Kılıçdaroğlu: Milli konularda ittifak yapmalıyız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye ittifakı sözleri hakkında, “Milli konularda ittifak yapmalıyız” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
Erken seçim çağrısında bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Öyle bir ortamın olduğunu da düşünmüyorum. Seçimlerden önce de erken seçimin doğru olmadığını toplumun bunaldığını ifade etmiştim. Erdoğan şöyle bir cümle kurmuştu, ‘ekonominin sorumlusu benim, her şeyin sorumlusu benim’ demişti. Her şeyin sorumlusu olan Sayın Erdoğan’ın ülkeyi sağlıklı yönetmesi, ekonomideki kırılganlıkları azaltması, işsizliği azaltması temel hedefleri olmalı. Erdoğan ne yapacak bilmiyoruz, hangi adımları atacak bilmiyoruz. 100 Günlük Eylem Planı diyebilirsiniz ama, 100 günlük eylem planının içi boş. Ekonomi konusunda sağlıklı kararlar alamıyorlar, bunu tüm dünya görüyor. Temel nedeni devlette liyakat sistemi çöktü. Bürokraside liyakat değil, sadakat, partililik esas alındı. Bunların, Türkiye’yi sorunları doğru okuma, sağlıklı okuma, teşhis koyma kapasitesi yok. Kapasitenin yeniden olması için liyakat sistemi geri gelmeli.” açıklamasını yaptı.
Seçim öncesi de seçim sonrası da gerilimin olduğu Türkiye’yi doğru bulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, gerilimi yaratanın Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu sonlandıracak olanın da kendisi olacağını belirtti.
"Bu karar demokrasi ve hukuka aykırıdır"
‘YSK’nın KHK’lılara mazbata verme kararına itirazı da ret etti, bunu nasıl yorumlarsınız?’ sorusuna yanıtı ise şöyle oldu;
“YSK’nın KHK ile görevine son verilen kişilerin seçime girmesini kabul etmesi, sonra ‘siz kazandınız, ama kazandıktan sonra size vermeyeceğiz bu işi, siz belediye başkanı olamazsınız’ gibi bir karar verdi. Bu karar demokrasi ve hukuka aykırıdır. Kişilerden bağımsız olarak söylüyorum. Hangi partinin adayı olursa olsun, hukuk öngörülmesi gereken alandır. Sürprizlere kapalıdır, yasaların gereği yerine getirir. Böyle bir tablo aydınların siyasetçilerin doğal kabul etmesi gereken bir tablo değildir. YSK şunu yapabilirdi; ‘ben sizi kabul ettim ama hata yapmışım, dolayısıyla ben bu seçimi yeniliyorum’ diyebilirdi. Daha adaletli bir davranış olabilirdi. Bu ileride Türkiye’nin yüksek tazminatlar ödemesine neden olacak bir durumdur. Çünkü bu kişiler gidip haklarını arayacaklardır. Yasa dışı kuralların uygulandığı bir Türkiye tablosu tüm Dünyanın önüne konulacaktır.”
"Hesap veren bir yönetim anlayışı"
Belediyelerin önündeki yol planı hakkında konuşan Kılıçdaorğlu, “Belediye başkanı koltuğuna oturduğunda tabloyu önüne alacak. Ama biz başkanlarımıza, ‘enkaz devraldık’ edebiyatı yapmayın, dedik. Baştan ağlama mahvolduk atmosferini asla yaratmayacak. Mesele belediyenin kredi notu nedir, borç verilebilir mi? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borcu var, ama kredi notu yüksek. Yeni bir anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Hesap veren bir yönetim anlayışı. Bu anlayışı yaparsak güven kılarsak şu ortaya çıkar Türkiye’yi CHP çok daha güzel yönetir. Kadrolaşma, liyakat esas alınacak dedik. Başarıl bir genel müdür var ise, ‘eskiler atadı görevden alayım’ mantığı doğru değil. Liyakat ile değil torpille gelmiş, birinin yakını ise doğal olarak gidecektir, gitmesi de gerekir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye ittifakı çağrısına yanıt
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye ittifakı çağrısıyla ilgili, “Türkiye milli konularda ittifak yapmak zorundadır. İttifak arayışında olanlar yönetenlerdir, onların olması lazım. İttifakın önünü tıkayanlar kim onlardır. Bizler değiliz” değerlendirmesinde bulundu.