Yaşamayanlar dizisinin Selo'su Selahattin Ergün kimdir?
Yaşamayanlar dizisinin Selo'su Selahattin Ergün kimdir? Sorusu Türkiye'nin ilk vampir dizisinin bugün başlayacağı duyurulması ile birlikte merak konusu oldu. Yaşamayanlar dizisinin Selo'su Selahattin Ergün kimdir? Sorusunun cevabını sizler için derledik.
Yaşamayanlar dizisinin Selo'su Selahattin Ergün kimdir? Sorusu Türkiye'nin ilk varmpir dizisinin yayınlanan tanıtım filmleri ile bugün ilk bölümünün yayınlanacağı duyurulması sonrası merak konusu oldu. Yaşamayanlar dizisinin Selo'su Selahattin Ergün kimdir? Sorusunun yanıtına haberimizden ulaşabilirsiniz. 164 yaşında genç vampir Mia'nın tekrar insan olabilmek için 500 yaşındaki İstanbul'un sahibi Dmitry'nin peşine düşmesini konu alan dizi bugün seyircisi ile buluşacak. İşte Yaşamayanlar dizisinin Selo'su Selahattin Ergün kimdir? Sorusunun yanıtı...
Selo (Selehattin Ergün)
Türkiye'nin ilk vampir dizisi Yaşamayanlar'da Selo karakterine hayat verecek olan Selehattin Ergün Posta gazetesine verdiği röportajda kendinden şöyle bahsediyor;
Kadıköy’de herkes sizi tanıyor?
Kadıköy çocuğuyum. 1994’ten beri burada yaşıyorum. Her sokağını, insanını, esnafını bilirim.
Neden Hip Hop?
Özünde başkaldırı var. Beni en çok etkileyen tarafı bu. 1990’ların başından beri dinliyorum. O zamanlar 13-14 yaşlarındaydım. Sonra araştırdıkça bu kültürün bizim öz kültürümüz olduğunu gördüm. Ozanlarımızın saz eşliğinde doğaçlama olarak atışmaları mesela. Bu hip hop’ın temel taşıdır. Biz battle (iğneleme) deriz buna. Biz aslında çağdaş zaman ozanlarıyız.
'Kadıköy Acil'in kurucususunuz. Nasıl bir oluşum 'Kadıköy Acil'?
Hip hop denilince akla ‘Kadıköy Acil’ gelir. Türkiye’nin her yerinden yüzlerce kişinin oluşturduğu bir grup. Ceza da var içinde. Hip hop, Acil’in sayesinde bu kadar gelişti. 90’larda 5 kişiydik. 90’ların sonunda yüzlerce kişi olduk. 2000’lerin başında binlere geldik. 2005’te Kadıköy Acil kurulduğunda milyonlara ulaştık. Türkiye’deki ilk hip hop dükkanını da biz açtık. Sonra yüzlerce mağaza açıldı. 2005 ile 2000 arası Türkiye’de hip hop patlaması yaşandı. İnsanlar arasında bir köprü oluşturduk. Ama dükkan kapandıktan sonra enerji düşüşü oldu.
Dükkanın kapanması ‘Acil’i nasıl etkiledi?
Sadece Acil ekibi için değil, Türkiye için bir kayıptı. Acil varken yüzlerce mağaza ve marka kurulurken şimdi elde kalan 1- 2 tane. Kii tekrar savaş meydanına indireceğim.
Bugüne kadar ‘Alaturka Mavzer’ adı altında müzik yapıyordunuz. İlk kez solo albüm yaptınız.
Evet. Aslında 10 şarkılık bir albüm düşünmüştüm. Ama artık
albümdeki şarkıların hepsi dinlenmiyor. Bu nedenle tek şarkı, tek
klip yapmayı tercih ettim. İlk şarkım ‘Yeraltı Sanatı’ şu an çok
başarılı. Youtube’ta, 11’inci günde 226 bine ulaştı. 2 ay sonra bir
şarkı daha gelecek. Sene sonunda 10 şarkıya geldiğimde bandrolsüz
albüm yapıp sevdiğim insanlara vereceğim.
‘BİR TEK CEZA’YI ÖRNEK ALIRIM’
Neden bir müzik şirketiyle çalışmıyorsunuz?
Onlar tarafından dolandırılıp, hakkımın yenmesini istemiyorum. Ya kendim elden satacağım ya da internetten ücretsiz olarak yayınlayacağım. Amacım, hip hop’ı anlatmak.
Hip hop’ta kendinize örnek aldığınız biri var mı?
Bir tek Ceza var. Daha önce beraber müzik yapmıştık. Ceza, Türkiye’de hip hop’ın kralı. İşini çok iyi yapıyor. Kültürünü, özünü hiç satmadı. Ceza ‘Kadıköy Acil’in de lideri gibidir. Herkes ona saygı duyar.
Şarkılarınızı yazarken nelerden besleniyorsunuz?
Ben apolitik biriyim. İnsanlar, başlarında biri olmadan birlikte
çok mutlu, huzurlu ve özgürce yaşayabilir. Siyasetçiler halkları
bölüp birbirine düşürüyor. Politikacılar olmazsa dünyada hiçbir
sorun kalmaz. Şarkılarımda bunları anlatıyorum. Bir de Türkiye’de
var olan hip hop kültürünü bozamayacaklarını anlatıyorum.
‘RAP YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
Hip hop kültürü bozulmaya mı çalışılıyor?
Kesinlikle. Popüler kültürle bizim yıllardır yaratmaya çalıştığımız hip hop’ı yok etmeye çalışıyorlar. “Ben seni sevdim, sen beni sevdin” değil hip hop! Hip hop’çı ‘sokaktan gelmiş, sokakta var olan’ demek. Eleştirir, toplumun sorunlarını anlatır. Pop müziğin ise çok basit ve saçma sözleri var. Mesela ‘O Ses Türkiye’ diye bir yarışma var. Bizim rap’çiler bu yarışmaya katılıp kendilerini bir popçuya seçtiriyor. Ben buna karşıyım.
İnsanlar kendini göstermek belki ünlü olmak istiyor olamaz mı?
Anlıyorum. Ama biz de yıllardır emek veriyoruz. Çok dayak yedik bol pantolonumuz yüzünden. İnsanlara bu kültürü kabul ettirmek için mücadele ettik. Ama kiçı budur. Hip hop salakların değil, seçilmişlerin kültürü. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum.