Halk Ozanı Ali Kızıltuğ yaşamını yitirdi! Ali Kızıltuğ kimdir?
Bir süredir kanser tedavisi gören halk ozanı Ali Kızıltuğ hayatını kaybetti. Peki Ali Kızıltuğ kimdir? Ali Kızıltuğ kaç yaşında ve nereli?
Halk Ozanı Ali Kızıltuğ Ankara'da bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Ozan Kızıltuğ, kanser tedavisi gördüğü hastanede sabaha karşı yaşamını yitirdi. 73 yaşındaki Ali Kızıltuğ için bugün saat 14:00'te Çankaya-Oran Pir Sultan Abdal CEM evinde erkânı yapılacak. Ali Kızıltuğ, yarın memleketi Sivas Divriği Mursal Köyü'nde defnedilecek.
'BÜYÜK HALK OZANI ALİ KIZILTUĞ'
Geçtiğimiz aylarda kanser teşhisi konulan Ali Kuzultuğ'la ilgili Onur Akay şu paylaşımı yapmıştı:
"Büyük halk ozanı Ali Kızltuğ, Ankara'da bir özel hastaneye kaldırıldı. Değerli sanatçımızın kalçasında görülen kanser tümörünün, akciğere metastaz yaptığını ailesinden öğrendim. Ali Kızıltuğ, şu anda onkoloji servisinde ışın tedavisi görüyor ve kemoterapi tedavisine başlanacak. Nefes almakta güçlük çeken ve yemeden içmeden kesilen büyük sanatçımız için dualarınızı bekliyorum."
'HUZURUNDA SÖYLEYECEKTİM ÖF ÖFÜ'
Şarkıcı Cem Adrian ise Kızıltuğ'un yaşamını yitirmesinin ardından yaşadığı üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi:
'Büyük bir tesadüf sonucu tanıştım sözü, müziği ile. Öyle sevdim, öyle içten söyledim ki türküsü... 5 gün daha hayata tutunabilseydi onun için düzenlenen saygı gecesinde, huzurunda söyleyecektim 'öf öf'ü... Büyük usta Ali Kızıltuğ... Hayata bıraktığı onurlu iz hiç unutulmayacaktır...'
ALİ KIZILTUĞ KİMDİR?
Sivaslı ozan Ali Kızıltuğ'un kendisine ait internet sitesinde özgeçmişi yer alıyor. Kızıltuğ, kendisini şu şekilde anlatıyor:
1944 yılında Sivas ili Divriği ilçesi Mursal köyünde dünyaya geldim. 1958 yılında bağlama çalmaya başladım. Bağlamaya ilişkin temel bilgileri köyümdeki Abbas Usta’dan öğrendim. İlk yıllarımda başka âşıkların eserlerini ve yöresel türküleri seslendirdim.
1969 yılında "ASRI GURBET HARAP ETMİŞ KÖYÜMÜ" isimli plağım çıktı. Günümüze kadar 103 plak ve 87 albümüm yayınlandı. Yaklaşık 2160 eserim bulunmakta ve bunlardan 152 den fazlası diğer sanatçılar tarafından seslendirildi. 1969'dan bu yana sadece kendi eserlerimi seslendiriyorum. Eserlerimi hazırlarken genellikle önce şiir olarak yazıp sonra onları besteliyorum. Ancak doğaçlama da çalıp söylüyorum.
Âşık Veysel Şatıroğlu ve Âşık Mahzuni Şerif beni en çok etkileyen âşıklardır. Uzun sap bağlamamı hüseyni düzeninde çalıyorum. "BAYKUŞLARA KALAN KÖY" ve "SORMA EFENDİM" adında iki kitabım yayımlandı. Diğer eserlerimi de kitap olarak yayınlamayı düşünüyorum. Memur emeklisi ve 4 çocuk babası olarak halen Ankara’da ikamet ediyorum.
Başarılarımdan dolayı aldığım ödüllerden bir kısmını söylemek isterim:
1971 yılında İstanbul tepebaşında yapılan ve tüm ozanların katıldığı bir atışma yarışmasında birinci seçildim. Aynı yarışmada hürriyet gazetesi tarafından ödüle layık görüldüm. 2009 yılında Ankara Gazi Üniversitesi'nde Divriği Vakfı tarafından düzenlenen Cumhuriyet Balosu’nda “YAŞAYAN EN ÜNLÜ OZAN ÖDÜLÜNE” layık görülerek plaketi ise Sayın Kemal Kılıçtaroğlu tarafından verildi. 2011 yılında İstanbul’da “Sivaslı Sanatçılar Birliği” tarafından düzenlenen "USTAYA SAYGI" isimli programda yılın ozanı seçilerek dernek başkanı Ünal Daşlık tarafından onur plaketi verildi. 2012 yılında “ANKARA HALK OZANLARI DERNEĞİ” başkanı Kenan Şahbudak tarafından "Ustaya Saygı" ve “YILIN OZANI ÖDÜLÜ” verildi.
Hayata bakışımı da şöyle ifade edebilirim:
"Ne yârimden vazgeçtim, ne sazımdan, ne de vatanımdan vazgeçtim. Nasıl Mursal'dan geldiysem o mazlum, sefil, tertemiz bir köylü çocuğu isem şimdi de aynıyım".