Aziz: 12 Eylül’de bile soldan bu kadar dönek çıkmamıştır
Rutkay Aziz bir gazeteye verdiği röportajda, “12 Eylül’de bile soldan bu kadar dönek çıkmamıştır” dedi
Oyuncu Rutkay Aziz, Posta gazetesine röportaj verdi. "12 Eylül’de bile soldan bu kadar dönek çıkmamıştır" diyen Rutkay Aziz şu ifadeleri kullandı:
“2019’dan neler bekliyorsunuz?
Barış ve huzur içinde geçsin, savaşlar olmasın! Özgürlük rüzgarlarının estiği, adaletin olduğu, onurlu bir Türkiye’de yaşamayı istiyoruz. Bu ülke güler yüzlü, birbirlerine sevgiyle saygıyla bakan insanların Türkiye’si olmalı! Maalesef gülmeyi unuttuk. Akşamüstü otobüs duraklarına bakın, insanların suratlarında hep soru işaretleri var. Hep asık suratlar... En ufak tebessüm yok yüzlerde. İki bin lirayla ne yapacağını düşünüyor çünkü. Bunlar hepimizin üzüntüsü.
Siz de cüzdanınıza bakınca kara kara düşünüyor musunuz?
Kuşkusuz. Ben de emeğiyle yaşayan insanım. Rant diye yaşayan bir adam değilim neticede. Üç oyun kalktığı zaman hep beraber zorlanıyoruz. Ben zengin aile çocuğu değilim. Eğitimli bir ailenin çocuğu olsam da bugüne dek hep kendi emeğimle ayakta durdum. Tabii kızım Doğa da öyle... O nedenle bizlerin ay sonunu düşünmeme gibi bir şansı, lüksü yok.
70’li yaşlar nasıl?
Ben yaşımı yaşamam biliyor musunuz? 72 yaşıma geldim diye bir sıkıntı yaşamam hiç.
Kaç yaşında hissediyorsunuz?
Herhangi bir yaş hissetmiyorum.
“Yaş 70, iş bitmiş” derler ya! Kızar mısınız bu söyleme?
Yok canım! Ben de şimdilik öyle bir şey yok. Mesela oyunum var, büyük heyecanla oyunumu bekliyorum. Üç gün sonra İzmir’e gideceğim. Nazım Vakfı var onunla uğraşıyoruz. Hiç durmuyorum ki; nasıl yaş geçsin, iş bitsin
Bugünü geçmişle kıyaslayınca nasıl bir değişim görüyorsunuz sanat dünyasında?
Çok var. 12 Mart’ta ve 12 Eylül’de bile soldan bu kadar dönek çıkmamıştır. 80’li yıllarda Ruhi Su ile sohbet ederken saf değiştirenler için şöyle demişti: “Rutkay evladım, bazı insanlar özüne dönmek için bazı tarih ve dönemleri beklerler.” 80’li yıllarda dediği laf bağdaş kurmuş kafamda oturuyor şimdi...
Umutsuz musunuz geleceğe dair?
Olur mu? Umut olmaz mı canım! Önemli olan umudu eyleme dönüştürmek. 80 öncesi ve sonrasındaki tiyatroyla günümüz tiyatrosu ve sanatı arasındaki en büyük farklardan biri sanatçıların muhalif duruşunun bir anlamda bölünmesi, parçalanması. Hiçbir zaman sanatçılar bu kadar parçalanmamış ve karşı karşıya gelmemişti. Düzenin adamı olmamıştı sanatçı, daima muhalif duruşunu göstermişti, göstermek durumundaydı.
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen iki yakın dostunuz. Yaşadıklarını nasıl tanımlarsınız?
Metin’le Müjdat tartışmasız Türkiye’nin sayılı güldürü ustalarından. Çok üzüldüm ve şaşırdım. Bu iki güldürü ustası şu anda çok trajikomik bir oyunun içindeler. Ve bir an önce tarafsız ve bağımsız bir yargının onları özgürlüğüne kavuşturmasını diliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fazıl Say’ın konserine gidecek. Fazıl Bey’in daveti bir adım değil mi sizce?
Tabii canım bir adımdır. Atılsın yeter ki gitsin Cumhurbaşkanı bir Mozart bir Beethoven dinlesin. Belki iyi gelir.
Kendinizi Atatürkçü olarak mı tanımlıyorsunuz?
Tabii ki. Nasıl olmayayım! Biz öyle büyüdük. Duvarlarda aile fotoğrafı yoktu, onun fotoğrafı vardı. Sonra Nazım sevdamız başladı... Nazım Hikmet Vakfı’na Tarık’la benim epey emeğimiz var.
Bugün o duruş var mı?
Yok. Fakat Mustafa Kemal’e karşı düşmanlık, giderek Mustafa Kemal sevdasını ve önemini büyütüyor. Bunu ben gözlemliyorum sokakta. Benim arabam yok, taksilere binip gidiyorum. Hep gözlem yapıyorum. Her ne kadar yok etmeye kalksalar da Atatürk sevdası bitmeyecek. Ve dünyada başka hiçbir lider bir ülkenin kaderinde bu kadar belirleyici olmamıştır. Rusya’da, Küba’da, Balkanlar’da hiçbir yerde yok bu. Ölmeyen tek bir Türk var, o da Atatürk."