Aliya İzzetbegoviç kimdir? Aliya dizisi konusu ve Aliya dizisi oyuncuları

TRT 1 ekranlarında 30 Ocak Salı akşamı başlayan Aliya dizisinin ardından dizide hayatı konu alınan Aliya İzzetbegoviç kimdir sorusu aratılmaya başladı. Büyük ekip ve oyuncu kadrosuna sahip olan Alija dizisi ve Aliya İzzetbegoviç hakkında tüm merak ettikleriniz haberimizde.

Aliya Dizisinin Konusu Nedir?

TRT1 ekranlarına bir değeri taşıyacak olan yeni dizi Alija'nın konusu, oyuncuları ve yayın tarihi merak ediliyor. Yapımını Sancak Medya'nın üstlendiği Alija dizisi, Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya (Alija) İzetbegoviç'in hayatını konu ediniyor. Devlet adamı yönü kadar bir fikir ve aksiyon adamı olarak da gönüllere taht kuran Aliya İzzetbegoviç'in yaşam öyküsü 6 bölümlük mini dizi ile TRT1 seyircileri ile buluşacak.

Başrollerinde Yurdaer Okur, Berke Üzrek, Görkem Yertan ve Dilşat Çelebi gibi başarılı isimlerin rol aldığı Alija dizisi ilk bölümüyle 30 Ocak Salı akşamı saat 20.00'de TRT1 ekranlarında seyirci ile buluştu.

Hikayesini Ahmet Tezcan'ın kaleme aldığı Alija dizisinde, "19 Ekim 2003 senesinde hayata gözlerini yuman Bağımsız Bosna Hersek kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı olan Aliya İzzetbegoviç'in gerçek hayat hikayesi anlatılacak. 2003 yılının Ekim ayında kaybettiğimiz Bosna'nın millî kahramanı, kurucu devlet başkanı, aydın ve demokrat siyasetçi, yüksek ahlak sahibi Aliya İzzetbegoviç'in ilk gençlik yıllarından son zamanlarına kadar tarihe ışık tutan yaşamı ile Bosna Halkının son iki yüz yıllık tarihini ve geleceğe dair umutları anlatılacak."

Aliya Dizisinin Oyuncuları Kimdir?

YURDAER OKUR

29 Ekim 1974 tarihinde Rize'de dünyaya gelen Yurdaer Okur, Bafra Süper Lisesi'ni bitirip Akdeniz Üniversitesi “Turizm İşletmeciliği” bölümünde 3 sene okuduktan sonra 1994 senesinde Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı tiyatro bölümünü kazanmış sonrasında buradan mezun olmuştur. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuar'ında yüksek lisans eğitimi almıştır. 1999 yılında Genco Erkal ile tanışarak Dostlar Tiyatrosu'na girdi ve Yalınayak Sokrates adlı bir tiyatro oyunun rol aldı. 2000 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda dışarıdan oyuncu olarak görev yaptı. 2002 yılına gelindiğinde Devlet Tiyatrolarının kadrolu oyuncusu oldu ve olarak Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'na atandı.

2012 yılında, yönetmenliğini Uluç Bayraktar'ın yaptığı ve başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Bergüzar Gökçe Korel ve Çetin Tekindor'un olduğu “Karadayı” adlı dizide Turgut Akın karakterini canlandırdı. Bu rol ile ekranların aranan yüzlerinden biri oldu. 2014 yılında “Kod Adı Reaksiyon” adlı dizinin başrollerinde Erdal Beşikçioğlu, İbrahim Çelikkol, Selen Soyder, Nehir Erdoğan, İsmail Demirci ve Yurdaer Okur oynadı. Son olarak Pelin Karahan ile başrolü paylaştığı Yeter dizisinde yer almıştır.

BERKE ÜZREK

29 Eylül 1979 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Berke Üzrek henüz ilkokul 5. sınıfta iken Türkbank Çocuk Tiyatro ile oyunculuk hayatına adım atmıştır. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi alan Berke Üzrek ilk oyunculuk deneyimini ise Gurbetçiler isimli dizi ile gerçekleştirmiştir. Daha sonra Yeni Hayat, Beşi Bir Yerde, Sana Mecburum, Felek Ne Demek, Çocuğun Var Derdin Var, Ağa Kızı, Şöhret Okulu, Havalimanı, İyi Uçuşlar, Yalancı Romantik, Can, Bana Şans Dile, Filler ve Çimen, İçerde, Hırsız Var, Martılar ve İstanbul, Behzat Ç, Düşler, Umutlar ve Enkaz gibi projelerde rol almıştır.

