Doğa Koleji'nin yeni patronu: Maaşlar ödenince birbirimize sarıldık

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) adına Doğa Koleji Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlenen Serhat Özeren, "Psikolojik süreç en zor olanıydı. Hele cuma günü pik noktaya ulaştı, maaşların ödendiği anda hepimiz birbirimize sarıldık, çok duygulandık" dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) adına Doğa Koleji Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlenen Serhat Özeren, Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'ya açıklamalarda bulundu.

"Doğa Koleji’ni İstanbul Teknik Üniversitesi aldı, İTÜ uhdesine girdi. Üniversitemiz 2023’te 250’nci yılını kutlayacak yüz binlerce mezunu olan bir yapı. Doğa Koleji’nin öğretmen, personel, öğrenci ve velileri artık bir sorun yaşamayacak. İTÜ kalitesi ve tecrübesiyle başarılarından konuşacağımız yıllarımız olacak. Huzur, mutluluk ve başarı vaat ediyoruz" diyen Özeren, şöyle devam etti:

"Doğa Koleji’nin ismine ilişkin şimdilik bir değişiklik düşünülmüyor. Özellikle matematik, fen konularında İTÜ yetkinliğinden büyük fayda görecekler. Bunun yanında yabancı dil konusunda ileri seviye bir yaklaşımla karşılaşacaklar. Yıllardır İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nı yönetiyoruz. Bu alanda büyük bir deneyime sahibiz. Çocukların başarısının nasıl yükseldiğini, öğretmenlerin yetkinliklerinin nasıl arttığını, personelin dünyaya bakışının nasıl değişeceğini hep birlikte göreceğiz. Doğa’nın ismini değiştirmek istemiyoruz. İTÜ’nün himayesinde olduğunu söyleyebiliriz. Biz bunu kurumsal bir rol modeliyle oluşturmak istiyoruz. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca buranın kurumsal temsilcisi olacak. Kurumun profesyonel çalışanları ne olursa olsun İTÜ’nün rektörü buranın kurucu temsilcisi. Ben de profesyonel yapının Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstleniyorum. Kolej, İTÜ ailesinin malı. Doğa da bu yolculukta bizimle yer alacak.

Toplam iki aya denk gelen maaşlar ödendi. Ama kalan maaşlar da çok kısa sürede hesaplara yatacak.

“Teklif İTÜ'den gitti”

Doğa Koleji öğretmenlerinin maaşlarını alamadığı, öğrencilerin eğitimden geri kalmaya başladığı duyulmaya başlayınca Doğa gibi büyük bir öğrenci kitlesine sahip güçlü ve kurumsal bir yapının üniversitemiz bünyesinde olması gerekir düşüncesiyle ilk teklif İTÜ’den gitti. Bu süreçte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük payı oldu. Kendisi, ‘İTÜ bu sorunu çözsün’ talimatını verdiğinde o gün bizim için süreç başladı. Kamuoyuna ‘Bize güvenin, süreci yönetiyoruz’ dedik. Ancak bu süreç en çok maaş alamayan öğretmen, personel ve velilerimizi üzdü. Elbette bizleri de üzdü. Son dönemde öğretmenlerimizin yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle ciddi bir yıpranma, tahribat oluşmaya başlamış. Bankalarla konuşmaya başladık. Teknik yapıyı inceledik. Bankalar nezdinde borçları detaylandırdık.

Türk annelerinin öğretmenlerinin bu zorluk altında neler yapabileceğini, ne kadar fedakâr, ne kadar azimli güçlü duruşlar sergilediğini gördük. Dünyayı değiştirebilecek anneler gördük burada. Bu kararlılıkların altında, önlerinde hiçbir engel duramayacağını da gördük. Böyle kuvvetli bir irade bize güç verdi. Türk insanının, Türk kadınının bu özelliği ile bu zorlukları aşabildik.

“Maaş operasyonu saat 06:00'da başladı”

Tabii ki çalışanlar için maddiyat önemli. Eve ekmek götürecek, çocukların bakımı sağlanacak. Bu süreçleri son iki aydır çalışanlarımızla birlikte yaşadık. Psikolojik süreç en zor olanıydı. Hele cuma günü pik noktaya ulaştı, maaşların ödendiği anda hepimiz birbirimize sarıldık, çok duygulandık. Maaşların ödenmesi için özellikle son bir haftadır çok çalıştık. Operasyonun içinde birkaç banka var. Bu operasyon aslında bir haftadır devam ediyordu. Bütün bankalar cuma günü sabah 06.00’dan itibaren özel izinle operasyona başladılar. Saat 09.00’dan itibaren banka yetkilileri ile üniversitemizde toplandık. Bir yandan yöntemler araştırılıyor, para gönderilmek isteniyor ama sıkıntılı durumlar da var. 17.30’da düğmeye bastık. Tıkır tıkır bütün maaşlar geçmeye başladı. Herkes duygulanarak birbirine sarılmaya başladı. Hiç kimsenin maddi beklentisi yok, kimse bir şey kazanmıyor. Ama öğretmenlere, çalışanlara o aylardır bekledikleri paraların gitmesi çok önemliydi. Duygu yüklü anlardı. Parasal problemleri biraz daha arkaya atacak şekilde çalışmalara başladık, ancak beklenmedik senaryolarla karşılaşmamak için her türlü senaryoya hazırlıklıyız, tedbirlerimizi aldık.

“Borçları yapılandırdık”

Doğa Koleji devir sürecinin ilk basamağı borç yükü ayrıştırmasıydı. Bu konular ticari sır niteliğinde olduğu için paylaşmayacağım. Ancak Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’ın desteği bu noktada devreye girdi. Bankalarımızın genel müdürleri elini taşın altına koydu. Bu bir şirket kurtarma operasyonu değil, Doğa Koleji’nin yeniden yapılandırılma sürecidir. Bankalar, Doğa Koleji’ne hizmet sağlayan şirketler ve tüm unsurlar analiz edildi. İlk başta İTÜ Vakfı olarak ortaya çıktık. Ancak ikinci açıklamada süreç İTÜ üzerinden ilerlemeye başladı. Borç yükü  bir yana asıl önemli konu öğretmen ve personel maaşlarıdır. Ara çözüm geliştirdik. Biz Doğa’ya para vermiyoruz, borçları ödeyip yapılandırıyoruz. Doğa’yı yönetim olarak devraldık. Saçaklıoğlu Ailesi’ne bir para ödemedik."

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Kremlin'den Esma Esad açıklaması Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu