Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstismar siyasetinin sonu gelmiştir

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi partilerindeki, belediyelerindeki, çevrelerindeki kadınlara yönelik taciz, tecavüz, baskı, tehdit, şiddet olaylarını görmezden gelenlerin istismar siyasetinin sonu gelmiştir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nden partisinin Adana, Hakkari, İstanbul, Manisa, Malatya Şanlıurfa ve Tokat İl Kadın Kolları 6. Olağan kongrelerine seslendi. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Bugün 7 ilimizde birden gerçekleştirdiğimiz kadın kolları kongrelerimizin ülkemiz ve şehirlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kadın kolları 6'ncı olağan kongremizi ise 8 Mart'ta gerçekleştireceğiz. Kongrelerimizde görev alacak başkanlarımızı ve yönetimlerini şimdiden tebrik ediyorum.

Yürüttüğümüz mücadelede kadınlarımız bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Kadınları görmezden gelen hiçbir hareketin başarı şansı olmadığı için kadınlarımızla yol yürüdük. Her saldırının üstesinden birlikte geldik, her zaferi birlikte kazandık, her eseri birlikte inşa ettik.

Ülkemizde kadınların siyasette gerçek anlamda ve yaygın şekilde söz sahibi olmaları bu mücadele sürecinde gerçekleşmiştir. Bugün AK Parti Kadın Kolları 5,3 milyonu aşan üye sayısıyla ülkemizde diğer tüm siyasi partilerin üye sayılarına yakın bir güce sahiptir.

Birileri kadının adını kullanır, bedenini istismar ederken biz kadınlarımızı hak ettikleri yere getirme gayreti içinde olduk. Yıllarca başörtülü diye kızlarımızı okula sokmadı, kamuda istihdamını engelledi, sokakta küçümsedi. Biz kadınlarımızın hayatında yepyeni bir dönemin başlamasını sağladık.

Kadınlarımız Meclis2te en yüksek temsil oranına yine bizim dönemimizde erişti. AK Parti grubunda 54 kadın milletvekilimiz, kabinede 2 kadın bakanımız görev alıyor. Kadınlarımız en yüksek istihdam oranına yine bizim dönemimizde ulaştı. Öğretmenlerin yüzde 60'ı, akademisyen ve yargı mensuplarının yarısı kadınlardan oluşuyor.

Kadınlarımız iş hayatında girişimcilikten sanayiciliğe, hizmet sektöründen ihracatçılığa kadar her alanda etkinlik kazandı. İşgücüne katılımı yüzde 31'i geride bıraktı. Türkiye'nin en büyük kadın örgütlenmesine sahip partisi olarak kadınlarımızın nasıl bir talebi varsa hepsine kulak verdik.

Anne olarak başımızın tacı, kardeş olarak canımızdan parça, eş olarak hayat arkadaşı, evlat olarak gözümüzün nuru olarak gördüğümüz kadınlar için çalışmaya devam edeceğiz.

Kadınlara yönelik istismar siyasetinin sonu gelmiştir. Mızrak çuvala sığmıyor. Bu bizim sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Kale içeriden fethedilir. Biz kadınlarımıza kendimizi en iyi şekilde anlatır, gönlünü kazanırsak diğer aile fertlerini de saflarımıza çekmiş olur.

Önümüzde 2023 seçimleri var. 2023'ü sadece biz değil, karşımızdakiler de sabırsızlıkla bekliyor. Ülkemizin elde ettiği kazanımları koruyabilmenin yolu 2023'te milletimizin desteğini alabilmekten geçiyor. AK Parti'yi bugüne kadar nasıl hep birlikte birinci parti yapıp iktidara taşıdıysak, 2023'te yine çok daha büyük bir zafere birlikte imza atacağız. Önümüzdeki seçimlerde sandıkları evvela sizlere emanet edeceğiz.

Salgın dönemindeki faaliyetlerinizle, kongre sürecindeki gayretlerinizle, AK Parti Kadın Kolları'nın bir hayat okulu olduğunu gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Hükümetlerimiz döneminde kadınlarımıza yönelik hizmetlerin odağında hep aile olmuştur. Erkek ailenin direğiyse, kadın da temelidir. Batı'da ailenin çöküşü kadının metalaştırılıp bu kutlu vazifeden uzaklaştırılmasıyla başlamıştır. Televizyonuyla, filmiyle, dizisiyle, internetiyle ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor. Biz kadınlarımızın siyasetle, sivil toplumla meşgul olurken, aile için görevlerini yürütebileceklerine inanıyoruz.

Ama bazıları sanki bunların birbirinin alternatifi gibi göstermenin gayreti içinde. Bunlar Türk kadınını tanımıyor. Önümüzdeki dönemde eğitim ve kültürle birlikte aileyi de önceliklerimizin en başına yerleştirerek bunu cümle aleme göstereceğiz. Gençlerimize en az 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyoruz. Bazıları bunu cehaletleriyle karşılarken, bazıları mesajımızın için boşaltmaya çalışıyor. Ülkemizin nüfusu 84 milyona dayanmakla birlikte, nüfus artış hızımızın yarı yarıya düştüğünü gördük. Nüfusumuz azalmaya dahi başlayabilir. Avrupa ülkeleri bu tehditler karşı karşıya. Türkiye'nin aynı akıbete düşmesine izin vermeyeceğiz. Nüfus avantajımızı sürdürmenin yolu aileye sahip çıkmaktan geçiyor.

Muğla’da hastaneye çarpan helikopter düştü Muğla'da 4.7 büyüklüğünde bir deprem