GÖRKEM YELTAN

Görkem Yeltan, 17 Ocak 1977 yılında Aydın'ın Nazilli ilçesinde dünyaya gelmiştir. Nazilli Lisesi okuyan Görkem Yeltan, birçok tiyatroda oynamış ve 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünden mezun olmuştur. Görkem Yeltan, İlk çocuk kitabı Kırmızı'nın Mektupları 2001 yılında basıldı. 2002 yılında şarkı sözlerini yazdığı Mehmet Güreli’nin Odamda Yolculuk albümü çıktı. Birçok çocuk kitabı yazan Yeltan, daha sonra bunları çocuk albümlerine dönüştürmüştür. İnsanlık Hali, Foksi Show, Komşu Komşu, Kara Melek, Yüzleşme, Yılan Hikayesi, Canım Kocacım, Biz Size Aşık Olduk, Sil Baştan, Davetsiz Misafir, En iyi Arkadaşım adlı televizyon dizilerinde rol aldı. 2009 yılında aynı zamanda senaryo ekibinde de bulunduğu Mahmut Fazıl Çoşkun’un Yönettiği Uzak İhtimal filminde Clara karakterini canlandırmış ve TRT ekranlarında yayınlanan Bu Ülke adlı kültür, sanat programının sunuculuğunu üstlenmiştir.

DİLŞAD ÇELEBİ

4 Temmuz 1984 yılında İzmitte dünyaya gelen Çelebi'i memur bir ailenin kızıdır. Fen lisesinde okumuş ve sonrasında İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümünden mezun olmuştur. İTÜde İşletme Bölümünden Yüksek Lisans Yapmıştır. Üniversite öğrenimi boyunca 2 yıl basgitar dersi almıştır. Dilşad Çelebi Ali Murat Erkorkmaz’ın yanında çizgi film yazarı olarak çalışmaya başlamış, ayrıca reklam oyunculuğu yapmıştır. Oyunculuğunun ilk yıllarında Tomris Giritlioğlu, Timur Savcı, Osman Sınav gibi önemli yapımcılarla çalışma fırsatı yakalamış, Lâçin Ceylan’dan dersler almıştır. Bir çok dizide rol almayı başarmıştır. Yazarlığı ile de ön plana çıkan oyuncu, Eve Dönüş dizisi ile tanınmıştır.

 Aliya İzzetbegoviç Kimdir?

Aliya İzzetbegoviç 8 Ağustos 1925 tarihinde Bosanski Samac kasabasında doğdu. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü.

Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslamî konulara ilgisiyle öne çıktı. O dönemde arkadaşlarıyla birlikte dinî konuları tartışmak amacıyla Müslüman Gençler Kulübü'nü kurdu. Kulüp kısa sürede büyüyerek bir yardım derneğine dönüştü. Özellikle 2. Dünya Savaşı zamanında ihtiyaç sahiplerine büyük yardımlar yapıldı.

O dönemdeki komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte dinlerin toplumsal hayattaki varlığı giderek azaltıldı. İzetbegoviç,İslami görüşü savunduğundan ve ateizme karşı olduğundan mevcut yönetimin hedefi haline geldi. Bu sebeple beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aliya İzetbegoviç'in sıkıntıları 1953 yılında iktidara gelen Tito zamanında katlanarak arttı. Ancak 1974'te hazırlanan yeni bir anayasayla bazı geleneksel İslami kurumların yeniden işlev kazanmasına imkan sağladı. Bu olayın üzerine bazı camiler ve medreseler yeniden hizmete açıldı.

1980'de Devlet Başkanı Tito'nun ölümüyle federasyon Cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin Cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon Cumhurbaşkanlığı yapması üzere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu.

