Ceyda Düvenci oyunculuğu bıraktı mı?
Oyuncu Ceyda Düvenci oyunculuğu bıraktığı yönündeki iddialara katıldığı canlı yayında yanıt verdi.
Oyuncu Ceyda Düvenci üçüncü evliliğini meslektaşı Bülent Şakrak ile Aralık 2015'te yapmış, 2 Temmuz'da da Amerika'da oğlu Okan Ali'yi doğurmuştu. Ceyda Düvenci'nin ikinci evliliğinden Melisa (7) adında bir de kızı var. Dört kişilik bir çekirdek aile olan çift yaptıkları paylaşımlarla mutlu bir aile tablosu çiziyor.
Bugün '2. Sayfa'ya konuk olan Ceyda Düvenci'nin açıklamaları şöyle:
Her şey çok yolunda. Biraz yoğun ve yorgun bir yıldı benim için. İki çocuğa adapte olmak zor geçti ama atlattım artık. İyiyim, psikoloji okuyorum diye galiba böyle bir durum oldu. Ben okumayı çok seviyorum, insanın kendini geliştirmesi gerektiğini hep düşünüyorum. Melisa'nın doğumundan sonra çocuk gelişimi üzerine çok fazla kitap okudum. Zaman geçtikçe üniversite kitapları okuduğumu fark ettim, oralardan tatmin olduğumu anladım.
Sonra çocuk gelişimi okumak istedim. Geçen sene bir üniversiteye kaydoldum ama oranın müfredatı beni çok mutlu etmedi, biraz eski bilgiler olduğunu düşündüm. Bu sene İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünde okuyorum. Artık öğrenciyim. Aynı zamanda da yüksek lisans için ocakta sınavım var.
"Oyunculuğu bırakmadım"
Oyunculuk çok geri plana atılmadı. Artık 25’inci seneye giriyorum neredeyse çok tutkuyla yaptığım bir iş ama çok yüreğimi heyecanlandıran, kalbimi attıran bir proje olmadı. Birazcık da çocuklarımla, eşimle zaman geçirdikçe 'Acaba ben ne istiyorum?'u düşündüm.
Bir de Melisa'dan sonra insanlara iyi gelme duygusu çok iyi geldi. Ben bunu layığıyla yapmak istedim. İlerde çok çalışan annelere, zamanı olmayan annelere çocuklarına nasıl zaman ayırmaları gerektiği, doğru bağlantıyı nasıl kurmaları gerektiği konularında yardımcı olmak isterim. Hani ben bunu üç tane kitap okuyarak değil şimdi karşınızdayım 'anlatın bana' sorunlarınızı çözeyim gibi değil de bu işin eğitimini alıp yapmak isterim.
Ben hayatın getirdiği her şeyi tevekkül noktasına çok çabuk geçip kabullenebiliyorum. Biraz deneyimler de insanı bir yere getiriyor. Başınıza bir sıkıntı geliyor evet, o noktadan sonra sızlanmak yerine 'ne yapmalıyım?' diye düşünüyorum. Hayata karşı dik durduğum doğrudur, ama hepimizin başına her an bir şey gelebilir.
İkinci hamilelik sürecimde çok zor zamanlar geçirdim. Trombosit değerlerim yükseldi. Normalde 400 bin olması gerekiyorken 950 bin oldu. Hemen hemen her gün iki tane iğne oluyordum, artık kolumda yer kalmamıştı. Çok zor bir süreçti, çok tedirgindim. Sezaryen doğum yapmak zorunda kaldım sağlığım için. Ben oğlum Ali doğduğunda sesini duydum ve hiç bu kadar ağlamamıştım. Ameliyat masası sallandı, uzun süre dikiş atamadılar o derece ağladım. Çok iyi geldi, ağlamaya gülmek kadar ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Evet, çok ağladım ama çok da rahatladım.