Yol hipnozu nedir?

Çorum'un Osmancık ilçesinde yolcu otobüsü duran TIR'a çarptı ve 11 kişi hayatını kaybetti 21 kişi de yaralandı. Uzmanlar durumu dğerlendirdi ve kazanın yol hipnozu nedeniyle olabileceğini söyledi. Bu açıklamanın ardından yol hipnozunun ne olduğu merak konusu oldu. İşte yol hipnozu hakkında merak edilenler..

Çorum'un Osmancık ilçesindeki kazayla ilgili olarak da görüşlerini belirten Aşır Altınöz, 11 kişinin öldüğü, 21 kişinin yaralandığı otobüsün sürücüsünün ’yol hipnozu’ na kapıldığından kaynaklı olduğuna söyledi. Yol hipnozunun sürücünün fiziksel durumuyla alakalı olduğunu söyleyen Altınöz, yola çıkan sürücünün 2,5 saat sonra mutlaka 15-20 dakika esneme, gevşeme hareketleri yapıp dinlenmesi gerektiğini ifade etti.

Aşır Altınöz, Türkiye´de 9 bin duran araca çarpma kazalarının yaşandığını ve çoğunun da yol hipnozundan kaynaklandığını belirterek, bunun eğitimlerle sürücülere iyice anlatılması gerektiğini savundu.Otobüs sürücülerinin bu konuda eğitimsiz olduğuna da değinen Altınöz, otobüs şirketlerinin de eğitim için yeterli bütçe ayırmadığını söyleyerek diğer sürücülere de bu konuda uyarıda bulundu. Aşır Altınöz, 'Emniyet şeridinde durduysanız aracınızı yoldan olabildiğince sağa çekin, polis veya jandarmaya haber verilmesinin ardından aracı terk edin ve güvenli bir yerde bekleyin. Gece soğuk ve yağmurlu ise yoldan tamamen çıkın ve öyle bekleyin, Yol hipnozu olan bir sürücünün mağduru olmayın' diye konuştu.

Trafik kazalarıyla ilgili eğitiminin büyük bölümünü ABD´de aldığını ifade eden ve Karayolları ile Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği´ne proje hazırlayan Aşır Altınöz, bu görevinin yanı sıra Güvenli Sürücü Eğitimi veren kuruluşlara gönüllü olarak eğitim veriyor.

Uzun yol hipnozu nedir?

Uzun süreli araba kullandığınızda ise "uzun yol hipnozu" ortaya çıkabilir. Aynı hızda geçen yol çizgileri, yoldaki parıltılar, bazen sileceklerin uzun süre çalışması, dinlediğiniz müziğin ritmi, bildiğiniz yollarda zihinsel süreçlerinizde ağırlaşma ortaya çıkarabilir.Gözleriniz bir noktaya kırpılmadan takılıyor, göz kapaklarınız ve başınız ağırlaşıyorsa, kendinizi müziğe veya düşüncelere kaptırmışsanız hemen durmalı ve dinlenmelisiniz. Zira uzun yol hipnozunun etkisi altına girmeye başlamışsınız demektir.Trafikte kendinizi korumanın yolları ise şu şekilde sıralanabilir: Yol çizgileri ve levhalarına uyarak aracınızı sürmeli, arabanızı en az benzin tüketecek hızda kullanmalı ve her 100 km'de bir şişe su içmelisiniz.Böylece hem uzun yol hipnozunu yaşamamış hem de tehlikelerin size yaklaşmasını engellemiş olursunuz.

Otoban Hipnozu nedir?

Otoban hipnozu, bilincin ve bilinçaltının farklı şeylere konsantre olmasıyla, beynin otomatisite(hiçbir şeyden etkilenmeyen, kendi kendine çalışan) özelliğinin ortaya çıkmasıdır. Otoban hipnozu yaşayan kişi, aracını güvenli bir şekilde sürmek için, gerekli olan uyaranları algılayıp, doğru zihinsel işlemleri yapmasına karşın, esasen bilinçli zihni sürüşten tamamen farklı bir konuya odaklanmıştır. Otoban hipnozu (yada beyaz çizgi ateşi) genellikle uzun yolculuklarda ortaya çıkar.