İzetbegoviç'in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983'te "İslamî Manifesto" adıyla yayınladı. Kitabın yayınlanması geniş çapta bir yankı uyandırdı. Mevcut rejim bu gelişmeye tahammül edemeyerek İzetbegoviç'i Avrupa'nın ortasında İslam Cumhuriyeti kurmak istemesiyle suçlayarak, 14 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Daha sonra Yargıtay kararıyla hapis cezası 11 yıla indirildi. 1988'de çıkarılan bir afla da serbest bırakıldı. İzetbegoviç tahliye olduğu dönemde dünyada bulunan komünist rejimler çöküş içerisine girmişti.

Bu dönemde Demokratik Eylem Partisi'ni kurdu. Parti, 5 Aralık 1990 tarihinde Bosna'da gerçekleştirilen Genel Seçimleri kazandı ve İzzet Begoviç ülkenin Cumhurbaşkanı oldu. Ancak 14 Mart 1996' hastalığı sebebiyle görevini bırakmak zorunda kaldı.

1990'lı yıllarda Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti içinde bir bağımsızlık hareketi içerisine girdi. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992'de gerçekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. Fakat Sırplar hemen arkasından Bosna yönetiminde söz sahibi olan Müslümanlara karşı savaş açarak katliama başladılar.

Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık mücadelesine destek veren Avrupa Birliği ve ABD, Bosna-Hersek'i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar. Müslümanlar bu savaşta askeri açıdan oldukça zayıf bir konumdaydılar. Bu yüzden Sırplar Bosna'nın önemli şehirlerini işgal ettiler. Ayrıca Sırplar ele geçirdikleri bölgelerde büyük katliamlar gerçekleştiriyorlardı. Öte yandan özellikle camileri ve İslamî izler taşıyan tarihî eserleri tahrip ediyorlardı.

1995 yılında ABD'nin zoruyla imzalatılan Dayton Anlaşması'yla savaş sona erdi. Savaşın sonucunda 250 bin insan hayatını kaybetmiş, 1 milyondan fazla insan da mülteci konumuna düştü.

Bosna-Hersek topraklarının % 51'i Müslümanlara ve Hristiyan Hırvatlara, % 49'u da Sırplara verildi. Ülkenin yönetimi de bu üç halk arasında paylaştırıldı. Bunun yanında Amerika Birleşik Devletleri, Müslümanlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek parçasız bir şekilde satın almalarını şart koştu. Aliya İzzetbegoviç bu olaydan ülkesini en az zararla kurtarmaya çalıştı.

19 Ekim 2003 tarihinde de Saraybosna'da vefat etti. Ayrıca yaşamı boyunca da pek çok eser yazdı.

ESERLERİ

- İslam Manifestosu

- İslam Deklarasyonu ve İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları

- Doğu ve Batı Arasında İslam

- Tarihe Tanıklığım

SÖZLERİ

- Hayvanlar açken tehlikeli olur. İnsanlarsa tokken tehlikeli oluyorlar.

- Din ahlaktır; onu hayata geçirmek ise terbiyedir.

- Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz. Kitaba uyacağız.

- Bir şahsın yüceltilmesi hadisesi, geçmişte ve bugün var ama İslam'a kesinlikle yabancıdır! Çünkü bu bir çeşit putçuluktur!

- Çok yaşadım ve çok yoruldum. Şimdi sevgilime kavuşmak istiyorum.

- Özgürlük verilmez, alınır.

- Kur'an ve İslam sadece hocalara bırakılmayacak kadar önemlidir.

- İyi insan olmadan iyi Müslüman olamayız.

- Biz ölüyoruz ama onlar da kazanmıyorlar.

- İlimle din, birbirinden ayrıldığı takdirde, din insanları geri kafalılığa, ilim ise ateizme sürükler.

- Düşmanına benzediğin zaman, savaşmanın anlamı kalmaz.

- Bu adil bir barış olmayabilir; fakat süren bir savaştan daha iyidir.

- Bütün yücelik ve şükran Allah'a aittir ve insanların gerçek kalitesini ancak Allah tespit edebilir.

- Ben Müslümanım ve Müslüman olarak kalmaya kararlıyım. Bu hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.

- Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.

- Müslümanlar, hayatta nasıl uygulanacak sorusundan kaçmak için Kur'an'ın nasıl okunması gerektiği hususunda geniş bir ilim ürettiler.

- Bazıları dini bağlılıklarının kendilerini tefekkürden azade kıldığına inanırlar.