MHP'den 23 Haziran seçimlerine ilişkin yeni açıklama

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın "Zillet ittifakının adayı koca İstanbul’u satamayacak, İstanbul halkını aldatamayacaktır. 23 Haziran’da yenilenecek seçim; Cumhur İttifakının hakkını teslim, İstanbullular açısından da hakkın yerini bulmasını temin edecektir" dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP olarak Cumhur İttifakının ortağı sıfatıyla İstanbul’da sürdürülen kampanya faaliyetlerini desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla yurt çapındaki il başkanlıklarını ve parti teşkilatlarını hemşehri kuruluşları üzerinden teyakkuza geçirmişti. Bu çerçevede Genel Merkezde düzenlenen İstanbul gündemli il başkanları toplantılarının üçüncüsü, bugün gerçekleştirildi.

Toplantı sonrası Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın açıklama yaptı.

Semih Yalçın'ın açıklaması şu şekilde:

MHP, siyaset tarihimizde yer aldığı ilk günden itibaren Türkiye’nin bütünlüğü ve aziz milletimizin bekası için gayret göstermiştir.

Kişi ve parti önceliklerinin yerini daima aziz milletimizin refah, huzur ve bekası almıştır.

Nerede bir parçalanma, nerede bir toplumsal ayrışma varsa MHP devreye girmiş; bunların telafisi için elini taşın altına koymuştur.

MHP toplumsal barışın sürmesi, Anadolu’da bin yıldır büyük bir titizlikle korunan ve bekamızın temel unsurlarından birini teşkil eden kardeşlik hukukunun yaşaması için elinden geleni yapmıştır.

Ne zaman Türkiye içeriden ve dışarıdan tehdit ve tehlikelere maruz kalsa MHP ve Milliyetçi-Ülkücü Hareketin mensupları göğüslerini siper ederek bunları bertaraf etme çabasına girmiştir.

MHP; bütün siyasi mücadelelerini, bütün faaliyetlerini bu bilinçten asla uzaklaşmadan sürdürmüştür.

Bugün de aynı anlayışla yoluna devam eden partimiz; bütün peşin hükümleri, bütün kişisel ve kurumsal çıkarları bir kenara bırakarak politika yapmaktadır.

Gerek MHP mensuplarının en büyük haksızlık ve zulme maruz kaldığı 12 Eylül 1980 darbesi, gerekse 15 Temmuz 2016 ihanet girişimi sonrasında yaşanan gelişmeler, Türkiye’yi uçurumun eşiğine getirmiştir.

Özellikle 15 Temmuz sonrasında Türkiye, bir yol ayrımına girmiştir.

MHP, o dönemde üstlendiği tarihî görev ve sorumluluğun bilinciyle bütün yurt sathında müessir olacak bir millî mutabakat hamlesi için kolları sıvamıştır.

MHP; Türkiye’nin esenlik ve geleceği için Cumhur İttifakının kurucu ortağı olmuştur.

Türkiye’nin önündeki 100. yıla damga vurması beklenen Cumhur İttifakının teşekkülünden sonra girilen seçimlerde, milletimizin bu siyasi oluşumu desteklediği görülmüştür.

Şimdi gündemimizde 23 Haziran’da tekrarlanacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi vardır.

YSK çeşitli şaibeler, hukuksuzluklar ve yolsuzlukların ayyuka çıkması üzerine 31 Mart’taki İstanbul seçimini iptal etmiştir.

İptale dair açıklanan gerekçeler de göstermektedir ki sandığa şaibe bulaştırılmış, oy hırsızlığına zemin oluşturacak yasa dışı çeteleşmeler söz konusu olmuştur.

Buna rağmen, şer ittifakı ve bilhassa da CHP, yargının doğru ve meşru kararına şiddetle itiraz etmektedir.

CHP; seçimin yenilenmesi kararından, usulsüzlük ve hukuksuzlukların tekrarlanamayacak olmasından rahatsızdır.

Bu ne mızıkçılıktır; bu ne endişe, hangi telaştır?

YSK’nın gerekçeli kararında açıklandığı gibi, İstanbul’da 31 Mart seçimine bunca şaibe bulaşmış ve bunca yolsuzluk meydana gelmişken, seçimin halkın hakemliğinde yenilenmesinden CHP neden imtina etmektedir?

Sözde “Halk” Partisi, neden İstanbul halkının iradesinden kaçmaktadır?

Haklı olan; şaibesiz ve temiz bir seçimde zaten hedefe ulaşacaktır.

Lakin kazın ayağı öyle değildir. Yalan, üçkâğıt, dümen, dubara ve iftira CHP’nin siyaset doktrini hâline gelmiştir. Çünkü bu defa oyun İstanbul üzerinden oynanmaktadır.

Ancak CHP’nin halkı dolandırma niyetiyle ördüğü İstanbul siyaseti, 23 Haziran’da İstanbul’da ayağına dolanacaktır.

CHP’nin ve zillet ittifakı adayının İstanbul politikaları, bir zamanların meşhur dolandırıcısı ve Galata Köprüsü’nü bile satmakla maruf Sülün Osman’ınkine benzemektedir.

Pek manidardır; Sülün Osman, cezaevine girdiği dönemde de mahkûmlara “alın teri ile yaşamak” üzerine bir konferans vermiştir.

CHP adayı ve sözcülerinin İstanbul seçimiyle ilgili suretihaktan görünen tutum ve açıklamaları, bu ünlü sahtekârın taktiklerine tıpa tıp benzemektedir.

Sülün Osman Galata Köprüsü’nü satmıştır ama zillet ittifakının adayı koca İstanbul’u satamayacak, İstanbul halkını aldatamayacaktır.

23 Haziran’da yenilenecek seçim; Cumhur İttifakının hakkını teslim, İstanbullular açısından da hakkın yerini bulmasını temin edecektir.

Bu seçimde birlik ve beraberlik ruhunun tezahürü olan Cumhur İttifakının kazanması, birçok açıdan anlam ve önem taşımaktadır.

Cumhur İttifakı; 16 milyon İstanbullunun, 2023’e “bölgesinde ve dünyada lider ülke Türkiye” vizyonuyla huzur ve refah içinde erişmesi için lokomotif vazifesi icra etmektedir.

Edirne’den Kars’a, Muğla’dan Hakkâri’ye kadar yurdun dört bir yanından İstanbul’a gelip yerleşen vatandaşlarımız, Anadolu’nun dinamizmini, bin yıllık kardeşlik hukukunu ve barış iklimini bu güzide kente taşımışlardır.

Cumhur İttifakının ortağı sıfatıyla MHP, İstanbul’da sürdürülen kampanya faaliyetlerini desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla yurt çapındaki il başkanlıklarını ve parti teşkilatlarını hemşehri kuruluşları üzerinden teyakkuza geçirmiştir.

Bu çerçevede Genel Merkezimizce Ankara’da düzenlenen İstanbul gündemli il başkanları toplantılarının üçüncüsü, bugün Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin başkanlığında gerçekleştirilmiştir.

Toplantıya; Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkâri, Hatay, Isparta, Mersin, Izmir, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Kahramanmaraş, Muğla, Nevşehir, Niğde, Sakarya, Tekirdağ, Tunceli, Şanlıurfa, Uşak, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Şırnak, Bartın, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye, ve Düzce il başkanları katılmıştır.

Toplantıda;

MHP olarak İstanbul’da millî bütünlüğümüze zarar verecek bütün ön yargıların ortadan kaldırılması, sandığa gidilerek gönüllerin fethedilmesi için seferber olunması yönündeki kararlılık tekrarlanmıştır.

Sevgi, kardeşlik ve barışı yok etmek üzere, dağı İstanbul’a getirmeye çalışanların oluşturduğu şer ittifakınca dikilen kötülük surlarının yıkılması için samimi gayretlerin sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.

İstanbul seçimi bağlamında etnik kimlikler ve aidiyetler üzerinden; yalan, desise ve entrika yoluyla siyaset yapılmaması, yapanlara fırsat verilmemesi için son güne kadar sahada olunacağı ifade edilmiştir.

İstanbul’un millî bekamızın temini kadar yerel hizmetlere de ihtiyacı bulunduğu gerçeğinden hareketle, bu büyük metropol kentte şimdiye kadar yapılan büyük yatırımların, altyapı çalışmalarının istikrar içinde sürdürülmesi gerekliliğinin altı çizilmiştir.

İstanbul halkının; bir pişmanlık yaşamamak için, şehre hizmette denenmiş ve büyük kusurları görülmüş partilerin adaylarının yeniden göreve getirilmesi macerasına yanaşmayacağını biliyoruz.

Bu metropol kentin çöp dağlarının bomba gibi patladığı, musluklardan su yerine tıs seslerinin geldiği günlere dönmemesi için halkın Cumhur İttifakının adayına destek vereceğine inanıyoruz.

Belediyenin; terör örgütleri mensuplarının, parti militanlarının cirit attığı, devrisabık yaratılarak binlerce çalışanın ekmeğiyle oynandığı bir zulüm merkezi hâline getirilmesine müsaade edilmeyeceğini düşünüyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.