Akşener’den ekonomi eleştirisi: Milletin sabır taşı çatlamak üzere
Ekonomiye ilişkin eleştirilerini sıralayan İYİ Parti lideri, “Sen farkında değilsin, görüyorum ki umurunda da değil ama, milletin sabır taşı çatlamak üzere…” ifadelerini kullandı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğim' diye geldin, 'Bir yüzüğüm var' diye diye gezdin, geride hayal kırıklığından başka bir şey bırakmadan gidiyorsun. Bunu ben demiyorum, ilçe ilçe gezdiğim Anadolu kulağıma fısıldıyor” dedi.
İYİ Parti lideri Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasında Ankara Tren Garı saldırısında ölenleri anarak başlarken, Ankara’nın başkent oluşunun yıldönümünü de kutladı.
Hatay’daki yangınlar
“Maalesef yine kötü bir hafta sonu geçirdik” diyen Akşener, “Hatay ve Kahramanmaraş’taki orman yangınları yüreklerimizi dağladı. Özellikle Hatay’da, kent merkezlerine dayanan alevlerin yarattığı tahribat, belki de onlarca yılda tamir edilemeyecek. Bizim için kutsal olan, cennet doğamızı yakanları, Yüce Allah’a havale ediyorum. Allah’ın bize lütfu olan o muhteşem ormanlarımıza ateş düşürenler, oradaki masum canlıları ateşe verenler, bilsinler ki, hesap günü geldiğinde Cenabıhakk’ın en ağır azabıyla cezalandırılacaklar. Bu işin arkasında, hayata ve insana dair ne varsa düşman olan, terör örgütünün olduğu şüpheleri var. Bu konuda güvenlik birimlerimiz hızlı hareket etmeli ve gereğini bir an önce yapmalı. Yapılan, tüm dünyada infial yaratacak bir alçaklıktır. PKK’nın gerçek yüzünü dünya kamuoyuna göstermek de en başta hükümetin görevidir” dedi.
Akşener “Milletimiz, yangın felaketini, bir rant felaketinin takip edeceğinden endişe duyuyor. O bölgelere dikilecek tek bir binanın, otelin veya konutun vebali büyüktür. Kül olan alanlarla ilgili ağaçlandırma çalışmalarını, bir an önce başlatın ve bunu şeffaf bir biçimde yapın, vatandaşlarımızın endişesini giderin” diye konuştu.
Ermenistan’ın saldırıları
Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarını da gündeme getiren İYİ Parti lideri, “Azerbaycan’daki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İlan edilen ateşkese rağmen, utanmadan sivil kardeşlerimize saldıran Ermenistan’ı da dikkatle takip ediyoruz. Buradan şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, Azerbaycanlı kardeşlerimize de başsağlığı diliyorum” dedi.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Moskova’daki ateşkes masasından kalktıktan birkaç saat sonra, Gence’de sivillere bomba yağdıran bu gözü dönmüşlüğü, artık dünya daha iyi tanımalıdır. Bir konunun altını önemle çizme ihtiyacı duyuyorum: Geçen haftaki grup toplantımızda demiştim ki; ‘Bu savaşın ardından mutlaka bir masa kurulacak. Türkiye, diplomasi kanallarını canlı tutmalı, ve o masada mutlaka yer almalıdır.’ Nitekim hem Sayın Aliyev, hem de iktidarın sözcüleri, kurulacak bir masada Türkiye’nin olması gerektiğini deklare ettiler. Ancak, bir sabah ansızın kurulan masada, taraflar dışında sadece Moskova vardı. Ve Rus Dışişleri Bakanı, ‘büyük abi’ edasıyla ateşkesi ilan etti. Kardeşimizin vurulduğu bir savaşla ilgili masa, bizim için ar meselesidir. Dışarıdan, ‘Türkiye’nin o masada ne işi var?’ diyenlerin hesaplarını anlarım. Ama üzülerek izledik ki, içeride de maalesef, onlarla ağız birliği yapanlar oldu. Daha Haziran ayında, Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu kaldıran Kanada bile, Ermeni diasporasının baskıları üzerine silah ihracatını durduruyorsa, Batı Dünyası, Türkiye’yi, meselenin bir tarafı görüyor demektir. Türkiye, Kanada’dan, insansız hava araçlarının optik parçalarını alıyor. Bu ambargo, İHA’larımızın üretimini olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla, ambargo uygulayacak kadar içinde gördükleri Türkiye’yi, masaların dışında tutmak isteyen bu ikiyüzlülüğe karşı, dikkatli olmak zorundayız” dedi.
