Lucescu: Türk futbolunun potansiyeline güveniyorum

Mircea Lucescu, 2020 Avrupa Şampiyonası (EURO 2020) elemeleri için önlerinde zaman olduğunu söyleyerek, Türk futbolcuların potansiyeline güvendiğini belirtti.

Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) resmi yayın organlarından Tam Saha  dergisine açıklamalarda bulunan Rumen teknik adam, EURO 2020'ye hazırlanmak için  önlerinde 8-9 maç olduğuna değinerek, "Ben bu 8-9 maçta oyuncularımı çok iyi  değerlendirebileceğimi düşünüyorum. Onların potansiyeline güveniyorum. Öncelikle  Türk futbolunun potansiyeline güveniyorum." ifadelerini kullandı.

 Daha önce Galatasaray ve Beşiktaş'ta Türk oyuncuların çoğunlukta  bulunduğu kadrolarla başarılı olduğunu vurgulayan Lucescu, şunları kaydetti:
 
"Tabii burada diğer teknik direktörlerin bize yapacağı yardım da  önemli. Özellikle de büyük takımlardaki teknik direktörlerin. Ayrıca Galatasaray  ve Beşiktaş'tayken yaptıklarıma güveniyorum. Daha önce Türk futbolunda başardım  ve bunu daha çok Türk futbolcularıyla başardım. O zamanki potansiyelin  kaybolmadığına inanıyorum. Oyuncuları daha fazlasını vermeye itmeliyiz. Yabancı  futbolcuların altında kalmayıp potansiyellerini göstermelerine fırsat  vermeliyiz."
 
"Kendilerini milli takıma gelmeye motive etmeleri lazım"
 
Mircea Lucescu, Türk futbolcuların A Milli Takım'a gelebilmek için  kendi kendilerini motive etmelerini istedi.
 
Motivasyonun önemine değinen 72 yaşındaki teknik adam, şöyle devam  etti:
 
"Şu anda motive olmak önemli. Kendilerini milli takıma gelmeye, daha  iyi oynamaya motive etmeleri lazım. Türk oyuncuların hepsi için söylüyorum.  Sadece milli takıma gelmiş, sürekli gelen, bir kere gelmiş gitmişlerin değil, hiç  gelmemişlerin de kendilerini bu yönde motive etmelerini istiyorum. Kendilerini  kabul ettirsinler. Çünkü rekabet her şeyden önce kendinle olur. Rakiple, sahayla,  taraftarla rekabet edersin ama önce kendinle rekabet edersin. Ben bunu istiyorum.  Bütün bunlar yapıldıktan sonra benim işim kolay olacak."
 
Lucescu, altyapı konusunda Trabzonspor'un önemli bir potansiyele sahip  olduğunu aktararak, "Daha önce Altınordu örneğinden sıklıkla bahsettim. Bu  örnekten diğer kulüpler de ilham alabilir. Bursaspor'u da göz ardı etmememiz  gerekiyor. Onlar da Türk futboluna birçok oyuncu kazandırdılar. Yusuf Yazıcı ve  Abdülkadir Ömür'ü göz önünde bulundurup Trabzonspor'u da bu kulüplerin arasına  katabiliriz ama ben Trabzonspor'un çok daha fazla potansiyele sahip olduğuna  inanıyorum." şeklinde görüş belirtti.
 
"Yabancı-yerli oyuncu konusuna bir çözüm getirmeli"
 
A Milli Takım Teknik Direktörü Lucescu, yerli ve yabancı oyuncu  konusunda TFF ile kulüplerin ortak çalışma yaparak çözüm getirmesi gerektiğini  bildirdi.
 
Rumen teknik adam, spor kamuoyunun çözüm üretmek için bir araya  gelmesi gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
 
"TFF ile kulüplerin bir arada çalışarak yabancı-yerli oyuncu konusuna  bir çözüm getirmesi gerekiyor. Bu konuda bir komisyon kurulması gerekiyor.  Futbolun içinde olan aktörlerden TFF yetkilileri, antrenörler, kulüp başkanları,  gazeteciler, televizyoncular, menajerler, eleştiri yapmak için değil, çözüm  üretmek için burada olmalı. Farklı kategorilerde insanlar var. Birincisi işi  bilenler, ikincisi işi bilenler ve halihazırda bunu yapmakta olanlar, üçüncüsü  işi bilenler ama bu konuda bir şey yapamayanlar, dördüncüsü ise hem işi bilmeyip  hem de eleştirenler. Bu son iki kategoriyi kesinlikle devre dışı bırakıp ilk iki  kategoriyle işimizi yapmamız lazım. Çözüm önerileri gelsin. Bu benim doğrudan  müdahil olabileceğim, yetki alanımdaki bir konu değil. Türkiye statlarıyla  üstyapı konusunda birinci ama altyapı ve oyuncu yetiştirme konusunda sonlarda. Bunun düzeltilmesi gerekiyor."
 
Yurt dışında yetişen Türk oyunculara bakışı
 
Özellikle Almanya'da yetişen Türk futbolcularla ilgili görüşlerini  aktaran Lucescu, "Ben dış kaynaklardan oyuncu yanlısı birisi değilim.  Türkiye'deki kaynağı yetiştirme yanlısıyım." değerlendirmesinde bulundu.
 
Altyapı eğitimini başka ülkelerde alan Türk futbolcuların milli takım  tercihinde ilk önce yetiştikleri ülkenin yer aldığını kaydeden deneyimli teknik  adam, şöyle devam etti:
 
"Bahsettiğiniz ülkelerdeki oyuncularla buradaki oyuncular arasındaki  fark, yetenek değil. İki taraftaki oyuncular da eşdeğer yetenekte. Fakat burada  çocukların profesyonel futbol eğitimiyle, akademilerdeki eğitimle ilgili farklar  mevcut. Bütün dünya gibi futbol da küreselleşti, elbette görmek, izlemek, takip  etmek, nerede alabileceğimiz oyuncu olduğuna bakmak zorundayız ama şu da bir  gerçek ki, orada doğan oyuncuların birinci tercihi o ülke olacaktır. Türkiye her  zaman ikinci tercih olacaktır. Bunu da göz ardı etmememiz gerekiyor."
 
Milli takımda devşirme futbolcuyla ilgili görüşlerini aktaran Lucescu,  "Mehmet Aurelio örneği neden olmasın. O da olabilir ama esas unsur bu değildir.  Bu tip oyuncular tamamlayıcı olabilir. Eğer bir futbolcu uzun yıllar oynadığı  ülkenin milli formasını giymek istiyorsa neden olmasın. Dışarıdan gelen ama yeni  geldiği ülkede oynamak isteyen oyuncular dünyanın her yerinde var." ifadelerini  kullandı.
 
"İstediğim, karakteristik bir oyun tarzı oluşturmak"
 
Mircea Lucescu, Türk oyuncuların Süper Lig'de oynama sorununu  çözdükten sonra Türkiye'nin karakteristik özelliklerini kullanarak bir oyun tarzı  oluşturmayı hedeflediğini vurguladı.
 
Türk insanının atılımcı ve her zaman büyük hedeflere gitmek isteyen  bir yapısı olduğuna değinen Lucescu, şunları aktardı:
 
"Öncelikle biz kendi oyuncularımızın ligde oynaması sorununu  çözmeliyiz. Sonrasında benim yapmak istediğim, kendi karakteristik özelliklerini  kullanarak bir oyun tarzı oluşturmak ama kolay olmayacak. Benim dönemimde  Galatasaray'ın da Beşiktaş'ın da kendi oyun stilleri vardı. Rakibi domine eden,  rakibin oyununu kabul etmeyen tarzları vardı. Bizim de bu şekilde oynamamız  lazım. Kazanırız veya kaybederiz ama rakibin oyununu kabul etmemeliyiz. Türk  insanının da karakteri bu doğrultudadır. Atılımcıdır, her seferinde daha büyük  hedeflere gitmek ister. Bu karakter ülkenin özelliğinde var. Bunu kullanarak  futbola da yansıtmamız gerekiyor."
 
Otel yerine Riva'daki TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim  Tesisleri'nde yaşayan Lucescu, "Riva'dayım çünkü işimin başında olmak zorundayım  ve her şeyi bilmek istiyorum. Bu benim sorumluluğum. Saatlerim maçları izleyerek geçiyor. Çok büyük bir sorumluluk üstlendiğimin farkındayım. Sorumluluğumu tam  anlamıyla yerine getirmek ve bir şeyi eksik bırakmanın pişmanlığını yaşamamak  için elimden gelenin en iyisi yapıyorum. Başarı olur veya olmaz ama pişman olmak  istemiyorum. O zaman ben zaten kendime yalan söylemiş olurum." değerlendirmesinde  bulundu.

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Kremlin'den Esma Esad açıklaması Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu