Meclis'te kabul edildi
TBMM, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmeleri için olağanüstü toplandı. Meclis Genel Kurulu usul tartışmasıyla başladı. Daha sonra Meclis'te grubu bulunan partilerden birer isim 20'şer dakikalık konuşma yaptı.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşmeleri için yaptığı çağrısının ardından olağanüstü toplandı. Genel Kurul, saat 14.00'te Meclis Başkanı Şentop başkanlığında açıldı.
Yapılan oylama sonrasında Libya tezkeresi 184 ret oyuna karşılık 325 oyla TBMM tarafından kabul edildi.
Usul tartışmasıyla başladı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yoklamanın ardından Meclis Başkanı Mustafa Şentop'tan söz alarak, oturumun iç tüzüğe aykırı olduğunu savundu. Özel yaptığı açıklamada, Meclis'in "çalışmama" kararına rağmen olağanüstü toplantıya çağrıldığını vurgulayarak, bunun "usul hatası" olduğunu savundu. Özel, "Usul tartışması açmıyoruz, ancak durumun kayda geçmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Doğan Kubat da alınan çalışmama kararının parlamento kararı olduğunu belirterek, Anayasa ve iç tüzükle birlikle Meclis Başkanı'nın yaptığı çağrıyla toplanmasında bir sakınca olmadığı karşılığını verdi.
Bu tartışmalar ardından konuşan Meclis Başkanı Şentop, "21 Aralık'ta alınan karar bir tatil veya ara verme kararı değildi. TBMM tatilde veya ara vermede değildi, çalışmama kararı almıştı. Ben TBMM'yi değil, Genel Kurul'u toplantıya çağırdım. Bu Anayasa ve iç tüzüğe aykırı değil. Meclis'in toplanması konusunda geçtiğimiz salı ve çarşamba günü olması konuşuluyordu. En uygun tarih 1 Ocak'tan sonra olabilir dedim" dedi.
Grup Başkanvekilleri kürsüye çıktı
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray:
İktidar ekonomik kriz şartlarında ayakta durma mücadelesi veren Türk milletine gelip geçici bir huzuru çok gördü. Şimdi soruyoruz; bu acele niye? Herkesin bildiği gibi tezkere onaylandığı anda Türkiye husumetlerle yüz yüze kalacak. 102 yıl sonra Türk milletine çok ağır bedeller ödetebilecek oldu-bittilerle karşı karşıyayız.
Libya halkının dramı Kaddafi'nin devrilmesiyle başladı. Kaddafi'nin linç edilmesinin ardından yaşananlar çok daha trajikti. Suriye'de Emevi Camisi'nde namaz kılma hayali Libya'yı arka plana itti. Ulusal Mutabakat Hükümeti yıkılırsa mavi vatan elden gider tezi doğru değildir. Bu kararla yeni bir göç tetiklenmektedir.
Tezkereye karşı çıkmamızın başka güçlü nedenleri de var. Türkiye'nin bütün Libyalılar gözünde etkin bir tarafı olacak olmasıdır. Bu bizi Arap coğrafyasında bir nefret objesi haline getirecektir. Bunun en ciddi sonuçlarından birisi de Rusya ile karşı karşıya gelmemizdir. Askerimiz Vietnamvari çatışmaların ortasında kalabilir. Mehmetçiğimizi milli güvenliğimizle hiçbir ilgisi olmayan ateş hattına bırakamayız. Türk milleti kahraman askerlerinin canını sokakta bulmadı. Türk askerinin cesaret ve savaşçılığı ancak milli davalarımızda geçerlidir.
Libya'da ahlaksız bir içsavaş yaşanıyor. Tarihin hiçbir anında Türkiye Cumhuriyeti mazlum devletlerin iç savaşlarında yer almamıştır. Biz kimsenin ülkesinde, iç işlerinde gözü olmayan bir devletiz. Şimdi bazı güçlerin taşeronu olmaya doğru gidiyoruz. Tunus, Cezayir, Mısır niye asker göndermiyor? Türkiye hiçbir zaman ganimet, yağma ve sömürü peşinde olmadı. 102 yıl sonra en büyük facia bu tezkere olacaktır. Libya'da oluşabilecek en kötü senaryoya karşı hükümetin hazırlığı yok.