Ekonomiye eleştiriler
“Partili Damat Ekonomisi’nin vurduğu esnafımıza, yine bir dokunduk, yine bin ah işittik” diyen Akşener, eleştirilerini şöyle sıraladı:
“Her yeni durakta, daha kötü bir tabloyla karşılaşıyoruz. Kayınpederinin 2023 hedeflerini, çöpe atan Damat Bakan oralı değil ama, çarşıda, pazarda, mutfakta yangın var, yangın… Bütün hedefleri aşağı çektiler ama, hala ‘uçuyoruz’ diyerek pembe tablolar çiziyorlar. Ancak görüyoruz ki; damadının pembe tablolarına, artık Sayın Erdoğan da inanmıyor… Eskiden milletin gözünün içine baka baka, ‘zenginiz’ diyebiliyordu. ‘Uçuyoruz’ diyebiliyordu. ‘Ekonomik kriz yok’ diyebiliyordu. Artık diyemiyor. Peki şimdi ne diyor? ‘Sabır!’ Sayın Erdoğan; Millete “sabret” diyeceğine; sen asıl önce git, 500 milyon dolarlık uçağını satıp, Saray’ın fantastik harcamalarını kıs. Bu dar zamanda, asıl önce sen biraz sabret… Ama edemezsin, israfa, lükse, şatafata çok alıştın, çok… Ballı ihalelere gelince, sabır yok. Yandaşa vergi affına gelince, sabır yok. Makam arabası saltanatı sürenlere gelince, sabır yok. Sarayın masraflarından bir kuruş tasarruf etmeye gelince, sabır yok. İtibar diye süslediği savurganlıktan, milim geri adım atmaya gelince, sabır yok. Ama; tenceresi kaynamayan analara gelince, ay sonunu getiremeyen emekliye gelince, iş bulamayan gence gelince, uzaktan eğitim için çocuğuna, bilgisayar alamayan babalara gelince, siftah yapmadan dükkanını kapatan esnafa gelince, kredi borcu gırtlağına dayanmış milyonlarca vatandaşıma gelince; ‘sabır’ öyle mi? Geçeceksin bunları Sayın Erdoğan. Geçeceksin. Cefayı bal eylemek millete, sefayı bal eylemek saray ve şürekasına… Yok öyle yağma, Sayın Erdoğan!”
“Sen farkında değilsin, görüyorum ki umurunda da değil ama, milletin sabır taşı çatlamak üzere…” diyen İYİ Parti lideri Akşener, “Milletim, sen sefa süreceksin diye yokluğa sabretmekten artık bıktı. Eşin dostun lüks içinde yüzerken, borç batağında boğulan esnaf artık bıktı. Yeğenler, damatlar, gelinler ballı maaşlar alırken, işsizliğe mahkum ettiğin gençler artık bıktı. Millet, sabrının sonuna geldi artık Sayın Erdoğan. Ya aklını başına alacaksın ya da ilk sandıkta çatlayan sabır taşının altında kalacaksın. Bunu böyle bilesin” ifadelerini kullandı.
Parlamenter sistem mesajı
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine, iyileştirilmiş parlamenter sistem mesajı veren Akşener, “’Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğim’ diye geldin, ‘Bir yüzüğüm var’ diye diye gezdin, geride hayal kırıklığından başka bir şey bırakmadan gidiyorsun. Bunu ben demiyorum, ilçe ilçe gezdiğim Anadolu kulağıma fısıldıyor” dedi.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyorum derman kalmadı. Biliyorum, geleceği geçtim, bugünün derdindesin. Ama bil ki, az kaldı. İYİ Parti iktidarında bezirgan saltanatı bitecek, zenginlik asıl sahibinin, yani milletin olacak. Eşi dostu zengin etmeye programlanmış zihinlerin devri artık bitti. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin bu ülkeye vereceği hiçbir şey olmadığını artık herkes görüyor. Türkiye güçlü ve zengin bir ülke. Yeter ki doğru yönetilsin. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçince, asalakların musluğu kesilecek, milletimiz zengin, mutlu ve huzurlu olacak. O en karanlık günlerde ne diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ‘Başarı, başaracağım diyenindir.’ O yüzden ısrarla söylüyorum; Başaracağız. Başaracağız. Başaracağız. Allah büyük, başaracağız!”