Katledilen İkbal'in babasının ifadesi ortaya çıktı: 'Kızın emin ellerde' diyerek yalan söyledi
Fatih'te yaşanan sur cinayetinin ardından, katledilen İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner, emniyette verdiği ifadesinde, kızının cansız bedenini bulduğu anları anlattı. Uzuner, "Kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın kafasını gördüm." dedi. İkbal'in çalan telefonunu açan Semih Çelik'in "Kızın emin ellerde" diyerek yalan söylediği öğrenildi
İstanbul Fatih'te 19 yaşındaki Semih Çelik tarafından katledilen İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner'in ifadeleri ortaya çıktı. Cinayet sonrası İkbal Uzuner'in çalan telefonunu açan Semih Çelik'in "Kızın emin ellerde" diyerek yalan söylediği öğrenildi. Baba Uzuner, ifadesinde, Çelik'in telefonu sadece İkbal'in annesine vermek istediğini söylediği ve kızının telefonunu bulma ümidiyle surlara gittiğini anlattı.
Baba Uzuner, "Belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra, kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken, kızımın kafasını gördüm." dedi.
Kızının psikolojisinin bozulduğunu ve psikoloğa gönderdiğini belirten Uzuner, "Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1,5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Bizimle ilişkisi iyiydi." diye konuştu.
Uzuner, emniyetteki ifadesinde şunları söyledi:
"Kızım liseyi Fatih'te okudu. Semih Çelik'le okulda tanışmışlar. Lise 3'üncü sınıfın ilk yarısında Semih, kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu devam edince, kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih'le arkadaşlık etti ancak yaşadığı rahatsızlık sebebiyle psikolojisi bozuldu. Onu psikoloğa gönderdim. Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1,5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Bizimle ilişkisi iyiydi.
Semih Çelik'in annesinin bizi arayıp 'Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var, çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek' demesi üzerine daha da rahatlamıştık. Kızım 1,5 yıldır Semih'le hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı.
Olay günü de eşim kızımı aramış ancak telefonunu bir erkek açmış. 'Merak etme kızın emin ellerde' demiş. Eşim tekrar kızımı arayınca bu sefer başka bir erkek açmış ve telefonun surlardan aşağı düştüğünü söylemiş. Eşime yerini tarif edip, 'gelip telefonu alabilirsiniz' demiş. Bunun üzerine ben de aradım kızımı. Telefonu açan erkek bana, telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi. Ben babamı hastaneye götürmüştüm. Babamı bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söylemiş. Biz de belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra, kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken, kızımın kafasını gördüm."