Bu kadar önemli bir tezkere diyorsunuz ama bir bakan yok. Biz masum insanların kanının akmasını istemeyiz. Ahali soruyor, Suriye'de ne işimiz vardı, şimdi soracaklar Libya'da ne işimiz var? Gelin masum şehit kanlarında boğulmayın. Biz bu akan kandan sorumlu olamayız ve hayır diyeceğiz.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay:
Meclisimiz tarafından kabul edilen mutabakatın hükümleri konusunda Libya'dan destek talebi olmuştur. Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklar sebebiyle bir şer ittifakı kurulmuştur. Sahada sondaj ve araştırma gemileriyle yapılan tatbikat kararlı adımlardır. Bu kapsamda Libya ile yapılan anlaşmalar Akdeniz'deki hakkımızın korunması için isabetli adımlardır. Muhtırada Libya'dan davet gelmesi halinde Libya'ya gidebileceği hükme bağlanmıştır.
Görüşmekte olduğumuz bu tezkere Libya'nın istikrar, huzuruna destek veren Türkiye'nin bölgesel barışına destek veren tezkeredir. Doğu Akdeniz dünya jeopolitiğinin önemli bir sahasıdır. Türkiye burada güçlü durmalıdır. Doğu Akdeniz artık Libya'nın da dahil olduğu daha geniş bir coğrafyayı tanımlamaktadır. Konunun bir diğer boyutu Türkiye'nin uluslararası barış, güvenliğine sunduğu katkıdır. Türkiye 12 ülkede BM Barış Gücü'nde katkı sunmaktadır. Libya'ya asker göndermek uluslararası hukuk açısından meşrudur.
Libya'ya gönderilmesi planlanan Mehmetçiğimiz 1911'de Libya'nın salahı için mücadele eden nice kahraman subaylarımız aynı milli hafızanın eserleridir. Kardeş ülke Libya büyük önem arz etmektedir. Milli güvenliğin kilit taşı olan bu meselede Libya'ya gönderilecek TSK, milli müdafaa mücadelelerinden birisi olacaktır.
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç:
Biz sözümüzü Meclis'te de Meclis dışında da söylemeye devam edeceğiz. Deniyor ki, dünya küreselleşti, önleyici savaş politikaları yürütmeliyiz. Topraklarına girerek, hukuku sınırı ihlal ederek yapacağız diyorsunuz. Bu yayılmacı siyasetin ta kendisidir. İç müdahaledir. Bu iktidar bu ülkenin tarihine kara sayfalar eklemeye devam ediyor.
Doğu Akdeniz önemli bir gündeme dönüştü. Emperyalist güçlerin iştahını kabarttı Doğu Akdeniz. Deniz yetki alanlarının sınırında bu Türkiye'nin de hakkıdır. Gerilimi tırmandırmak istiyor ve iç siyasette beslenmek istiyor. Haklı olduğunuz ortamda herkesi karşımıza alalım ama bunda peşini bırakmak zorundasınız. BM'nn iki taraf için de silah ambargosu kararı var. Ama bunu ilk delen Türkiye. Yıllardır Türkiye, İhvancı Trablus hükümetine destek sağladığını biliyoruz.
Bu rejim tıkanmıştır, silah sanayisini güçlendirmek için Libya seferine çıkmıştır. Ekonomik, siyasal, sosyal, hukuksal açısından tıkanmıştır. Bu tabloda Libya'ya sefer düzenlemek ülkeyi ateşe atmaktır. Bu ateş çemberinde kan, gözyaşı ve göç var. Bu coğrafyada petrol ve doğalgazdan daha çok insan bedeni var. Bizler diyoruz ki bu tezkereye hayır diyebiliriz.
CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Çeviköz:
İktidar bu kararla Türkiye'yi çok büyük bir tehlikeye atmak üzere. İktidar Libya hükümeti ile 2 mutabakat imzaladı. 10 Aralık'ta Sayın Erdoğan talep olması durumunda Libya'ya asker gönderileceğini söyledi. 11 Aralık'ta TBMM Dış İlişkiler Komisyonu'nda bilgi verildi. 12 Aralık'ta Dışişleri Komisyonu olağanüstü toplantıya çağrıldı ve Doğu Akdeniz'deki dengeler nedeniyle ilk mutabakata olumlu baktığımızı belirttik. Daha sonra güvenlik ve işbirliği mutabakatı gündeme getirildi. Uyarılarımız dikkate alınmadı ve eğitim ve işbirliği öngördüğü açıklandı. Bugün önümüzde bulunan tezkere metni önceden planlanmış bir felaket çağrısıdır. Bu tezkere Türk askerini savaşa gönderecek bir tezkeredir.
TBMM kuruluşunun 100'üncü yıldönümünde oldu bitti politikalarına araç olarak kullanılmamalıdır. Bu tezkerenin bir ulusal güvenlik gereği olduğu düşünülebilir. Sıralanan gerekçelerde milli güvenlikten söz edilmiyor. Bu tezkere metninin hiçbir yerinde ulusal çıkarlarımız tarif edilmiyor. Bir askeri harekata kalkışıyorsunuz ama siyasi hedefiniz belli değil. Burada ulusal çıkarların ne olduğu belli olmadığı gibi ucu açık ve muğlak bırakılmıştır.
Yüce Meclisi işlevsiz bırakan bu yasa tasarısını onaylamamız mümkün değildir. Libya'dan şehit haberi geldiğinde ne yapacaksınız? Bir yandan meşruiyet yaratılmaya çalışılıyor, diğer yandan BM kararına ayrı şekilde Libya'ya silah ve asker gönderilmeye çalışılıyor. Bu tezkere kendi için çelişkilerle doludur. Tunus, Cezayir, Sudan, Nijer, Çad, İtalya, Fransa, Yunanistan ile istişare yapıldı mı? Bu zihniyet ile TBMM'ye tahakküm edilemez. Türkiye başka ülkelerin vekalet savaşlarına alet olmamalı.
Bu tezkere Anayasa'nın 92'nci maddesine aykırıdır. Bu tezkere BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ediyor. Libya'daki insan ve göçmen kaçakçılığını tezkere ile ilişkilendirmek akla ve mantığa uygun değildir. Suriye'de güç politikası işletmek isterken göç politikasıyla karşı karşıya kalan hükümet şimdi de aynı hatayı Libya'da yapmaktadır. Libya'da ateşkes ve barışın sağlanması için asker göndermek en son yapılacak iştir. Libya halkının insani yardımlar için tezkereye ihtiyaç yoktur. Tezkere istemek yerine her iki tarafla temas kurulmalı, diplomasi kanalları açık tutulmalıdır.
BM Güvenlik konseyini göreve çağırın ve barış gücüne katkı vermeye hazırız deyin. Bunu yapmaya niyetiniz yok mu, o zaman sizin için biz bu çağrıyı yapıyoruz. Bu davranış tüm yurttaşlarımızın beklentisidir. Bu tezkereye olumsuz oy vereceğimizi belirtiriz.
AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz:
Ülkemizin huzur ve güvenliği için görevini yapanlara teşekkür ediyorum. Libya'da Arap Baharı sürecinde başlayanlar iç savaşa dönüşmüş, 42 yıllık Kaddafi rejimi çökmüştür. Ülkede çıkan parçalanmış yapıya son vermek için BM aracılığıyla 1 yıl süren Libya Siyasi Diyaloğu sonunda Libya Anlaşması imzalanmıştır. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Libya'yı temsil eden tek ve meşru hükümet olarak kabul edildi.
