Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'ten iç ve dış piyasalara seslendi: Taviz vermeyeceğiz!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis'te milletvekillerine hitap etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclise geldi. Erdoğan, TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından askeri törenle karşılandı.
 
Cumhurbaşkanlığı Tören Birliği kıtasını selamlayan Erdoğan, daha sonra Genel Kurul Salonu'na geçti. Öte yandan Suriyeli bir işadamı, Erdoğan'a Şeref Holü'nde el yapımı ipek aba hediye etti.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurulda 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılış konuşmasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "16 Nisan halk oylaması yönetim sistemimizi değiştirdiğimiz büyük bir devrimin adıdır. Bu çapta dönüşümü pek çok ülke büyük bedeller ödeyerek tamamlayabilmiştir. Bizlerse demokrasinin kuralları içinde suhuletle gerçekleştirmeyi başardık. Tamamen tarihimizin kendi tabii akışı içinde devam eden sürecin aşamalarını yaşadık. Osmanlı döneminde pek çok deneme yapılmıştır. İstiklal Harbimizin ardından tercimizi Cumhuriyet'ten yana yaptıktan sonra da bu arayış devam etmiştir. Ne yaparsak yapalım darbelere krizlere engel olamadık." ifadelerini kullandı. 

"Türkiye'nin tökezlemesine neden olan tuzaklar işe yaramadı"

2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi yeni bir reformu kaçınılmaz hale getirmiştir ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasının devamında şunları söyledi: Milletimiz 2007 yılından beri adım adım ilerleyen bu sürecin her aşamasında ferasetle hareket etmiştir. Ülkemizi raydan çıkarmak, içeride ve dışarıda başarısızlığa uğratmak isteyenlere fırsat vermedik. Türkiye'nin tökezlemesine neden olan tuzaklar işe yaramadı. 

Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için yapılan her hamle daha büyük atılımlarla karşılık buldu. Her şartlarda çareyi milletimizde aradık. Gücümüzü milletimizden alarak yolumuza devam ettik. Fitneye fırsat vermedik. Terör örgütlerini kullanarak diz çöktürmeye çalıştılar, eyvallah etmedik. Darbeye teşebbüs ettiler, istiklalimize ve istikbalime sahip çıktık. Terör koridoru oluşturmaya çalıştılar, bu planı da paramparça ettik. Ekonomimizi çökertmeye çalıştılar, bu saldırıyı da atlatma yolunda ilerliyoruz. 

"Ekonomimizi yeniden dengeye oturtmaya başladık"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, yasama-yürütme-yargı organlarını belirleyerek demokrasimizi güçlendirmiştir. Yürütmenin tek muhatabı Cumhurbaşkanıdır. Vesayet mekanizmaları ortadan kalkmıştır diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece milletimiz yetkiyi kime verdiğini bilmektedir. 24 Haziran seçimlerinde şahsımı Cumhurbaşkanı seçen milletimize karşı görevlerimizi yerine getirme gayreti içindeyiz. Anayasa ve yasalardan aldığımız yetkilerle Cumhurbaşkanlığı Kararları ve Kararnameleriyle hızlı ve etkili icraat gerçekleştiriyoruz. Her geçiş dönemi gibi bu dönemde de bazı sıkıntılar yaşanıyor olabilir. Tespit ettiklerimizi hal yoluna koyuyoruz. Ekonomide hak etmediğimiz sıkıntılar bunların göze batmasına neden oluyor. Ekonomimizi yeniden dengeye oturtmaya başladık." şeklinde konuştu.

