Kemal Kılıçdaroğlu: Bu seçimin belirleyici ekonomi olacak

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Habertürk ekranlarında Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını yanıtladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Meydanlada mitinglerde aslında ağırlık vermiyorum. Aslolan mitinge gelmeyen vatandaşlarla, kanaat önderleriyle birlikte olmak. Nabız çok iyi. Çok güzel bir ilgi var. Vatandaşların ekonomik açıdan şikayetleri var özellikle. Hatta birisi bugün 'aç olsan projeyi ne yapacak' diyordu. Bunu söyleyen bir banka müdürüydü. Baktığınızda nabız fena değil, bizim açımızdan iyi. Vatandaş çok dertli. 'Bunları niye dile getirmiyorsunuz?' diyorlar. Biz de Meclis'te, sokakta söylediğimizi belirtiyoruz." açıklamasında bulundu.

"Mitingleri ihmal etmiyoruz"

Pendik'te, Sultanbeyli'de kanaat önderleriyle beraber olduk diyen Kılıçdaroğlu, "Onların sorunlarına nasıl çözüm ürettiğimize onlara anlatmak gibi çabamız oldu. Mitingleri ihmal etmiyoruz. Günde bir miting yapmak yerine günde dört toplantı yapmak. O toplantılara CHP'liler gelmiyor, bize mesafeli olanlar, oyunun rengini değiştirmek isteyenler geliyor. Bize arzu ettikleri her soruyu soruyorlar. Biz onlara samimi olarak cevap veriyoruz." ifadelerini kullandı.

"Erdoğan çıkmış, konuşmuş, vatandaşın umrunda bile değil"

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Devletin parasıyla, imkanlarıyla kalkıyorsunuz propaganda yapıyorsunuz. Bu çok ahlâklı bir şey değil. Bunun da adil olduğunu söylüyorsunuz. Ama ne yaparsa yapsın, şuradan söylüyorum, insanların içi yanıyor, mutfakta yangın var. Efendim Erdoğan çıkmış, konuşmuş, vatandaşın umrunda bile değil.

"AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim oy verecek"

İttifakla ilgili yasa çıktı. Millet ittifakıyla, Cumhur ittifakı gerçekleşti. Yasal altyapısı vardı. Şimdi siyasal partilerin yenel yönetimlerde ittifakın söz konusu değil diyen Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: Yasal altyapısı değil. Burada İYİ Parti ile aramızda oturup işbirliği yaptık. Saadet Partisi'yle temasımız var. Biz asıl ittifakı sandıkta yapıyoruz. Eğer bir ittifak olacaksa bu ittifakı sandıkta yapacağız. Yönetim, ekonomi, mutfaktaki yangından, işsizlikten şikayeti olan vatandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız. AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim oy verecek. Sonuçta bizim adaylarımızın lehine her görüşten insanların oy vermesini istiyoruz."

"Hal esnafı, bakkal ne zamandan beri terörist oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Ben parti yöneticilerini eleştirim. Ona oy veren insanların ne günahı var. İnsanları karşı karşıya getirmeyiz, kutuplaştırmayız. Geldiğimiz nokta şu, demokrasiden yana olanlarla demokrasiye karşı olanların seçimi bu seçim. Biz demokrasiden yanayız. Mutfaktaki yangını giderilmesinden yanayız. İnsanları terörist ilan etmekten yana değiliz. Hal esnafı, bakkal ne zamandan beri terörist oldu. Soğan üreticisi ne zamandan beri terörist olmaya başladı." dedi.

"Bu iş birliği çıkarsız bir iş birliğidir"

Kılıçdaroğlu, "Geçmişte AK Parti'ye veren vatandaşlarımızın çoğunun huzurdan, barıştan, sevgiden yana oy kullanacağını düşünüyorum. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na oy vereceklerini düşünüyorum. Tabanımız açısından oturup, konuştuk. Türkiye'nin yaşanan krizi aşmak, tıkanan demokratik kanalları aşmak gibi, vatandaşın bir görevi var. Demokrasiden yana olanlar bir araya geldiğine göre, oturduk uzun uzun konuşuldu. Onlardan iki genel başkan yardımcısı bizden genel başkan yardımcıları kendi örgütlerimizin nabzını tuttuk, güzel bir iş birliğini gerçekleştirdik. Bu iş birliği çıkarsız bir iş birliğidir." ifadelerini kullandı.

