Gebelik zehirlenmesinin bebeğe etkisi nedir, gebeliğin kaçıncı haftalarında olur?

Gebelik döneminde anne adaylarını tedirgin eden sağlık sorunlarından biri de gebelik zehirlenmesi. Peki ya gebelik zehirlenmesi bebeği nasıl etkiler, gebeliğin kaçıncı haftasında ortaya çıkar?

Hamilelik döneminde gebelik zehirlenmesi hiçte hafife alınmayacak sağlık sorunlarından biri. Gebelik zehirlenmesi normal bir zehirlenme gibi görülmemelidir. Gebelik zehirlenmesinin tıptaki adı preeklampsidir. Her 100 gebe kadından 5-8’ini etkiler.  Gebelik zehirlenmesinin bebeğe etkisi nedir, gebeliğin kaçıncı haftalarında olur?

Gebelik zehirlenmesi kanama ve pıhtı atma sorunlarından donra annelerde ve bebeklerde en sık görülen ölüm nedenlerinden biri. Gebelik zehirlenmesinin nedeni bebeğin eşi yani plesenta olarak biliniyor. Bu durum 2 evreli hastalık olarak kabul ediliyor. Birinci evrede yetersiz bir plesentanın gelişmesi, 2.evrede ise bu yetersiz plasentadan bazı maddeler salınarak annenin tüm damarlarında spazma ve damar civarlarında hasara yol açması. Tüm organları etkileyen bir rahatsızlıktır.  Oluşum mekanizması için damar yatağı bozukluğu denilebilir. Temelde yatan sorun; rahim yatağını döşeyen ince kıvrık arterlerin aşırı daralması ile plesantanın bebeği besleyememesidir.

Gebelik zehirlenmesinin belirtileri neler?

-Baş ağrısı

-Görme bulanıklığı

-Ellerde yüzde şişlik

-Karın sağ üst kadran ağrısı

-Ödem oluşması ve yüzün şişmeye başlaması

Yukarıdaki belirtiler olduğunda anne adayının tansiyonu mutlaka kontrol edilmelidir. Gebelik zehirlenmesi şiddetli baş ağrısı ile sinir sistemini etkiler ve kontrolsüz tansiyon nedeniyle beyin kanamalarına neden olabiliyor. Bu tabloya konvülziyon dediğimiz sara nöbetleri de eklenirse eklampsi denir.

Gebelik zehirlenmesinin bebeğe etkileri nelerdir?

Annenin beyin ödemi veya ''eklampsi atağı'' denilen sara benzeri nöbet geçirmesine, karaciğer-böbrek fonksiyonlarında ve kan tablosunda bozulmaya, pıhtılaşmayı sağlayan trombosit hücrelerinde azalmaya sebebiyet verebiliyor. Yine annede akciğer ödemi ile kalp yetmezliği gelişebiliyor. Fetüste; Fetüste büyüme geriliğine, sıvı azalmasına, strese, hatta plasentanın doğum öncesi ayrılması sonucu ölüme yol açabiliyor. Annenin ya da fetüsün sağlığında bozulma olduğunda erken doğum ihtiyacı doğuyor, bu da bebekte yeni doğan yoğun bakım gereksinimine neden oluyor. Preeklampsi annenin sezaryenle doğum yapma riskini de artırıyor.

Gebelik zehirlenmesini tetikleyen durumlar neler?

-İlk hamilelik

-Çoğul hamilelik

-Annenin ileri yaşta veya çok genç olması

-Kronik hipertansiyon

-Diyabet

-Obezite

-Önceki hamilelikte gebelik zehirlenmesi öyküsü olması

-Kronik böbrek hastalığı ve molar hamilelikte

-1.derece akrabalık durumlarında

 -Otoimmün hastalığı

 -Hidrops fetalis denilen bebekte su toplaması olan gebelikler

 -Dört ve üzerinde doğum yapan anneler

Gebelik zehirlenmesi gebeliğin kaçıncı haftalarında olur?

Gebelik zehirlenmesi gebeliğin 20.haftasından sonra annenin tansiyonunda yükselme ve idrarda protein kaçağının oluşmasıyla ortaya çıkar. 32. hafta öncesinde şiddetli gebelik zehirlenmesi gelişen olgularda bir sonraki hamilelikte tablonun tekrarlama riski yüzde 40 gibi oldukça yüksek bir oranda tekrar seyredebilir.

Gebelik zehirlenmesi nasıl tedavi edilir?

Gebelik zehirlenmesi bebeğin eşinden kaynaklı bir hastalık olmasından dolayı tedavisi için en kesim çözüm doğumun gerçekleşmesidir. Hastalık eğer hamileliğin 37.haftasında ortaya çıkmış ise bebek için ciddi risk taşır ve hemen doğumun gerçekleşmesi gerekir. Gebelik zehirlenmesi tanısı konulduğunda özellikle 24-34. haftalar arasında bebeğin akciğer gelişimini hızlandırmak ve sağlıklı yaşam şansını artırmak için anneye 48 saatlik bir sürede steroid uygulaması yapılır. Bu süreçte anneye hipertansif bir atak gelişmemesi için hamilelik açısından uygun tansiyon ilaçları verilir.

Şiddetli gebelik zehirlenmesi söz konusu ise annenin nöbet geçirmesini önlemek için doğum öncesinden başlayarak doğumdan 24 saat sonrasına kadar magnezyum sülfat damar yoluyla verilir. Hafif preeklampside anne ve bebek çok yakın takibe alınır, kan değerleri takip edilirken tansiyon düşürücü başlanır. Bebeğin dış ortamda yaşayabileceği kanaatine varınca ve belirtiler ağırlaşınca doğum geciktirmeden yapılır. Çünkü bu hastalığın tek tedavisi doğum yani bebeğin anne karnından uzaklaştırılmasıdır.

Maliye, kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin peşinde En fazla at ve eşek eti satılan iller belli oldu Kremlin'den Esma Esad açıklaması Narin cinayetinde 4 sanığın dışında 'korunan' 1 kişi daha var Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne büyük zam Türkiye'de öğrenciydi memleketinde bakan oldu