Otoban hipnozu ile ilgili bilimsel litaratür nedir?

Bu kavram, ilk olarak 1921 yılında yayınlanan bir makalede “yol hipnozu” adı ile anılmış, araç sürüşü sırasında kişinin, tek bir noktaya bakarak, trans benzeri bir duruma geçmesi olarak tarif edilmiştir. Daha sonra (1929) Walter Mitty tarafından yapılan bir çalışmada, “Gözler açıkken uyumak” olarak tanımlanmıştır. 1950’li yıllara gelindiğinde, nasıl gerçekleştiği anlaşılmayan trafik kazaları bu fenomen ile açıklanmaya başlanmıştır. 1963 yılında terim ilk kez “otoban hipnozu” olarak, G. W. Williams tarafından kullanılmıştır. Ernest Hilgard teorisini geliştirirken, otoban hipnozunu, farklı bir farkındalık hali olarak tanımlamıştır. Bazı teorisyenler, bilincin hipnotik bir ayrışma yaşayabileceğini iddia etmişlerdir. Yani bilincin bir kısmı hipnoz altına girerken, diğer kısmı otomatik bir şekilde yaptığı işi gerçekleştirmeye devam edebilir. Kişi bu süreçte kısmi yada tamamen amnezi(idrak yitimi, bellek yitimi) yaşayabilir.

Otoban Hipnozu konusunda dikkatli olmak hayat kurtarabilir

Otoban hipnozu sırasında, araç kullanma ile ilgili işlemler çoğunlukla doğru bir şekilde yerine getiriliyor olsa da, ufacık bir hatanın ölümcül sonuçları olabileceğinden, bu bilinç durumuna girme konusunda dikkatli olmalıyız. Özellikle uzun yolculuklarda çıkarken ağır yemek yememek, uykusuz ve yorgun olmamak önemli. Yolculuk sırasında müzik dinlemek ve temiz hava almak yardımcı önlemler arasında sıklıkla öneriliyor.

Otoyol hipnozundan kurtulmak için bunları yapın

-Otoyol hipnozunun, gece ya da gündüz araç kullanan herkesin başına gelebilecek bir risk olduğunu belirten Başkak, otoyolda hipnoza girmemek için alınabilecek önlemleri şöyle sıralıyor:

-Dalıp gitmemek için, gözlerinizi sürekli hareket ettirin. Göz aynı noktaya bakınca yorulur ve beynin monoton bir duruma geçmesine öncülük eder. Bu sebeple bakışınız aynı noktaya sabitlenmesin. Bakışlarınızı gezdirin, yol çevresindeki unsurları gözlemleyin. Dikiz aynasına bakmayı ihmal etmeyin.

-Uzun yolculuklarda gözler kuruduğu için göz damlası bulundurun.

-Uzun yol için sevdiğiniz müzik türünden farklı müzikler dinleyin. Temposu değişken, düzensiz şarkıları art arda dinlemek işe yarayacaktır. Farklı şarkılar için radyo istasyonlarında sürekli gezinebilirsiniz. Dikkat dağıtmak için sevmediğiniz şarkıları bile dinleyebilirsiniz. Müziğin sesini çok açabilirsiniz.
Uzun yolda tıka basa yemekten kaçının, aç bir mide dikkati uyanık tutar. Uzun bir mola yerinde tam doymayı hedefleyin.

-Günlük hayatta uyuduğunuz ya da hep şekerleme yaptığınız saatlerde uzun sürüşlerden kaçının, biyolojik saatiniz sizi rehavete sokabilir.

-Camları biraz indirin ve temiz hava alın.

-Telefonunuzun kulaklığı ya da bluetoothunuz varsa, birini arayın, bu sayede uyanık kalabilirsiniz.

-Daha güvenli bir sürüş için, dikkati uyanık tutmayı zihinsel bir alışkanlık haline getirmek üzere self trans (kendi kendine trans) tekniklerini uygulayarak yola çıkın.

-Dalmaktan ya da uyuklamaktan kendinizi kurtaramıyorsanız yolculuğa ara verip mutlaka uyuyun. Geç kalmak sizin ve araçta bulunan sevdiklerinizin hayatını kaybetmesinden daha önemli değildir.