Özışık: İnternet medyasına sansür mü geliyor?

İnternethaber yazarı Hadi Özışık, internete yapılacak denetim hakkında kaleme aldığı bir yazıyı köşesine taşıdı.

 Özışık’ın yazısı şöyle:

“AK Parti iktidarına karşı bilenen kim varsa, aynı şarkının nakaratını tekrarlıyor:

" (...) İnternet Medyası'na büyük sansür getiriliyor.

"Hem de...

Adnan Hoca (Oktar) kılıfıyla...

Türkiye'de bir RTÜK gerçeği var mı? Var. Peki bu RTÜK, kanuna nizama aykırı yayın yapan kanallara müdahale ediyor mu? Ediyor.

Adnan Hoca ve kediciklerinin her gün boy  gösterdiği A9 kanalına RTÜK müdahalesine razı mıyız? Toplum olarak rahatsız olduğumuz için razıyız öyle değil mi?

Yazgülü Aldoğan mesela...

" Adnan Hoca derken İnternet'e sansür geldi" diyor. Ablamız,  Adnan Hoca ve kediciklerinin İnternet'te boy göstermesine razı mı peki?

"He" diyorsa eyvallah...

Ablamız, o rezil yayınların İnternet'te olmasına razı değilse, neye karşı çıktığını anlatması lâzım o zaman. Hem ortada bir şey yok daha, "İnternet'e sansür geldi" demek de neyin nesi?

FETÖ'cüler İnternet'te cirit atıyor, boşverin siz Adnan Hoca'yı. İpini koparan kim varsa, açtığı kanalda Türkiye düşmanlığı yapıyor. Ekrem Dumanlı'dan tutun, Emre Uslu soysuzuna kadar... açmışlar birer kanal, Türkiye düşmanı kim varsa konuşuyor, konuşturuluyor...

PKK'sı, DEAŞ'ı, DHKP-C'si... hepsi!

Muhalif kanallar susturulacakmış!

Gaye susturmak olsaydı, Ruşen Çakır şimdiye dek özgürce yayın yapamazdı. Ayrıca niye susturulsun? Çok güzel yayınlar yapıyor. Türkiye düşmanlığı yapmıyor. Teröre, teröristlere destek vermiyor. Küfüre, hakarete izin vermiyor. RTÜK'ün müdahalesini gerektirecek bir yayın yapmıyor. O da her televizyon sahibi gibi, linans başvurusu yapacak, lisansını alacak, yayınlarına devam edecek. Ruşen Çakır lisanslı bir televizyonun patronu olacak, bunun neresi kötü?

Netflix'e, Blu TV'ye de RTÜK müdahale edecek mi peki?

Bu sorunun cevabını alabilmiş değilim henüz. Netflix ya da Blutv ya da başka bir film şirketi... bu işe dahil edilirse yanlış olur!

Paramı verip üye olduğum yerde RTÜK'ün işi olmaz, olmamalı. Ben televizyonda bipli yayımlanan bir diziyi, paramı vererek olduğu gibi izlemek istiyorum... Ne RTÜK, ne de bir başkası buna karışamaz, karışmamalı.

Netflix'in RTÜK'ün denetimine tabi tutulacağını zannetmiyorum. ama olursa bunun adı sansür olmaz; hak gaspı olur!

İnternet Medyası'nın bu işin neresinde olduğuna gelince. RTÜK'ün İnternet Medyası ile bir işi yok. O yüzden siz "İnternet Medyası'na büyük sansür geliyor" palavralarına inanmayın. Biz televizyon yayını yapmıyoruz çünkü. İnternet Medyası'nın ihtiyacı olan şey, Basın Yasası'na tabi olmak.

2005 yılından bugüne kadar çığlık çığlığayım. İnternet Medyası'nın başıboşluğunu herkese anlattım bugüne kadar. Yalvardım; "Ne olur gelin bizi sorumlu yapın" dedim durdum...

"Sorunlu"yuz çünkü...

Uygar ülkelerde var olanı istedim.

İnternet Medyası Yasası'nın çıkarılması için çalmadığım kapı kalmadı.

Başbakan Binali Yıldırım'la görüştüm, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a defalarca bizim sektördeki boşluğu anlattım. Bakanlara, milletvekillerine, AK Partililere, CHP'lilere, MHP'lilere... herkese ne istediğimizi, neden bu yasaya ihtiyaç olduğunu tane tane ilettim.

Bülent Arınç'ın hakkını teslim edelim; uğraştı, didindi, çırpındı... komisyonlar kuruldu, görüşmeler yapıldı, kavgalar oldu, tartışmalar yaşandı. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, Basın İlan Kurumu, dernekler... herkesle konuştuk ve bir noktada uzlaştık. İnternet Medyası, Basın Yasası'na bir madde ile eklenecek, bizler "sorunlu" olmaktan kurtulup, "sorumlu" hale gelecektik. Elimizde hazır bir taslak var; herkesin üzerinde uzlaştığı bir taslak.