"15 Temmuz'da millete can borcu da eklendi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yakın çevremizdeki insani trajediler ve insanlık krizleri ülkemizi hedeflerinden uzaklaştırmamış, bu yöndeki kararlılığı güçlendirmiştir. kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin kaotik bağımsızlık çıkışı Türkiye'nin tavır koymasıyla boşa çıkmıştır. Ülkedeki PKK varlığının da ortadan kaldırılmasıdır. Türkiye olarak PKK'nın Irak'ta faaliyet gösterdiği önemli bölümü kontrol altına aldık. Hedefimiz Kandil ve Sincar'ı bölücü terör örgütünden tamamen temizlemektir. Irak'ın mezhepçilik hastalığından kurtularak tüm bölge için güvenli, huzurlu bir ülke haline gelmesini istiyoruz. Suriye'de durum daha vahimdir. 1 milyon Suriyeli kardeşimiz hayatını kaybetmiş 12 milyon da evini terk etmek zorunda kalmıştır. Alçak örgütler Suriye halkına musallat olmuştur. Kimi artık hiçbir meşruiyet zemini kalmayan rejimle, kimi terör örgütleriyle iş tutanlar kendi projelerini hayata geçirmeye çalışıyor. Bu nedenler bizim Suriye'ye seyirci kalmamız söz konusu olamazdı. 260 bin Suriyeli kardeşimiz terörden temizlenen bölgelere geri yerleşti. Bundan sonraki hedefimiz Münbiç ve Fırat'ın doğusunu terör örgütlerinden temizlenmesidir. En kısa zamanda bunu da sağlayacağız." dedi. 

"ABD Suriye'de terör örgütleri ile iş birliği yapmıştır"

Türkiye'nin de kimi devletlerle inişle, çıkışlar yaşayabilmektedir diyen Erdoğan açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: Son yıllarda AB ile ve bazı Avrupa devletleriyle gerilimler yaşadık. Üyelik sürecinde uygulanan çifte standart karşısında sessiz kalamazdık. AB ile yaşadığımız bu süreci yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Türkiye'nin AB'ye tüm taahhütlerini haksızlıklara rağmen yerine getirmesi elimizi güçlendirdi. En büyük ticaret ortağımız olan böyle bir coğrafyaya sırtımızı dönemimiz söz konusu olamaz. AB ülkelerinden Türkiye ile ilişkiler konusunda yükselen olumlu sesler, önümüzdeki günlerin müjdecisidir. Stratejik ortak olarak uzun bir geçmişe sahip olduğumuz ABD'deki mevcut yönetimin hiçbir tutarlılığı olmayan bir şekilde ülkemizi hedef alması bizi üzmüştür. Suriye'de hassasiyetlerimizi ve ikazlarımızı hiçe sayarak bölücü terör örgütleriyle işbirliği yapan ABD, bunu ekonomiye de taşımıştır. Halkbank davası hukuksuzluk örneğidir. Bir rahibi bahane ederek ülkemize yaptırım uygulamaya çalışan bu çarpık anlayışla mücadele etmeye kararlıyız. ABD yönetiminin yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum. En kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp ABD ile stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi hedefliyoruz. 

"Gelin milletimize birlikte hizmet edelim"

Erdoğan, "Diğer partilere mensup milletvekillerinin de yürütme organı olarak bize destek olacak yolumuzu açacak kanun teklifleri bekliyoruz. Türkiye'nin önündeki sıkıntıları ancak hep birlikte çalışır, omuz omuza verirsek aşabiliriz. Yeni dönemin ruhu birlikte çalışmayı birlikte inşayı birlikte başarmayı gerektiriyor. Gelin Türkiye'yi birlikte hedeflerine ulaştıralım. Gelin demokrasimizi birlikte güçlendirelim. Gelin ekonomimizi birlikte büyütelim. Gelin milletimize birlikte hizmet edelim." çağrısında bulundu.

