Narin Güran'ın ailesinden suç duyurusu: Kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’la ilgili bazı sosyal medya ve basın yayın organlarında yer alan “Babaevinde öldürüldüğü kesinleşti” haberleri üzerine Güran ailesi açıklama yaptı. Aile, kızlarının cinayetine ilişkin bazı gazeteciler ve sosyal medya fenomenleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.
Narin’in babası Arif Güran ile Ali Rıza Güran, Hüseyin Güran, Erhan Güran, Mehmet Şerif Güran adına yapılan yazılı açıklamada, 6 Ekim tarihinde bazı yayın organlarında ve sosyal medyada "Narin Güran'ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği" şeklinde haberlerin yer alması üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereği doğduğu belirtildi.
"KAMUOYU YANLIŞ YÖNLENDİRİLMİŞTİR"
"Narin kızımın katil veya katillerinin bulunarak en yüksek ceza ile cezalandırılması ve adaletin tecellisi öncelikli amacımızdır" diye başlanan açıklamada, "Narin kızımı menfur bir hadise sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içerisindeyken sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan, tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı, başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir. Ailemizin yaşadığı derin ve tarif edilmez acı görmezden gelinerek bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi ve izlenme sayısını artırma, bir gazetecinin ise bu acı olay üzerinden popüler olma hevesi ile insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye ve yaymaya devam ettiği tespit edilmiş olup, bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadelerin ve yapılan röportajlar gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir.” denildi.
“Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişe dönük silindiği şeklinde asılsız haberler yapıldı” ifadelerine yer verilen açıklama şöyle devam etti:
"Keza sabah çamaşırları yıkamak için Hediye Güran'a çamaşır
teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran'ın ifadesi
çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız
haberler yapıldığı, Enes Güran'ın yanındaki iki kişinin sigara
içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin
sansürlenmesi sonucunda ifadesi yine çarpıtılarak Enes'in
uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haber yapıldığı tespit
edilmiştir. Narin kızımın olay günü en son görüldüğü yeri gören
çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin
raporların tamamlanması halinde cinayetin şüpheye yer verilmeyecek
şekilde görüntüleri ile birlikte tespit edileceği veya olayın
aydınlatılacağına ilişkin inancımız tamdır."
"FAİLLERİN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI GEREKTİĞİ
KUŞKUSUZDUR"
Ailenin açıklamasında, soruşturmanın sonucunu beklemek gerektiği
belirtilirken, "Ailemiz dahil toplum vicdanının tatmini ve adaletin
tecellisi için 'Narin kızımızın kim veya kimler tarafından
öldürüldüğü, neden öldürüldüğü' sorularının şüpheye yer
bırakılmayacak şekilde somut delillerle açığa kavuşturulması ve
olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması
gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle
ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin'i tıpkı kendi kızları
gibi benimseyip acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip
eden, iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden
herkese şükranlarımızı sunarız. İnfiale neden olan bu insanlık dışı
cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi öfkesini
hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme, kendi vicdanını
tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş
olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme
hakkına haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı
aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı
otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük lekelenmeme
hakkını hiçe sayan, somut delile dayanmayan ön yargılarla
birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz
ifadelerin sürekli kullanıldığı sosyal medya ve basın aracılığıyla
soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı delilsiz, soyut
senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir.” denildi.
Bu kapsamda ailenin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez
ithamlarda bulunulduğu belirtilen açıklamada, “Çocuğunu kaybeden
bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle
yazılı, görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref
ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan
mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde
gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur. 'Masumiyet karinesi'
gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu
sayılmaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin
lekelenmeme hakkına saygın duyulması, ön yargılarla suçlu ilan
edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması
gerekmektedir. Ceza soruşturması dosyasındaki işlemler gizli
olmasına karşın soruşturma konusu suçun islenme nedenine ilişkin
ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve
basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların
oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe
sayıldığını, islenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan
zarar göreni, en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin'in
ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek
gözlemlemekteyiz." ifadelerine yer verildi.
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTUR"
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin Güran cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Gerçekmiş gibi algılanasına neden olunmuştur. 06.10.2024 tarihli 'Narin Güran'ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği' seklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında gerçeklesen görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususundaki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesi kamuoyuna saygıyla duyurulur.”