"Öbür tarafta daha büyük gürültüler oldu aslında"

İttifaklarda yaşanan sıkıntılara değinen Kılıçdaroğlu, "Biz bir yerde belediye başkan adayımızı belirledik diyelim. Sonra işbirliği içerisinde geri çekmek zorunda kaldık. Elbette o arkadaşımızda teşkilatımızda burukluk olacak. İnsani bir şey bu. Ancak neden geri çektiğimizi arkadaşlarımız da gayet iyi biliyorlar. İş birliği demek zaten fedakârlık yapmak demektir. İYİ Parti de fedakarlık yaptılar. Ankara'da çok ısrarlıydılar. Mansur Bey CHP'den aday oldu. Bursa'yı istedik. Sorunu bir anlamda çözdük. Sonuçta belki de bizim demokrasi tarihimizde örnek olacak bir işbirliğini gerçekleştirdik. Karşı tarafta bir panik havası esti. Alelacele toplandılar ve kendilerine göre bir şeyler yaptı. Öbür tarafta daha büyük gürültüler oldu aslında." vurgusunu yaptı.

"Garibanlar niye hapiste?"

Bu bir çıkar olayı değil Türkiye'de demokrasi olayıdır diyen Kılıçdaroğlu, " Düşünceyi ifade özgürlüğü olmadığı bir ülkede sizin partinizin ne değeri var? İnsanların üniversitelerden atıldığı bir dönemde sizin partinizin ne önemi var? Bunları söyleyecek bir güç, otorite, örgüt lazım. Bunu siyasi partiler söyler. Efendim kazanacak mıyım, kaybedecek miyim? Türkiye farklı bir noktada şu anda. Uluslararası istatistiklere bakın, Türkiye'nin standartların uzağına düştüğünü görmemek için kör olmak gerekiyor. Birisi hukuk devleti diyor. Garibanlar niye hapiste? Sırtı kalınlar dışarıda." şeklinde konuştu.

"15 Temmuz'la ilgili parlamentoda bulunan bütün partiler karşı çıktı"

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz'la ilgili parlamentoda bulunan bütün partiler karşı çıktı. Bir 15 Temmuz yok. Halkın 15 Temmuz'u var. Halk darbeye karşı direndi. 16 Temmuz'da hukukun üstünlüğü çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini söyledim. 15 Temmuz'u fırsat bulup 16 Temmuz darbesi yaptılar. Şu anda sivil darbeyi yaşıyoruz. 12 Eylül'de hangi kurallar varsa şu anda Türkiye'de o kurallar uygulanıyor. Bunları kim vali yaptı? Vergi müfettişi yaptı? KPSS sorularını kim çaldı? Bunları gündeme getirdiğimizde kıyameti koparıyorlardı. Boğaziçi Köprüsü'nde gencecik birinin boğazı kesildi. Onu öldürenlerle ilgili kanun hükmünde kararnameler çıkarıldı." dedi.

"FETÖ olayının siyasi ayağı çıktı mı? Çıkmadı"

Sayın Erdoğan'la görüştüğümde, Binali Bey de, Bahçeli de oradaydı. O boğazı kesenlerle ilgili yargılama yapılmasını istedim, hepsi evet dedi. Sonra KHK çıkardılar. Vicdan yok! Yakalarsınız mahkemenin önüne çıkarırsınız adil yargılanır. Hiç kimsenin sesi çıkaramaz. Birilerini dışarı çıkarıyor ihale veriyorsunuz, parası olmayan gariban içeride kalıyor. FETÖ olayının siyasi ayağı çıktı mı? Çıkmadı....

"Çiftçi niye malını pahalıya maleder. Keyfinden mi?"

Çiftçi niye malını pahalıya maleder. Keyfinden mi? Mazota, benzine, ilaca, gübreye, fideye zam yapıyorsun? Çiftçiye diyorsun ki 'eski fiyattan satacaksın'. Adam üretemiyor. Cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirdiler bunlar. Bu ülkede ne yetişmez? Fasülye, nohut yetişir, mercimek yetişir. Canlı hayvanı olur bu ülkenin. Şimdi bütün bunların hepsini ithal ediyoruz. Su var, güneş var, hangi gerekçeyle ithal ediyoruz. Ben çiftçiyi desteklerdim. Tarım Kanunu hiç uygulanmadı. Kanun yüzde 1'ini vereceksin diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Tarım Bakanı Fransa'ya gitsin. Fransız Tarımına yaptığı katkı yüzünden şovalye madalyası alsın.

"Türkiye'yi kim borçlandırdı?"

Türkiye'de neler yapılması gerektiğini 13 madde olarak saydık. Kalktılar beni suçladılar. Neden krizden çıkışın yol haritasını bize gösteriyorsun diye. Akıl alacak şey değil. Türkiye'yi kim borçlandırdı? Trump kalkıp, Erdoğan'a şunu mu söyledi: Ey Erdoğan tüm ihaleleri dolarla yap. Köprü geçişler, tüp geçişler, bunları dolarla belirlemesini Trump mı söyledi. Trump A söyler B söyler. Ben kendime bakarım. Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 149 milyar. Çiftçiye bunun yarısını yarısını verseniz bütün dünyayı besler.