"Halkbank davası hukuksuzluk örneğidir"

Türkiye'nin de kimi devletlerle inişle, çıkışlar yaşayabilmektedir. Son yıllarda AB ile ve bazı Avrupa devletleriyle gerilimler yaşadık. Üyelik sürecinde uygulanan çifte standart karşısında sessiz kalamazdık vurgusunu yapan Erdoğan, "AB ile yaşadığımız bu süreci yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Türkiye'nin AB'ye tüm taahhütlerini haksızlıklara rağmen yerine getirmesi elimizi güçlendirdi. En büyük ticaret ortağımız olan böyle bir coğrafyaya sırtımızı dönmemiz söz konusu olamaz. AB ülkelerinden Türkiye ile ilişkiler konusunda yükselen olumlu sesler, önümüzdeki günlerin müjdecisidir. Stratejik ortak olarak uzun bir geçmişe sahip olduğumuz ABD'deki mevcut yönetimin hiçbir tutarlılığı olmayan bir şekilde ülkemizi hedef alması bizi üzmüştür. Suriye'de hassasiyetlerimizi ve ikazlarımızı hiçe sayarak bölücü terör örgütleriyle işbirliği yapan ABD, bunu ekonomiye de taşımıştır. Halkbank davası hukuksuzluk örneğidir. Bir rahibi bahane ederek ülkemize yaptırım uygulamaya çalışan bu çarpık anlayışla mücadele etmeye kararlıyız. ABD yönetiminin yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum. En kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp ABD ile stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi hedefliyoruz. Rusya ile her alanda çok sıkı ve hızla gelişen ilişkiler içindeyiz. Bir dönem Rusya ile aramızı bozmak için pek çok provokasyon yapıldı. Bu sıkıntıların üstesinden geldik. Önümüzdeki dönemde bu olumlu işbirliğini güçlendireceğiz. Kıbrıs'ta ve Ege'de Türkiye'ye rağmen hiçbir adım atılamayacağını buradan tekrarlıyorum. Bizi yoksayanlar kendi varlıkları da tehlikeye atmaktadır. Kudüs meselesi bizim de ümmetin de kırmızı çizgisidir. " dedi.

"Ticaret savaşına tutuşan ABD, güvenirliğini yitirmiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülkemizin yönetimnde sorumluluk sahibi olduğumuz dönemlerde ekonomi özel önem verdiğimiz alan olmuştur. Çalışan, yatırım yapan, istihdam oluşturan bir ülke olarak yepyeni bir kalkınma modeli ortaya koyduk. Milletimizin fedakarlıklar yaparak, bu mücadeleye verdiği destek, meselenin herkes tarafından kavrandığına işaret ediyor. Hırslarının kurbanı olanlar milletimiz tarafından tasfiye edilmiştir. Ekonomide içinden geçtiğimiz hassas dönem herkes için büyük bir imtihana dönüşmüştür. Türkiye'nin ihtiyacı olan reformları en iyi biz biliyoruz. Ancak kurdaki yükselişin ülkemizin eksikleriyle ilgisi olmadığı açıktır. ABD yönetimi aramızdaki sorunları tehditle çözmek isteyerek yanlış yola girmiştir. En büyük zararı orta ve uzun vadede ABD'ye vermektedir. Ticaret savaşına tutuşan ABD, güvenirliğini yitirmiştir. Hiçbir ülkenin ABD ile ilişkilerine güvenle bakması mümkün değildir. Türkiye ekonomisi bu tür tehditlerle yıkılmayacak kadar güçlüdür. Milletimizden ülkesine ve milletine güvenmesini istiyorum. Başarıyı birlikte yakalayacağız. Gerekiyorsa Anayasayı, gerekiyorsa iç tüzüğü değiştirerek Meclisimizin itibarını artırmamız çok önemlidir. Bir kez daha 27'nci Dönem 2. Yasama Yılının hayırlı olmasını diliyorum." şeklinde konuşmasına son verdi.

DEM Parti İmrali'ya gidiyor Nevzat Bahtiyar yeni itiraf: Neden yalan söyledi? Ocak ayında doğalgaza zam gelecek mi? Tren garlarında internet ücretsiz oluyor Baykar, İtalyan devini satın alıyor Şırnak'ta 15 günlük yasak geldi