Ahmet Hakan’dan ‘Türkçe ezan’ tepkisi

Ahmet Hakan, CHP’li Öztürk Yılmaz'ın ‘Türkçe ezan okunsun’ sözlerine tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'andımız' hakkında, "Bu metin ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin metnidir" ifadelerini kullanmıştı. CHP’li Yılmaz’da bu sözlere karşılık şu açıklamalarda bulunmuştu:

“Benim dilim her şeyde okunsun. Ezan Türkçe okunsun ben anlayayım. Kur’an Türkçe okunsun ben anlayayım. Benim dilim dünyanın dört bir yanında okunsun ben anlayayım. Bu nedir Türkçe’yi bu kadar aşağılamak.”

Hürriyet yazar Ahmet Hakan, CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz’ tepki gösteren bir yazı kaleme aldı.

Hakan’ın ‘Sen İsmet Paşa’nın bile gerisinde kalmışsın be Öztürk Yılmaz!’ başlıklı yazısı şöyle:

“1930’larda “Allahuekber” diye ezan okunması yasaklanmış, yerini “Tanrı uludur” diyen Türkçe ezan almıştı.

1950’de Demokrat Parti iktidara gelince hemen Arapça ezana getirilen yasağı kaldırmak için girişimde bulundu.

Konu Meclis’e geldi.

CHP, tek kelime bile muhalefet etmedi, konuyu tartışmadı.

Hatta ve hatta yasağın kaldırılmasına itiraz da etmedi.

CHP adına konuşma yapan Trabzon Milletvekili Cemal Reşit Eyüboğlu, Meclis’te konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Bu memlekette milli devlet ve milli şuur politikası cumhuriyetle kurulmuştur. CHP de bu politikayı takip etmiştir. Ezan meselesi de bir dil ve bir milli şuur meselesi olarak düşünülmüştür. Bugün burada ‘Türkçe ezan/Arapça ezan’ mevzuu üzerinde bir politika münakaşası açmaya taraftar değiliz. Milli şuurun bu konuyu kendiliğinden halledeceğine güvenerek, Arapça ezan meselesinin ceza konusu olmaktan çıkarılmasına aleyhtar olmayacağız”.

Atatürk döneminde Kuran-ı Kerim’in Türkçe’ye tercüme edilmesi için yapılan faaliyetler! Kesinlikle alkışı hak etmektedir.

Yine Atatürk döneminde Kuran-ı Kerim’in daha iyi anlaşılması için tefsir çalışmalarının yapılması! Kesinlikle çok önemlidir.

Ve fakat... “Türkçe ezan”, yanlış bir uygulamaydı.

İslam’ın kendine özgü sembolik ve otantik çağrısına “Bu Arapçadır” falan diye müdahale edilmemeliydi.

Dünyanın neresine gidilirse gidilsin işitilmesi gereken küresel bir sembolü, millileştirmeye ve yerelleştirmeye çalışmak çok gereksizdi, çok yanlıştı.

Zaten Türkiye’de dindar halk da bu yanlışı hiçbir zaman benimsemedi.

Ne benimsememesi!

Bunu bir zulüm olarak gördü.

1950’deki CHP zihniyeti, Türkçe ezanın Anadolu coğrafyasının her katmanında zulüm olarak algılandığını çok iyi anladı. Ve zulme son verilirken hiç itiraz etmedi.

Dikkat! Dikkat!

1950’de CHP’nin başında İsmet Paşa vardı.

Aradan 70 yıla yakın bir zaman geçmiş, 2018 yılına gelmişiz...

CHP’li Öztürk Yılmaz, taaa 70 yıl önce aşılmış bu sorunu yeniden ülkenin bir numaralı gündem maddesi haline dönüştürmeyi başardı!

Kutluyorum seni CHP’li Öztürk Yılmaz!

İsmet Paşa’nın 1950’deki zihniyetinin bile gerisine düşmeyi başardın ki her babayiğidin kolayca başarabileceği bir iş değildir.

Ama kabahat sende değil be Öztürk Yılmaz!

Kabahat, sana anında en yüksek seviyede tepki vermeyerek...

1950’li yılların CHP’sinin bile ferasetinden, izanından ve idrakinden uzak duruma düşen CHP yönetiminde!”

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Kremlin'den Esma Esad açıklaması Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu