinin ifadeye gitmek zorunda bırakılmasını yargı
tacizi olarak değerlendiriyoruz. Ortada suç unsuru yok. Olsa bile
İmamoğlu bu sürecin tarafı değil, savcılığın ifadeye gerek
duymaması gerekirdi” ifadeleriyle süreci eleştirdi.
Savcılığın İstanbul Üniversitesi’ne Yazısı Tartışma
Yarattı
Geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul
Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdiği yazıya da değinen Pehlivan,
“Bu diploma uyarısı niteliğindeki yazı teamüllere uygun değil.
Savcılık yalnızca kolluk güçlerine talimat verebilir, kamu
kurumlarını baskı altına alacak şekilde talepte bulunmamalıdır”
dedi. Pehlivan, diploma konusunun bazı kesimler tarafından itibar
zedeleme kampanyasına dönüştürüldüğünü, ancak yargı kurumlarının bu
algının parçası gibi görünmekten kaçınması gerektiğini
vurguladı.
5 Yıl Önceki Dosya Yeniden Gündemde
Avukat, soruşturmanın bir CİMER ihbarıyla başladığını ve konunun
beş yıl önce kapandığını belirtti. “15 Şubat 2020’de CİMER’e
yapılan şikayette, İmamoğlu’nun 1990’da Girne Amerikan
Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı ve
haksız geçiş iddiasıyla menfaatin geri alınması istendi. Üniversite
Mart 2020’de yatay geçişin yasal olduğunu bildirdi. Ancak beş yıl
sonra aynı ihbarla Başsavcılık YÖK’ten rapor talep etti” diyerek
dosyanın yeniden gündeme getirildiğini savundu.
YÖK Raporuna Suç Duyurusu
Pehlivan, YÖK raporuna imza atan ve katkı sağlayan beş kişi
hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. “Adil yargılamayı
etkilemeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, halkı yanıltıcı
bilgiyi alenen yayma, resmi belgeyi gizleme, resmi belgede yalan
beyan ve iftira suçlarından adli makamlara başvurduk” dedi.
Raporda, Girne Amerikan Üniversitesi’nin 1993’ten sonra tanındığı
iddiasının yer aldığını, ancak buna karşı belgeler sunduklarını
belirtti.
Belgelerle Çürütme: Kaan Ferah Örneği
Pehlivan, 1991’de Girne Amerikan Üniversitesi’nden mezun olan Kaan
Ferah’a ait bir diploma ve 1995’te verilen denklik belgesini
paylaştı. “Madem tanınmayan bir okula denklik verilemez, madem
yatay geçiş yapılamaz, Kaan Ferah’a neden denklik verildi?” diye
sorarak rapordaki çelişkileri vurguladı. Ayrıca başka bir denklik
belgesiyle iddiaları destekledi ve “Herkese yasal olan İmamoğlu’na
gelince mi yasak oluyor?” eleştirisinde bulundu.
“Tanınma ve Denklik Şartı Yok”
Pehlivan, İmamoğlu’nun yatay geçişinde tanınma ve denklik şartı
aranmadığını belirtti. “Taban puan şartı sadece yurtiçi geçişlerde
geçerli. Bu düzenleme İmamoğlu’nun geçişinden 23 yıl sonra çıktı.
Tanınma ve denklik 1996’da yasal mevzuata kavuştu, ancak yatay
geçiş için bu şartlar ne o dönemde ne de bugün mevcut” diyerek
kamuoyunu yanıltıcı bilgilere karşı çıktı.