Prof. Dr. Görür 'en tehlikeli fay hattını' açıkladı: 'Her taraftan çevrilmiş' diyerek bölgeyi uyardı
Prof. Dr. Naci Görür, Anadolu’nun yılda 1 santimetre batıya kaydığını ve bunun sonucunda stres biriktiren fayların ciddi depremlere neden olduğunu belirtti. Görür, Kuzey Anadolu Fay hattının dünyanın en tehlikeli fayı olduğuna işaret etti.
Fırat Üniversitesinde düzenlenen 'Depreme Dirençli Kentler Çalıştayı'na konuşmacı olarak katılan İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür ile ABD'deki Colorado Üniversitesi'nde görev yapan sismolog Roger Bilham, önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Görür ise Kuzey Anadolu Fay hattının dünyanın en tehlikeli fayı olduğunu vurguladı.
'500 senede birçok ciddi depremler
üretiyor'
Görür, "Elazığ, deprem kültürü olan bir kent olmak zorunda.
Çünkü Karlıova'dan Erzincan'a doğru bir Kuzey Anadolu Fayı (KAF)
geçiyor. Bu fay dünyanın en tehlikeli fayıdır. Bir de Doğu Anadolu
Fayı (DAF) var, Karlıova’dan Malatya ve Hatay’a doğru gidiyor. Daha
yeni depremler oldu on binlerce insanımız öldü. Ayrıca Malatya’nın
batısı ve Pülümür’den Ovacık’a giden bir fay var. Fayların hepsi
aktif. Deprem her gün olacak gibi zannetmeyin. Bingöl, Elazığ ve
Malatya’yı vuran DAF, yaklaşık 500 senede birçok ciddi depremler
üretiyor. Yani yılda 1 santimetre hareket ediyor ve kimse o
santimetrelik kaymayı duyamaz. Anadolu, yılda 1 santimetre Batı'ya,
Akdeniz’e doğru gidiyor. Biz bunu duyamayız ama bunlar orada stres
biriktiriyor. Demek ki bu çevrede yaklaşık 500 senede bir meydana
gelen depremin birikmiş olan stresi belirli nedenlerle açığa
çıkması sonucu olan şeyler. Dikkat edin Elazığ her taraftan aktif
faylarla çevrilmiş. KAF yani Erzincan ile Karlıova arası 250 senede
bir stres biriktiriyor. Özellikle belediye başkanına söylüyorum,
Elazığ bir dilim üzerinde ve dilimin her tarafı faylarla çevrili.
Her fay belirli bir zaman sonra Elazığ ve çevresi tamamen kırmızı
çizdiğim faylarla çevrilidir. Bunlar deprem üretecek, üretirse
Elazığ’ı değişik ölçekte muhakkak etkileyecektir" dedi.
Türkiye'nin genel tektonik durumu hakkında bilgi veren ABD'deki
Colorado Üniversitesi'nden sismolog Roger Bilham ise şunları
kaydetti:
'Depremin büyüklüğü 8.2 hatta 8.4’e
ulaşabilirdi'
"2020 ve 2023 depremleri normalde olduğundan daha büyük bir deprem
olabilirdi, peki bunu engelleyen sebep ne onu dikkat çekmek
istiyorum. Deprem ilk başta Bingöl’den başlayıp tek bir deprem
olabilirdi ama olmadı şimdi bunun nedenini açıklayacağım. Eğer tek
bir deprem olsaydı yani 2020 depremi yaşanmasaydı ve bütün fay 2023
yılında kırılsaydı, depremin büyüklüğü 8.2 hatta 8.4’e
ulaşabilirdi. Bu depremleri durduran şey, birincisi fayın uzunluğu,
ikincisi fayın üzerindeki bent yan büklümler, engeller ve
bariyerler, üçüncüsü ilk kez Roger Bilham ve diğer bilim insanları
tarafından Doğu Anadolu Fay hattında kanıtlanan ‘krip’ hareketi ve
bir diğer şey de derindeki kayaların özellikleri. Arazi
çalışmalarında, kaymanın zorlaştığı yerlerde ‘Serpentinite’
mineralini sıkça gördük. Sabunsu bir yapıya sahip olan
serpentinite, çok ani bir hareket üzerine etki ettiğinizde bu defa
bir yapıştırıcı varmış gibi hareketi engelliyor. Yani serpantini,
deprem davranışları üzerinde, depremin etkisini düşürücü etki
yaptığı için bizim arkadaşımız. Buradan örnekler aldık ve ABD’ye
analize gönderdik. Temel bir kural var, kayaların davranışlar,
sıcaklık ve basınç koşulları altında değişiyor. Burada yaptığımız
analizlerde eğer 100 santigrat derecede ise tıpkı serpentinite gibi
kaymayı güçleştiriyor. Ancak 3 kilometre veya daha derinde ise o
zaman bu etkisini kaybediyor ve kayma daha rahat bir şekilde
ilerliyor. 2020 Sivrice depreminin güney ucu ile 2023 Kahramanmaraş
depreminin kuzey doğusu arasında bir boşluk var. Bu iki kırık
birleşmedi. Burası da az önce bahsettiğimiz ve ABD’ye gönderdiğimiz
örnekteki gibi quartz schistli kayalardan oluşuyor. Bu kadar küçük
minerallerin büyük depremleri nasıl durdurduğunu aslında söylemeye
çalışıyorum."