Sıcaklık koronavirüsü etkiliyor mu?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sıcaklığın koronavirüsü etkileyip etkilemediği hakkında konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, hava sıcaklığının artması ile koronavirüs vakalarının azalacağı iddialarını değerlendirdi. Prof. Dr. Ceyhan, "Sıcaklığın pandemi üzerinde olumlu etkisi olacağı ve pandeminin haziran başı biteceğini birçok arkadaşımız söyledi. Orada dikkatten kaçan iki önemli nokta vardı. Pandemi mevsimsel hastalıktan farklıdır. Pandeminin bir kuralı vardır, pandeminin mevsimi olmaz. Amerika'dan yapılan bir modellemeyi çalışma gibi zannetti arkadaşlar. O tamamen bir modellemeydi ve yanlış bir kuram üzerine kurulmuştu. '25 dereceden sonra her bir derece sıcaklık artışında virüsün bulaşı yüzde 3 azalır' gibi. Doğru olmadığını gördük. Şu anda dünya nüfusuna göre en çok vaka artışı olan ülkelere bakalım. Birinci sırada Katar, ikinci sırada Bahreyn, arkadan Suudi Arabistan geliyor. Bunların sıcaklık ortalamaları şu an 40'ın üzerinde. İkinci artış dönemini yaşayan İran'a bakıyoruz, havalar oldukça sıcak. Demek ki sıcaklığın bir etkisi yok" diye konuştu.
“Vakaları azaltan tedbirlerdi”
Prof. Dr. Ceyhan, insanları yanıltan alınan tedbirler ile vaka sayısının azalması olduğunu vurgulayarak, "Orada vakaları azaltan sıcaklık değil, alınan tedbirlerdi. Nitekim hava sıcak olmasına rağmen tedbirleri bırakan ülkelerde mutlaka ikinci artışlar yaşanıyor. Bizde de hiç sıcaklığa aldanmamak lazım, tedbirlerin ucunu elimizden kaçırırsak bizde de mutlaka artışlar yaşanır. Kaldı ki artış olmasa bile 3 haftadır günlük vaka sayısı 900'den aşağıya inmiyor. Sürekli diken üstündeyiz. Bir türlü rahatlayıp, 'tamam artık bu işten kurtuluyoruz' diyemiyoruz. Bu, düz giden çizgi bize sürekli her an artış olabilir tehlikesini yaşatıyor. Mevsimi mutlaka bir kenara bırakmak lazım. Tek yolu var alınan tedbirler ve tedbirlere uymak" diye konuştu.
Düğün salonlarında maske ve sosyal mesafe uyarısı
Prof. Dr. Ceyhan, önümüzdeki dönemde düğün salonlarının açılacak olması ve Kurban Bayramı'nı da değindi. Prof. Dr. Ceyhan, 1 Temmuz'da itibaren açılacak düğün salonlarında iki temel kural olan maske ve sosyal mesafeye mutlaka uyulması gerektiğini, iki kurala uyulduğunda bulaşın minimuma düşeceğini belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, "Ama bunların ikisini birden yapmadığınız zaman sadece mesafeye uyarak, sadece maske kullanarak korunmanız son derece eksik kalıyor. Son yeni çalışma şöyle bir sonuç gösteriyor; sadece maske takarsanız, mesafeye dikkat etmezseniz yüzde 86 korunuyorsunuz. Maske takmadan mesafe kuralına uyarsanız yüzde 82 korunuyorsunuz. Her ikisini birden yaparsanız yüzde 97 korunuyorsunuz. Bu bütün aktiviteler için geçerli. Bu dönemde, şu ortamda düğünler de nişanlar da bu şekilde olmak zorunda. Restoranlar açıldı, barlar açılmadı. Burada en büyük risk insanların kalkıp dans etmesi, eğlence sırasında sosyal mesafe kurallarına uymaması. Düğünlerin ve nişanların en sona bırakılması o nedenle. Siz eğer bunlara uyar çok birbirinize yaklaşmazsanız, dans etmezseniz, halay çekmezseniz risk çok yüksek değil. Eğer olabiliyor ise açık alanları tercih etmek lazım" dedi.
“Kurban etinden koronavirüs bulaşmaz”
Prof. Dr. Ceyhan, Kurban Bayramı'nda kesilecek hayvanların etinden koronavirüs bulaşmadığını belirterek, "İnsanlardan hayvanlara koronavirüs bulaşı çok konuşuldu, çok fazla yayın da var. Hayvandan insana bulaş vizonlardan insanlara şeklinde Hollanda'da görüldü. Ama insanlardan hayvanlara bulaş özellikle evcil kediler, kaplanda, aslanda gösterildi, daha büyükbaş hayvanlarda gösterildi. Koyunlarda bulaş, kümes hayvanlarına bulaş gösterilmedi. Ancak kurbanı kesen virüs taşıyor ve öksürdü, hapşırdı onun üzerine. Siz de elinizi kısa süre içinde o bölgeye değdirdiniz, ağzınıza, burnunuza götürdünüz bulaşabilir. Ama onun dışında o hayvanı keserek, yiyerek koronavirüs bulaşmaz. Kurban kesme aktivitesinin özel bir risk artırıcı durumu yok. Kalabalıklar bir araya gelmemeli. Kurban kesilirken de öyle bayram esnasında da öyle. Orada da korktuğumuz bayramlaşmalar" diye konuştu.