Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek istiyor: 'Hava saldırıları düzenlenebilir'
ABD başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump’ın, İran’ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için bu ülkedeki hedeflere yönelik önleyici hava saldırıları düzenlemeyi düşündüğü belirtildi.
Wall Street Journal gazetesinin bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yla yaptığı son telefon görüşmelerinde, başkanlık döneminde İran'ın nükleer silah sahibi olma ihtimalinden endişe duyduğunu ve böyle bir sonucu önlemek için seçenekler aradığını söylediği aktarıldı.
Diğer kaynakların da Trump’ın, İran konusunun ele alındığı görüşmeler sırada iki seçenek değerlendirdiğini bildirdiği ifade edildi. Seçeneklerden birinin, Ortadoğu'ya daha fazla ABD askeri, uçağı ve gemisini göndererek askeri baskıyı artırmakla ilgili olduğu belirtilen haberde, “ABD ayrıca İsrail'e, saldırı gücünü artıracak ve İran'ın nükleer tesislerini etkisiz hale getirecek sığınak imha bombaları gibi gelişmiş silahlar da satabilir” dendi.
Alternatif olarak, Tahran'ı diplomatik çözüm kabul etmeye
zorlamak için özellikle ABD yaptırımlarıyla birlikte askeri güç
tehdidinin kullanılmasını öneren Trump'ın bu stratejiye ilk
başkanlık döneminde Kuzey Kore’ye yönelik başvurduğu anımsatılırken
bu politikanın başarısız olduğu kaydedildi.
İran’ın nükleer programı ve nükleer anlaşma
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi
üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1)
arasında 14 Temmuz 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak
adlandırılan nükleer anlaşma imzalanmıştı. Uluslararası
yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer
faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı nükleer
anlaşma, Ocak 2016'da BMGK onayıyla yürürlüğe girmişti ve İran
uluslararası yaptırımlardan kısmen kurtulmuştu.
Donald Trump'ın ilk başkanlığı döneminde Washington, 8 Mayıs
2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım
uygulamaya başlayınca Tahran yönetimi, kademeli olarak
zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmış ve yüksek düzeyde
uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.