Libya siyasi anlaşmasında yeri bulunmayan ve bu çerçevede gayrimeşru olan sözde Libya Ulusal Ordusunun, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni devirmek için saldırıları devam etmektedir. Bu saldırlar insani durumu kötüleştirmektedir. DEAŞ, El Kaide gibi terör örgütlerinin oluşumlarına izin verdiği gibi göç krizini doğurmaktadır. Türk şirketlerinin ve Türk vatandaşlarının hedef alınacağı yönünde açıklamalar yapılmaktadır. Bu durumda Türkiye'nin çıkarları olumsuz yönde etkilenecektir.
Bu muhtıra ile güvenli alanında geliştirilecek işbirliği Libya'da güvenlik alanında reformların gerçekleştirilmesi için olanak sağlayacaktır. Libya, Türkiye'den askeri destek talebinde bulunmuştur. Türkiye'nin ilgisiz, seyirci kalması beklenemez. Türkiye, bugün Libya'ya destek vermelidir. Hem uluslararası hukuka hem de BM kararlarına uygun olup, tarihi ve kültürel geçmişine uygun olacaktır.
Libya halkı Türkiye'den destek talep etmektedir. Türkiye'nin milli menfaatler içinde Türkiye bugün Libya'ya destek olmalıdır. Libya sadece Türkiye'nin ulusal menfaatleri için değil, bölge için de öneme sahiptir. Düzensizliğin ve istikrarsızlığın sürdüğü Libya DEAŞ gibi terör örgütlerinin barınma alanı olmaktadır. Türkiye dost ve vefalı Libya halkının resmi davetine cevap vermelidir.
İYİ Parti'den oy yanıtı
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Meclis'te oylamaya sunulacak Libya tezkeresi için, "Milletvekillerimizle aynı prosedürü işlettik ve İYİ Parti olarak tezkereye hayır oyu vermeye karar verdik" dedi.
Saadet de açıkladı
Saadet Partisi, "Türkiye'nin, Libya'nın meşru hükümeti Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması' anlaşmasını önemli buluyor ve destekliyoruz. Libya'ya asker gönderme konusunun doğru planlanması gereken bir adım olduğuna inanıyoruz. Süreç doğru kurgulanırsa; askerimizin oradaki varlığı bile başlı başına birçok yanlış adımın atılmasını engelleyebilecektir" açıklamasını yaptı.
Libya Tezkeresi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla TBMM Başkanlığına gönderilen tezkerede, şu ifadeler yer almıştı:
"Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, tüm bölgeyi etkileyebilecek, Libya'nın bütünlüğü ve istikrarına yönelik tehditler, DEAŞ, El-Kaide ve diğer terör örgütleri, yasa dışı silahlı gruplar ile yasa dışı göç ve insan ticareti ile mücadelede Türkiye'den askeri destek talebinde bulunmuştur.
Bu mülahazalar dışında, Türkiye'nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almak, Libya'daki gayri meşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye'nin Libya'daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, Libya halkının ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından talep edilen desteği sağlamak, bu süreç sonrasında meydana gelebilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım."
Akar: Göreve hazırız
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yeni yıla Gaziantep, Diyarbakır ve Trabzon'daki kara, deniz ve hava birliklerini ziyaret ederek girdi. Bakan Akar, "Yüzyıllardır beraber yaşadığımız Libyalıların mağduriyetine, onlara yönelik saldırılara göz yummamız mümkün değil. Verilecek her türlü göreve hazır olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz" dedi.
Trabzon'da yaptığı konuşmada, Libya ile imzalanan mutabakata da değinen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Yüzyıllardır beraber yaşadığımız Libyalıların mağduriyetine, onlara yönelik saldırılara göz yummamız mümkün değil" dedi. Mutabakatların uluslararası meşruiyeti olan Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzalandığını vurgulayan Bakan Akar, Libya tezkeresine ilişkin ise "Bize verilen görev neyse bunu da inşallah sonuna kadar yapmak durumundayız. Verilecek her türlü göreve hazır olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz" diye konuştu.