Mahkeme başkanına mektup yazdı: Seçil Erzan herkesi tefeci ilan etti
Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen ve futbol dünyasının ünlü isimlerini hayali fon yaratarak milyonlarca dolar dolandırdığı iddia edilen eski banka müdürü Seçil Erzan, mahkeme başkanına mektup yazdı. Fatih Terim ile çalıştığını öne süren Erzan; Volkan Bahçekapılı'yı, Emre Belözoğlu'nu, Buse Terim'i, Arda Turan'ı, Emre Çolak'ı, Muslera'yı ve Selçuk İnan'ı tefecilikle suçladı.
Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Fatih Terim, Arda
Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de
bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü
Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam ediliyor.
Erzan, yarınki duruşma öncesi mahkeme başkanına sanıkları ve
müştekileri suçlayan 27 sayfalık mektup yazdı.
Erzan mektubunda, müşteki Ömer Kahraman'ın, parasını bankadan
çekerek sanık Nazlı Can'a teslim ettiğine dair kendisine mesaj
attığını, daha sonra Kahraman'ın yanında bankanın bölge müdürü
Ahmet Çelik'in olduğunu belirterek, mesajları sonlandırdığını ve
durumu Çelik'ten sakladığını öne sürdü.
MERMİ İLE TEHDİT
Parasının faizinin günü geçtiğinde Kahraman'ın Çelik'i
aramadığını, bir kafede anaparasını faizleriyle kendisinden
aldığını ifade eden Erzan, bu sırada Kahraman'ın masaya mermi
koyarak kendisini tehdit ettiğini de ileri sürdü.
ARDA TURAN'A SUÇLAMA
Dosyadaki futbolcular ile bazı müştekilerin birbirini
yönlendirmesi ve paralarını çoğaltmak istemeleri amacıyla kendisine
geldiklerini belirten Erzan, Arda Turan'ın ana parasının neredeyse
tamamını almasına rağmen 7,5 milyon dolar daha alacağı olduğunu
söyleyerek gerçek olmayan tutar söylediğini iddia etti.
Erzan, "Arda Turan ifadelerinde yıllarca mevduat için çok sık
aradığımı ama kendisinin faiz almadığını herkesin bildiğini
belirtiyor. Ancak Turan'ın yıllar sonra birden bire benimle
çalışmaya karar vermesi, gayrimenkullerini satarak, arkadaşlarından
borç alarak nakit yaratma telaşına girmesi, yıllarca bankadaki
mevduat ve faizi için arayıp ikna edemediğimin ve yüksek faiz
beklentisinin ispatıdır." iddiasında bulundu.
Erzan, mektubunda ayrıca, "Ben Fatih Terim ile çalışıyordum. Ben
şube müdürü Seçil Erzan olarak Nur Erkasap'a, Volkan Bahçekapılı'ya
Emre Belözoğlu'na, Buse Terim'e, Terim Arıcan'a, Arda Turan'a, Emre
Çolak'a, Musa Mert Çetin'e, Muslera'ya ve Selçuk İnan'a gitmedim.
Emre Belözoğlu'nu hiç tanımıyordum. 18 Mart tarihinde ilk defa
gördüm. Volkan Bahçekapılı, 'Kefilliğim söz konusu' diyerek açıkça
ikna edilmesinde bir dahlim olmadığını ikrar etmiştir." ifadelerini
kullandı.
TEFECİLİKLE SUÇLADI
Diğer sanıklar Ali Yörük, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül ve Nazlı
Can'ın da arasında olduğu 10 kişinin tefeci olduğunu öne süren
Erzan, bu kişilerin kendisinden zorla imzalı kağıt aldığını,
tehditle zorla parasını aldıklarını ve kendisine şiddet
uyguladıklarını ifade etti.
Seçil Erzan, Ali Yörük'ün faiz ödeyeceği bahanesiyle ve kendisini
korkutarak emrivaki şekilde paralar aldığını, babasından kalan
evine haciz gönderdiğini bildirdi.
Erzan, mektubunu şöyle tamamladı:
"Bana para verip mağdur olduğunu söyleyen herkes tefecilik
iradesi ile hareket etmiştir. Birçoğu dosyada olan kişiler
birbirlerinin paraları ile bilerek zenginleşmişlerdir. Para hırsı
insani değerlerinin önüne geçmiş kişiler yüzünden yaşadığım çok zor
günlerden, travmatik olaylardan sonra tutukluyum. Kimseye kötülük
yapma amacında olmadım. En kötü günleri ben yaşadım. Bedelini
ödedim. Ödemeye de devam ediyorum. Bu yaşadıklarım artık son
bulsun."
ERZAN'A YÖNELİK SUÇLAMALAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak
müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da bunun
gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından
araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu
ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli
meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir
bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş
gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu
fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise
böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin
sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak
imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla
hareket ettiği kaydediliyor.
ERZAN'IN 358 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla
Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında
hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın
ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar
hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani'nin "tefecilik"
suçundan ayrı ayrı 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis ve 500
günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep
edilirken, Erkasap'ın ise "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da
şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında,
kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında
dolandırıcılık" suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle
cezalandırılması isteniyor.